Demokrat Parti, 27 Ekim 1957'deki genel seçimlerde “üçüncü kez” tek başına iktidara gelmişti. DP 424, CHP ise 173 milletvekili elde etmişti. Sandıktan çıkan netice, ABD-NATO'ya bağlı Türkiye'deki derin mekanizmayı, yani Üst Yapı'yı çileden çıkarmıştı.
Baronsal Gladio'cu Rejim'in “mutemet adamı” Kasım Gülek
“Bu seçim İstiklal Savaşı kadar önemli” demiştir! (Cumhuriyet, gazetesi, 12 Eylül 1957)
Mason Kasım Gülek, Demokrat Parti iktidarının tamamına yakın kısmında (1950 ile 1959 yılları arasında) CHP'nin Genel Sekreteri idi. Bir başka deyişle, İnönü'den sonraki adamdı. Buna mukabil, derin ilişkileri bakımından “rütbesi” İsmet Paşa'dan da üsttedir!
DP iktidarının 27 Mayıs darbesiyle alaşağı edilmesinde CHP başat bir rol oynamıştır. Darbenin başlıca hedefi Menderes'ti.
Haçlı-Siyonist İttifakı'nın önde gelen gazetesi The New York Times'ın 8 Mayıs 1960 tarihli nüshasında “Adnan Menderes politikasını değiştirmediği taktirde olayların nasıl gelişeceği bilinmez” denilerek “aba altından darbe” gösteriliyordu!
Bazı hayati konularda ABD-NATO'nun taleplerine direnmesi derin mahfilde Menderes'in “kaleminin kırılmasına” yol açtı.
İdam edilmeden önce muhtelif işkencelere uğradı...
*
Adnan Menderes, NATO'nun 1958'den itibaren Ankara'dan talep ettiği “TSK'da Personel Reformu”nu hayata geçirmemiştir!
Bu “sözde” reform, gerçekte bir “tasfiye” idi. ABD ve NATO'nun kontrol edemeyeceği düşünülen subaylar TSK'da istenmiyordu!
27 Mayıs darbesinin Adalet Bakanı Amil Artus “Ordu'daki tasfiyeyi ABD ve NATO'nun ısrarla istediğini” beyan etmiştir…
Söz konusu tasfiye, 27 Mayıs darbesinden hemen sonra Ağustos 1960'da yapıldı. ABD'nin “kontrgerilla eğitiminden geçmiş” Türkiye'deki darbecileri, 7 bin 200 subayı emekliye sevk edip, patronlarının isteğini yerine getirmişlerdi.
*
1959'da toplanan NATO Parlamenterler Konferansı'nda müttefik ülkelerdeki yayılmayı yönlendirecek merkezi bir örgüt kurulması kararlaştırıldı. Bu doğrultuda, 1 Ocak 1961 tarihinde “Atlantic Institute” kuruldu. Amerikalı büyükelçi Henry Cabot Lodge Jr. genel yöneticiliğe getirilmişti.
Atlantic Institute'ün yönetiminde görev alan derin isimler arasında Kasım Gülek de vardır! John Mc Cloy, 1966 ile 1968 yılları arasında derneğin “Onursal Başkanı” idi.
Tam da burada, ABD'nin sömürgesi Almanya'da 1952'de Mc Cloy'un teşvikiyle “özel örgüt” olarak kurulan Atlantic Brücke derneğini hatırlıyoruz! Mc Cloy, Dünya Bankası Başkanlığı'nın yanı sıra “Küresel Baron” Rockefeller'ın sahipliğindeki Chase Manhattan Bank'ın Yönetim Kurulu Başkanlığını da yapmıştır.
Kasım Gülek ise BM Kore Komisyonu Başkanlığı ile NATO Parlamenterler Konferansı Başkan Yardımcılığı gibi “görevler” üstlenmiştir. Gülek'in, ABD'de Columbia Üniversitesi'nde öğrenci olduğu dönemde Chase Manhattan Bank'ta çalıştığını, Rockefeller bursuyla Cambridge Üniversitesi'nde okuduğunu, Berlin ve Hamburg üniversitelerinde doktora sonrası çalışmalar yaptığını da ekleyelim.
*
UPI (United Press International) Atlantic Brücke derneği ile birebir bağlantılı bir ajanstır: UPI, Mayıs 2000 tarihinden itibaren Moon tarikatının sahipliğine geçen bir medya şirketidir. Güney Kore kökenli Moon tarikatının kurucusu CIA'dir.
PWPA (Profesörler Dünya Barış Akadamesi) Moon'a bağlı bir kuruluştur. PWPA'in Türkiye'deki ilk başkanı Kasım Gülek'ti!
1968 Ağustos'unda eşiyle birlikte yaptığı Roma gezisinde Papa 6. Jean Paul tarafından Vatikan'da kabul edilen Kasım Gülek, 1983 yılında eşi ile beraber bu defa Papa 2. Jean Paul'ü ziyaret etmiştir.
Şubat 1998'de, Vatikan'da Papa 2. Jean Paul ile Kilise'nin “Dinlerarası Diyalog” projesi kapsamında görüşen de Paralel Yapı'nın Kâinat İmamı idi: 1996 yılında Kasım Gülek'in cenaze namazını kıldırmıştır.
30 Mart 2015 tarihli Yeni Şafak'ta, “Paralel Yapı'nın Bir Numara'sının gençlik yıllarında masonluk yemini ettiğine” ve
“bu çerçevedeki üstün hizmetlerinden dolayı taltif madalyası aldığına” dair belgeler yayınlandı. Mason locasıyla bağlantısını temin eden ismin Kasım Gülek olduğu da belgelendi.
*
“Sıradışı Bir Siyasetçi: Kasım Gülek” adlı kitapta, eşi Nilüfer Gülek'e atıfla yer alan bilgilere göre ise; Kasım Bey, TBMM'nin mimarı olan Holzmeister'ın çizdiği bir proje ile Tarsus'ta “St. Paul” adında “tüm dinlerin öğretildiği” bir üniversite kurdurmak istemiş, ancak “adından dolayı” bu projeyi kabul ettirememiş!
(Yeditepe Yayınları, Meral Balcı, 2015, Sayfa: 249)
#Demokrat Parti
#Dinlerarası Diyalog
#seçimler
9 yıl önce
8 Mayıs 1960 tarihli New York Times’taki o cümle!
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…
