|
Ağır Roman

Tıpkı Can Dündar gibi, Cumhuriyet’in Okur Temsilcisi Güray Öz de hikâye anlatmayı pek seviyor. Aklınca Cumhuriyet’in derin havuzunu hasıraltı etmeye çabalıyor. Cumhuriyet dediğimizde, yalanı dolanı hayat tarzı yapmış bir gazeteden de söz etmiş oluyoruz.

Hiçbir alavere dalavere veya optik çarpıtma Cumhuriyet’in “İnan Kıraç’ın nüfuzu altında” bir gazete olduğu hakikatini değiştiremez!

Can Dündar ise yönettiği gazetede ABD’deki İslamofobik Katliam’la ilgili habere neden hiç yer vermediğine, bir başka deyişle bu habere niçin sansür uyguladığına değinmiyor bile!

Niye mi? Öldürülenler Müslüman olduğunda Charlie’ci Can için problem yok!

*

Aklımızla alay etmeyi de seviyor: Cumhuriyet’in Paralel Yapı destekçisi olduğu gerçeğini inkâr etmeye kalkışıyor ve komik duruma düşüyor, Can Dündar...

Doğan Satmış’ın da Cumhuriyet kadrosuna katıldığını son yazısında açıkladı, Can’daş: İsrail’in Sözcü’süne Amerika’dan yazan Oray Eğin’in “Cumhuriyet’in başına Can geliyor” diye bir gün önceden verdiği haberde Doğan Satmış’ın transferi de duyurulmuştu!

Hürriyet’te, on yedi yıl yazı işleri müdürlüğü, üstüne beş yıl da ombudsmanlık yapmış olan Satmış, 2009’un Mart ayında yayın hayatına başlayan Habertürk’ün “kurucu kadrosunda” yer almıştı. Fatih Altaylı’nın yardımcısıydı...

17 Eylül 2009 tarihli Habertürk’ün Magazin ekinde, Can Dündar’ı konu alan fotoğraflı haber “Can Boğaz’dan gelir” başlığıyla yayınlandığında, Satmış “Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı” idi!

Can Dündar, Habertürk’ün bu yayınla kendisine şantaj yaptığını söylemişti: O dönemde, Habertürk’e “muz orta” yapanlar kimlerdi, acaba? Cumhuriyet’in Doğan transferini “Can’ın demokratlığıyla” falan izah etmek mi, mizahın alanına dâhildir. Haliyle, “Transferde mücbir nedenler mi rol oynadı?” sorusu akla geliyor!

*

Habertürk’ün kurucu genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı, medyamızdaki Jean Reno’dur: “Leon” karakterinin en hızlı yıllarını Hürriyet’te yaşadı. Coşkun Kırca, hayattaydı ve İnan Kıraç’la Derin Defans’ın göbeğinde “tandem” oynuyordu!

Altaylı, Hürriyet’te iken 16 Mart 2003’de; Habertürk’teki patronu Turgay Ciner hakkında neler yazmıştı, neler!

Mesela, Mösyö Jean Reno o dönemde “rakip gazete”nin genel yayın müdüründen şikâyet ederken; Ciner bahsini de şu satırlarla açmıştı:

“Geçmişte patronunun neler çevirdiğini, basın dışı hangi işlere karıştığını şöyle bir arşivleri karıştırıp bakmıyor. Yani, patronunun asıl işinin madencilik ve enerji olduğunu, medya dışı alanlarda çok sayıda şirketi olduğunu dikkate almıyor...”

*

Aradan dokuz yıl geçtikten sonra; Altaylı, 2 Haziran 2012 tarihli Habertürk’te “İhracatın gerçek şampiyonu Eti Maden” başlıklı bir yazı yazmıştı!

2003 yılında “rakip gazete”nin patronu iken “bindirdiği” patron, artık kendi patronuydu: Ciner mi, 2000 yılından önce Eti Maden’i almak için çok uğraşmıştı!

*

Kozmik Oda’ya girilmesinin 5. yıldönümüne (18 Aralık 2014) denk gelen bir nevi “Mad Men” gecesindeki hatıra fotoğrafında, “Özel Harp Gazetecisi” Malum Kaptan’ın “kanatları altına aldığı” eski yazarı Fatih Altaylı’dan başkası değildi!

Baronsal Kurtlar Medyası’nda Jack Nicholson’ı oynayan “hedonist” üstatları Güneri Cıvaoğlu’nu o gece “başköşeye” oturtmuşlardı...

Cıvaoğlu mu, gecce.com’un ödül töreninde (13 Ekim 2014) Hürriyet’in eski kaptanı için “Kan kardeşim Ertuğrul!” diyordu! Hal böyleyken, “Fatih de, Ertuğrul’un kan kardeşi” olmalıdır!

*

Galatasaray Kulübü eski başkanı Ünal Aysal, İnan Kıraç’ın mutemet adamıdır...

Vaktiyle, Ünal Aysal’ı “G.S. Kulübü’nden içeri alan” Fatih Altaylı’dır: Bunu, Habertürk’teki 22 Mart 2006 tarihli yazısında söylüyor!

Peki, Altaylı’ya Ünal Aysal’ı “getiren” kimdi? Cevabı, yine aynı yazıdadır: Mehmet Ali Birand!

Gençliğinde Vehbi Koç’un kol kanat gerdiği Birand, “Can Dündar’ı da yetiştiren” isimdir.

Birand ile Aysal, yıllar önce Belçika’dan iki yakın arkadaştı. Ortak dostları da o dönemde ilk yurtdışı görevini yapan Şenkal Atasagun’du...

Atasagun, Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde MİT Müsteşarı olmuştur. Süleyman Demirel’in yakın akrabasıdır. 90’lı yılların sonlarına doğru Türkiye’ye dönüş yapan Ünal Aysal’ı; İnan Kıraç’ın yakın dostu, 9. Cumhurbaşkanı Demirel “Yüksek Liyakat Madalyası” ile (1999’da) ödüllendirmişti!

Aysal’ın ortaklık yaptığı isimlerden birisi de Demirel’in kayınbiraderi Ali Şener’dir. Aysal, Şener’le enerji santrali işine girmişti!

*

“Devlete süper pahalı enerji sattığı belgelenen” Ünal Aysal için 2006’da “pişmanlığını dile getiren” Altaylı; Mayıs 2011’de Aysal, İnan Kıraç’ın eliyle başkan yapılırken selam duruyordu!

Galatasaray Başkanlığı döneminde, kulübünü mali açıdan “batıran” ve neticede “tüyen” Ünal Aysal’dan dolayı...

Mösyö Jean Reno’nun “bir kere daha pişmanlık butonuna bastığına” kuşkum yok!

#Can Dündar
#Güray Öz
#İnan Kıraç
#ABD
٪d سنوات قبل
Ağır Roman
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset