|
Paramparça: Biyolojik zenginlik/fakirlik hikayesi

Basın bülteninde yer alan ‘ön hazırlık süreci 7 ay sürdü’ ifadesi, internet sitelerinde ‘ilk bölüm 7 ayda çekildi’ şeklinde servis edilince, hayal kırıklığı yaşatması kaçınılmazdı Paramparça’nın. Nitekim yanlış algılama sonucu oluşturulan yüksek beklenti, yedi ayda bunun nesini çekmişler ki eleştirisini getirdi. Sektöre hızlı bir giriş yapmak isteyen ama daha ziyade dış piyasayı hedefleyen Endemol; ilk anlaşmayı senarist Yıldız Tunç ile yaptı. Yılın aşkı/çifti olarak lanse edilen Erkan Petekkaya ve Nurgül Yeşilçay ile anlaşıldığında dizinin ismi Ben Olsaydım’dı, çekimler başlamadan Paramparça olarak değişti.

Yeşilçam’ın yıllarca ekmeğini yediği, doğumda karıştırılan bebekler temasından yola çıkan Paramparça; ‘eski anlayış şık ambalaj’ formülüyle Ortadoğulu kadınlar için yapılmış bir dizi daha ziyade. Sadece Paramparça değil Star’ın diğer dizisi Kaderimin Yazıldığı Gün’ün (KYG) hedef kitlesi de Ortadoğulu kadınlar. KYG taşıyıcı annelik temasından yola çıkarmış gibi yaparken, Paramparça da karışan bebekler temasından yola çıkıyor ama niyet yaşını başını almış oyuncuları imkansız aşkın içine düşürmek. Senaryolar tersten yazılınca, önce oyuncular tespit edilip oyuncuya uygun hikaye sipariş edilince, anlatılacak değil tüketilecek temalarla çıkılıyor yola. Taşıyıcı annelik de bebek karışıklığı da tutkulu imkansız aşk hikayesi için malzeme olarak kullanılıyor.

Ortadoğu hedeflenerek yapılan iki dizinin de izlekleri aynı. Karısını seven, karizmatik, fedakar, anlayışsız eşlerine rağmen mutsuz evliliklerini devam ettiren adamların imdadına esmer güzeli kadınlar yetişiyor; tutkulu, imkansız aşk eşliğinde. KYG’de hedefe çoktan ulaşıldı, çekirdek çitleyerek seyredenler Elif Kahraman aşkı ne zaman başlayacak diye sabırsızlanıyor. Kabul edilmesi hayli zor olan sırra Defne’yi ortak ederek psikopatlık sınırına taşıyan, bebeğin düşmesi için çaba sarf ettiren senaryonun da hedefi de bu zaten.

Ben Olsaydım isminden vazgeçen Paramparça’nın hedefi de yılın çiftinin imkansız aşkına zemin hazırlamak. Zaten mutsuzdu, kızı doğmasaydı boşanacaktı girişi seyirci ufuktaki imkansız aşkı desteklesin diye. Ufak çaplı bir araştırmayla aynı gün doğum yapan kişilere ulaşılması mümkünken peş peşe tesadüf zincirinden medet ummak günlük pembe dizi formatına yaklaştırıyor diziyi. Dizinin bütün derdi Gülseren Cihan aşkı ne zaman başlayacak, kimyaları tutacak mı?

Sen olsan ne yapardın sorusuyla seyirciyi hikayenin içine çekmeyi seven Ayfer Tunç; bu formülü Binbir Gece, Aliye, Aşk ve Ceza’da tüketinceye kadar kullandı. O hikaye tarzı, formül tüketilirken; seyirci ciddi bir yol kat etti, gelişti. Aynı tema farklı bir bakış açısıyla anlatılsa, bu karışıklık kişilerin hayatını nasıl değiştirmiş, ortaya çıkması nasıl alt üst eder, kızların psikolojisi nasıl etkilenir soruları merkeze alınsa bambaşka bir hikaye çıkardı ortaya. Ama bütün mesele yılın çiftinin imkansız aşkı olunca bu kadar oluyor işte.

Mutsuz evliliklerine devam eden fedakar erkeklere, kader, ödül olarak en güzelinden yeni bir aşk inşa ediyor. Kaçamak bakışlarda başlayan aşk kimse tarafından aldatma olarak algılanmıyor. Psikolojisi her geçen bölüm senarist tarafından bozulan, esas olması gerekirken kendini bir anda öteki kadın olarak bulan esas kadın ne zaman aradan çıkacak, sahneyi yılın çiftine bırakacak beklentisine giriyor seyirci. Pek çok konuda yerinde sayan hatta gerileyen sektör, ‘aldatma, nasıl aldatma olarak algılanmaz’ konusunda tez yazacak kadar geliştirdi kendini.

Erkan Petakkaya Paramparça’dan bahsederken çok basit bir hikaye diyor ama aksine bebeklerin karışması hiç basit bir hikaye değil. Fransa’da yaşanan bir olayda önce baba bebeğin kendisinin olmadığını öğreniyor karısını suçlayarak evi terk ediyor. Kadın böyle bir şeyin nasıl olabileceğine kafa yorarken test yaptırdığında bebeğin biyolojik annesi olmadığını öğreniyor ve diğer aileye ulaşıyor. Seçim çocuklara bırakıldığında her ikisi de yanlarında büyüdükleri ailede kalmayı tercih ediyor. Paramparça; biyolojik zenginin fakirliği kabullenememesi, biyolojik fakirin ise zengin hayatı benimseyememesini anne-kız çatışması üzerine inşa ederek harcadı tüm enerjisini. Fakir tarafın babası hayırsız koca kontenjanından Almanya’da. Eskimeye yakın eşi yeni aşkı ve iki kızıyla hayat Cihan’a güzel!

#Paramparça
#Yıldız Tunç
#Kaderimin Yazıldığı Gün
9 yıl önce
Paramparça: Biyolojik zenginlik/fakirlik hikayesi
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi