Dizi 1994 yılında yetimhane sahnesiyle başlasa da asıl hikaye 1980’li yıllarda başlıyor. Sami Seyhanlı bir kadına tecavüz eder, kadın hamile kalır, çocuğunu doğurduktan sonra yaşadığı acıya tahammül edemez ve intihar eder. Ömer yetimhanede büyür, Begüm'le aralarında çocuk yaşta güçlü bir bağ kurulur. Sami yıllar sonra Ömer’in izini yetimhanede bulur ve oğlunu bir yabancı gibi evlat edinmeye karar verir. Karısı, ‘demek buldu ha olamaz o çocuk bu eve gelemez çocuklarımın mirasına ortak olamaz’ der ve Ömer’i öldürtmeye karar verir. Büyük oğlu Halil’in doğum gününde gözü telefonda Ömer’in ölüm haberini bekler.
İki oğluyla mutlu mesut sahnelere imza atan, büyük oğlu Halil’i daha çok sevdiğini veliahdı olarak gördüğünü gizlemeyen Sami, diğer oğlu Vedat’ın kalbine kıskançlık tohumlarını ektiğinden habersizdir. Babasının abisine sevgisini kıskanan Vedat, gelen hediyeler karşısında kontrolden çıkınca babasının odasına gider, çekmeceden silahı alır, oldukça bilinçli bir şekilde ateş eder, abisini öldürür. Bu arada yetimhanede Ömer böcekten korkan arkadaşıyla yatağını değiştirdiği için ölümden kurtulur. Sami Ömer’i himayesine alır ismini Ali olarak değiştirir. Fakat Vedat yetimhaneden gelen çocuğun gerçekte kim olduğundan haberdardır. Ali’den nefret etmekle kalmaz, Ali’nin sevdiği kız Begüm’e göz koyar. Babasını gerçekleri herkese söylemekle tehdit eder. Begüm’e abisi Halil’i nasıl öldürdüğünü ballandıra ballandıra anlatır, kendisiyle evlenmediği takdirde aynı şekilde gözünü kırpmadan Ali’yi de öldüreceğini söyler. Düğünü basan Ali sevdiği kızın ihanetine uğradığını düşünmekle kalmaz, yaralı haldeyken Sami’nin babası olduğunu öğrenir, Vedat tarafından uçurumdan aşağı atılır.