|
O kadın gazeteci aday olaydı iyiydi
AKParti'ye üye değilim, milletvekili falan olmak da hiçbir zaman aklımın ucundan geçmedi.

Dahasını isterseniz, mezkur partinin hiçbir kongresini izlemedim, hiçbir mitingine gitmedim, hiçbir bakanın, başbakanın, cumhurbaşkanının uçağına binmedim.

Sadece ve sadece…

Gezi heyulasında “sandık her şey değildir” diyerek sokakların üzerinden “vesayet” kurmak isteyenlere karşı çıkmak ve inandığım değerler manzumesinden neşet eden onurlu duruşa selam durmak için havaalanına koştum.

Tıpkı…

Sayın Cumhurbaşkanımız, yani, “dönemin başbakanı” Davos'ta, Filistin'deki katliamı savunan o Irkçı Siyonist şefe “one minute” çektikten sonra, binlerce vatandaşın arasına karışıp havaalanına koştuğum gibi.

Uzun lafın kısası, hiçbir etkinliğini takip etmediğim AK Parti'yle hiçbir “profesyonel” ilgi ve alakam yok.

Gelgelelim adımız “yandaş”a çıktı.

Bize “yandaş” diyen gazeteciler de nerdeyse cümbür cemaat CHP'den milletvekili adayı oldu iyi mi?!

Yazık ki yazık, CHP'de herhangi bir “özgül ağırlık” oluşturamadılar.

Yılmaz Özdil'i ilk kez haklı buluyorum.

Gerçi o, CHP milletvekili adaylarıyla Doğu Perinçek'in Vatan Partisi milletvekili adaylarının “özgül ağırlık” bakımından kıyaslamasını yapıyordu, ama olsun, sonuçta aynı kapıya çıkar.

Sözcü gazetesi yazarı söz konusu yazısında şöyle diyor: “Partiyi partiyle kıyasladığında, CHP karşısında Vatan partisi belki yüzde 10 etmiyor ama… İsimleri tek tek kıyasladığında, yüzde 100 fark atıyor...”

Gerçekten de öyle!

Ümit Zileli'nin karşısına Selin Sayek Böke'yi, Hulki Cevizoğlu'nun karşısına da Zeynep Altıok'u koymuşlar.

Vaziyet ortada!

Atatürkçülük, ulusalcılık, aydınlanmacılık falan derseniz, Vatan Partisi CHP'yle karşılaştırılamaz. Zaten CHP “anahtar liste” ayaklarına Atatürkçülerini tasfiye etmedi mi?

Atatürkçü, aydınlanmacı olarak ellerinde Sezgin Tanrıkulu falan kaldı. O da Silivri'de “paralelci” ziyaretinden arta kalan zamanlarında ne kadar yapabilirse artık.

Ulusalcılık deseniz, Vatan Partisi'nden Elif İlhamoğlu var; Eminönü'nde Amerikalı askerlerin kafasına çuval geçiren gençlerimizden. (Bu eylemden ötürü niyeyse 10 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.)

Aydın Doğan'ın adamlarından veya CHP'den bir tek kişi çıkıp da Amerikan askerlerinin başına çuval geçirme “protestosunu” arkaladı mı?

Fakat…

Savcımız Mehmet Selim Kiraz'ın katledilmesini tevil marifetiyle de olsa arkalayanlar oldu.

Aydın Doğan'ın adamlarının da CHP'nin de tek derdi AK Parti'den kurtulmak. Bu uğurda, Amerikan çuvalını gönüllü olarak bizzat kendi kafalarına geçirmeye bile razılar.

Yılmaz Özdil diyor ki: “Doğu Perinçek mesela, İstanbul 1'inci bölgeden aday oldu. Karşısında CHP'den rakip olarak, ismini hatırlamıyorum, Ataşehir belediye başkanının eşi var…”

CHP Perinçek'in karşısına Aslı Aydıntaşbaş'ı koyaydı iyiydi. Vatan Partisi'ni doğmadan bitirirdi; Belge Murat'ın da arzusu doğrultusunda oylar CHP'de toplanırdı.

Aydıntaşbaş kızımız bu konularda her şeyden evvel deneyim sahibi. 2006'da kendisine “sarı zarfta” ulaştırılan Ergenekon şemalı kağıtları Doğu Perinçek'e vermişti de adamcağızın başını yakmıştı.

Bir şekilde uygun bir “sarı zarf” yine bulur gibime geliyor. Zira her yanından yetenek akıyor maşallah.
#O kadın gazeteci aday olaydı iyiydi
#salih tuna
#köşe yazısı
9 yıl önce
O kadın gazeteci aday olaydı iyiydi
Mehdi gelmiştir, emin olabilirsiniz
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…