|
Gerçeklik algısı
Yıllar önce bir sabah programı. Babalık testinden, DNA’dan bahis açılıyor bir vaka vesilesiyle; programın sunucuları Müge Anlı ve Şenay Düdek. Şenay Düdek akşam izlediği diziyi referans gösteriyor, ‘DNA sonucu değiştirildi, o raporlarda her şey olabilir’ diyerek koyuyor son noktayı. O zamanlar dizilere tek tük konu olan DNA testi şimdilerde çok revaçta. Fakat ne hikmetse gerçeği tespit etmek için değil gerçeği perdelemek adına başvuruluyor daha ziyade. Parayla satın alınan memurlar aracılığıyla adete peçeteye istek yazarmışçasına rapor düzenletmek mümkün dizi aleminde. Sadece DNA testi değil hamilelik testi de isteğe göre düzenleniyor. Yabancı dizilerden yerli dizilere kopyalanan temalar bulaşıcı bir etkiyle tüm dizilerde yer buluyor kendine. Tekrar tekrar tekrarlanan temalar, değiştirilen DNA raporu örneğinde olduğu gibi artık gerçekmiş gibi algılamanın ötesine geçerek gerçeğin yerini alıyor.

Dramada şahit olunan durum, bazılarına düştüğü müşkül durumdan çıkabilmesi için yol gösterirken; bazılarında ise her türlü belgeye, bilgiye, resmi kuruma karşı güvensizlik hissi oluşturuyor ve şüpheye teslim oluyor kişi.

*

Uğur Dündar’ın anchorman olduğu zamanlar. Yıl 2008, Lost; teoriler, tahminler eşliğinde yayınlanmaya devam ediyor. Dizide Sawyer rolünü oynayan Josh Holloway bir dondurma reklamı için ülkemizde, ana haberin konuğu. Uğur Dündar; herkesin hayran olduğu oyuncunun eşini, fazla sade, fazla sıradan, az biraz da çirkin bulduğunu ifade ettikten sonra diziyle ilgili sorularına geçiyor. Israrla sorduğu soru şu: ‘rol arkadaşlarına o lakapları nasıl neye göre takıyorsun?’ Oyuncu lakaplarını kendisinin takmadığını senaristlerin yazdığını izah etmeye çalışsa da Uğur Dündar ısrar ediyor ‘hadi bizim için de bir lakap tak Lost’ta olduğu gibi’ diyerek.

Erkeklere aşağılayıcı lakapları uygun gören Sawyer kadınlar için sevimli şiirsel lakapları tercih ediyordu. Başlangıçta huysuz ve bencildi, geçmiş hikayesinde dolandırıcı olduğu açığa çıktı. Ama asıl vurucu darbe nasıl dolandırıcı olduğunda gizliydi. Karakteri seyirciye sevdiren içinde şefkat hissi uyandıran da o hikayeydi. Anne babasının intikamını almak için babasını dolandıran adamın peşine düşmüş ama zamanla düşmanına benzemekten kurtulamamıştı Sawyer. Sayısız dolandırma taktiğini, zekasını okuduğu kitaplara borçluydu, tabii taktığı lakapları da. Adada diğer kazazedelerle iletişime geçmek yerine sürekli kitap okumayı tercih ediyordu. Uğur Dündar senaryoyla gerçeği, karakterle oyuncuyu ayırt etmeden soru sorduğu gibi kitap okuma detayını da gözden kaçırınca hadi bizim için de bi lakap tak ısrarına dönüştü röportaj. Uğur Dündar da haklı; rolden çıkamayan, oynadığı karakteri gerçek hayata taşıyan oyuncuların kestiği raconlar gazete arşivlerinde mevcut.

*

Dramanın özellikle de televizyonda yayınlanan dramanın seyircinin algısında yaptığı değişikliği reddeden anlayış, halk dizileri gerçek gibi izliyor diyerek halkı küçümsemeyi tercih eder. Televizyon George Gerbner’den ödünç ifadeyle yeni kültürel kuluçkanın tam da merkezidir. Montaj bandından çıkar gibi seri üretilen dramalar aynı temalar etrafında hikayeleşince seyircinin algısında tahribat yapması kaçınılmaz.

Uğur Dündar yerli örneklerin etkisiyle rolle gerçeği ayırt etmekte zorlandı, Şenay Düdek ise dizide izlediği temayı/konuyu tek gerçek kabul edip rapora güvenilmeyeceğini iddia etti. Dramada anlatılan hikaye işlenen temalar mutlak gerçek değil bir yorumdur sadece. Ama roman, hikaye, film, dizi ayırt etmeksizin ehil kişilerce yazıldığı kabul edilir. Kişi ya çok iyi bildiği konuyu yazmıştır ya da yazmadan önce araştırmış, uzmanlarla konuşmuş, danışmanlık hizmeti almıştır. Olması gereken budur da olan bu mudur, ne yazık ki hayır. Bilgi ve araştırma olmayınca üretim olmuyor, üretim olmayınca masa başı türetilen hikayelerde tema ve konu tekrarı yapmaktan bir adım öteye gidilemiyor.

Napolyon “biricik ciddi söz sanatı tekrardır” demiş. “İddia olunan şey tekrar edilmek suretiyle sonunda kanıtlanmış bir gerçek gibi kabul edilecek kadar ruhlara yerleşir.”
#sema karabıyık yazıları
#yeni şafak köşe yazarları
#dna
9 yıl önce
Gerçeklik algısı
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü