|
İkinci Bahar nostaljisi

“Diziler toplumu etkilemeden önce birbirlerini etkiliyor. Bir dizinin seyredilme sebebi yanlış yorumlanıp diğer dizilere konu/tema transferi yapıldığında başlıyor etki. Şimdilerde nostaljik dizi kuşağında tekrar seyircisiyle buluşan İkinci Bahar örneğinde olduğu gibi.

Şehnaz Tango, Şehnaz’ın evlilik dışı hamile kalmasının kabul görmemesi neticesi ekrana veda ettiğinde yıl 1997. İkinci Bahar yayına başladığında ise 1998. Yedinci bölümden sonra ekonomik kriz sebebiyle yayınının durdurulması, tekrar yayına başlamasının gecikmesi neticesi, toplamda 37 bölüm yayınlanan dizi, final yaptığında takvimler 2001 yılının Ocak ayını gösteriyordu.

Nurgül Yeşilçay’’a oyunculuk kapılarını sonuna kadar açan Gülsüm karakterini hatırlarsınız. Yaşadığı hayattan memnun olmayan, yaşadığı mahalleden gecekondudan nefret eden, sınıf atlama sevdalısı bir kızdı Gülsüm. Üniversitede zengin birini kafalamış ve hamile kalmıştı. Planı basitti çocuğu evlenmeye mecbur edecek yaşadığı hayattan kurtulacaktı. İkinci Bahar’dan sonra dönem dizileri dahil senaryoların vazgeçilmezi haline gelen ‘’gayri meşru çocuk-yedek baba’’ hikayesine İkinci Bahar doğru bir noktadan, eleştiri katsayısı yüksek bir bakış açısıyla yaklaşmıştı. Zor durumda kalan komik duruma düşen Gülsüm nezdinde bu işlere kalkışmayın mesajı veriyordu. (yedek baba formülüne kadar) Bu sebeptendir ki yadırganmadı, tepki gösterilmedi. O tepkisizlik aynı şablonun farklı alt metinler için kullanılmasını getirdi beraberinde.

Bir dizinin teması çoğalma etkisi göstererek kendinden sonra yayına giren dizileri etkiliyorsa ekranın öte yakasındaki zihinleri de etkilemiş demektir. Normalleştirerek, anlattığı hikayeye meşruluk kazandırarak, sıradanlaştırarak.”

Yukarıdaki satırlar 8/12/ 2011 yılında yayınlanan ‘Toplumsal çöküşte reytingi yüksek dizler neden tartışma dışı’ isimli yazıdan.

Mahalle/aile dizisi deyince akla ilk gelen dizilerden İkinci Bahar. Farklı televizyon kanallarında sıklıkla tekrarı yayınlanan, her yayına girişte nerede o eski diziler nostaljisi yaşatan bir dizi. Finali 15 milyon kişi tarafından seyredildi, adına Siyaset Meydanı yapıldı.

İkinci Bahar’ın senaryosu çok katmanlıydı. Her karakterin hem ana hikayeye temas eden hem kendi içinde bağımsız hareket eden hikayeleri vardı. Gülsüm gecekondu hayatından yoksulluktan kurtulmak için zengin çocukla evlilik hayali peşinde planlar yaparken; kardeşi Ulaş arkadaşı Sarıkafa ile gemiye binip gitme sevdasındaydı. Para biriktirmek için her türlü kirli işe bulaşıyorlardı. Çirkin ördek yavrusu Cennet, aşkı güzel kızlarla yakışıklı erkeklerin tekelinden kurtaran Medet ile Melek, sevdiği adam uğruna gözünü karartan ama karaktersizleşmeyen Afeti Devran Neriman, babasının Ali Haydar’ı daha çok sevdiği saplantısından kendini kurtaramayan hayatını Ali Haydar’la mücadeleye adayan Vakkas. Hanımla Ali Haydar’ın merkezinde olduğu hikayede; yan karakterler, yan hikayelerin alt metni, önermesi oldukça sağlamdı.

Ekranların en sevilen unutulmaz babası Ali Haydar; üç kızını tek başına yetiştiren bir baba olmanın yanında, hasmının oğluna, Tim’e, Hanım’ın çocuklarına da babalık yapardı. İkinci baharını yaşamasına engel değildi babalığı. Kötülüğe dahi iyilikle karşılık verirdi. Başlangıçta zaaflarına yenik düşen, yanlış hesaplar planlar peşinde yanlış adımlar atan gençler, Gülsüm ve Ulaş örneğinde olduğu gibi, yaşadıklarından ders alan karakterlerdi. Yanlış yaptıklarının bilincine varan, doğru yolu bulan, doğru yolu bulduklarında da hayat tarafından ödüllendirilen, başlangıçtaki hayallerine kavuşan karakterler. Kötü değillerdi, entrika henüz senaryoların yapıtaşı haline gelmemişti.

İkinci Bahar nezdinde nerede o eski diziler nostaljisi yaşansa da bugün İkinci Bahar benzeri dizileri ekranda görmek artık çok zor. Mahalle dizileri değişen mahalle, ilişki anlayışı sebebiyle İkinci Bahar gibi masum bir anlayışla, iyilerin ve iyiliğin hakim olduğu bir bakış açısıyla yazılmıyor. Ali Haydar gibi kötülüğe dahi iyilikle karşılık veren, herkesi kucaklamaya çalışan kişiler, var mı artık böyleleri bu da fazla iyi diye kabul görmüyor. Özellikle genç karakterlerin çıktığı yolun yanlışlığını görüp doğru yola dönmesi hiç cazip gelmiyor. Hikayeye iyiler safında başlayan karakterin ne zaman zaaflarına hırsına yenileceği, içindeki karanlığa teslim olacağı merakla bekleniyor. Çünkü herkes kötüdür herkes zaaflarına yenik düşer yükselen trend ve bir virüs misali senaryoları etkisi altına almış durumda.

#İkinci Bahar
#Şehnaz Tango
#Nurgül Yeşilçay
9 yıl önce
İkinci Bahar nostaljisi
Fiîlî işgal dönemi bitti, zihnî işgal çağındayız!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir