Cumhuriyet Vakfı, Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliğine Can Dündar’ı atadı. Bu sütunun takipçileri için ‘sürpriz bir gelişme’ sayamayız. Charlie yürüyüşü sonrasında birinci sayfasından “Haç çıkaran!” Ecnebi Cumhuriyet’in perde arkasındaki isim Can Dündar’dı. Şimdi, sahne almış oldu!
“Can Dündar yazıları ve röportajlarıyla Cumhuriyet’te” anonsunun yapıldığı tarih, 22 Ekim 2013’tür! Yani, 17 Aralık’ın iki ay öncesinden söz ediyoruz.
Dündar’ın Paralel Savcı “Mister Kara” ile röportajı ise iki hafta kadar önce yayınlandı, hafızalarımızda henüz tazeliğini koruyor...
Paralel Savcı’nın o röportajdaki sözleri, 17-25 Aralık darbe girişiminin bir nevi “itirafı” olarak kayıtlara geçti. Paralel Yapı ile Cumhuriyet arasındaki derin münasebetin bir başka örneği de 17 Aralık 2014 tarihli Takvim’de yayınlanan fotoğraftı! Can Dündar, Paralel Yapı mensubu bir polis şefiyle görüşürken görüntülenmişti.
***
Cumhuriyet mi, İnan Kıraç’ın nüfuzu altında bir gazetedir. Kıraç, ‘Cumhuriyet Vakfı’ üzerinde etkili bir barondur...
Can Dündar, işbu Baronsal Kurtlar Medyası’nda yıllarca kamuflaj elbisesiyle “el bebek, gül bebek” misali dolaştırılan bir gazetecidir. “Küçük Emrah” kıyafetinin altından çıkan da Önder Somer’dir! “Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu...” da diyebilirsiniz!
Can Dündar, Mehmet Ali Birand’ın 32. Gün programından talebesidir. Birand’a ilk gençlik yıllarından itibaren kol kanat geren isim Eski Rejim’in simgesi Vehbi Koç’tu. Vehbi Bey’in damadı İnan Kıraç’a çok yakındı, Birand! Hayatını anlatan kitabı, Can Dündar’ın yazmasını istemişti. Kitap, Kasım 2012’de, yani Birand’ın 17 Ocak 2013’teki vefatından kısa bir süre önce yayınlandı.
Birand’ın Baronsal Medya’daki “özel misyonu” artık Can Dündar’ın üzerindedir, diyebiliriz. Güneri Cıvaoğlu, 13 Ekim 2014 gecesi, gecce.com’un ödül töreninde sahne aldığında, Hürriyet’i 20 yıl boyunca yönetmiş ‘Özel Harp Gazetecisi’ için “Kan kardeşim Ertuğrul!” diyordu! Can Dündar mı, Birand’ın bir nevi kan kardeşidir!
Medyamızın Jack Nicholson’ı Cıvaoğlu’nun özel misyonu ise 1980 evvelindeki yıllarda Tercüman gazetesini yönetirken başlamıştır:
Kanlı 1 Mayıs’ın (1977) hemen öncesinde ve ardından Tercüman’ın attığı manşetlere ve Cıvaoğlu’nun ne yazdığına bakmak bile kâfidir! Nazlı Ilıcak, Tercüman’ın “12 Eylül 1980’in gelişini alkışlayan” başyazarıydı. Ilıcak, günümüzde “Amerika ve İsrail’in Yandaşı” Paralel Yapı’nın sıkı destekçisidir.
Nazlı Ilıcak İbradılıdır. Dayısı Turhan Kapanlı, Demirel’in liderliğindeki Adalet Partisi’nin senatörüydü. Üç kez bakanlık yaptı. Annesi İhsan Çavuşoğlu, Kapanizade Tahir ve Mediha çiftinin kızıdır. İhsan Hanım, Münci Kapani’nin kardeşidir. Kapani, 1961 Anayasası’nı hazırlayan komisyonun üyesiydi.
Münci Kapani’nin kızı Suzan Korutürk, Osman Korutürk’ün eşidir. CHP İstanbul vekili Osman Korutürk, 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün oğludur.
Kapanizade Tahir Bey’in kızı Atıfet Hanım’ın ilk eşi Ömer Bey, Latife Hanım’ın kardeşiydi...
Atatürk’le iki buçuk yıl evli kalan ve 1975’te ölene kadar münzevi halde yaşayan Latife Hanım; Cumhuriyet gazetesinin 1992’ye kadar Müessese Müdürlüğü’nü yapan (Nadir Nadi’nin yeğeni) Emine Uşaklıgil’in büyük halasıydı.
***
M.Ali Birand’in eşi Cemre Birand, uzun süre Brüksel’de NATO Genel Sekreteri’nin sekreteri olarak çalışmıştı: Bülent Ecevit’in “uzaktan” akrabasıdır...
Cemre Birand’ın halası Hümaşah Güngören, Sargut Ailesi ile yakın akrabadır. Adviye Sargut, Ecevit’in anneannesidir...
1 Şubat 1979’da derin suikasta kurban giden Abdi İpekçi, dönemin başbakanı Ecevit’e en yakın gazeteciydi. Suikasttan kısa süre evvel CIA şefi Paul Henze ile görüşmüştü. İpekçi’nin ölümünden sonra, Ercüment Karacan’ın sahibi olduğu Milliyet gazetesinin Aydın Doğan’a satılmasını sağlayan İnan Kıraç’tır.
1959-1971 yılları arasında CIA’in Türkiye masasını Özbek asıllı Ruzi Nazar yönetmişti. Nazar, Almanya’da Paul Henze ile birlikte çalışmıştır. CIA Şefi Henze’nin Türkiye’de görev yaptığı dönemde kankası Kasım Gülek’ti. Gülek, CIA’in kurduğu Moon tarikatının Türkiye temsilcisiydi: Cenaze namazını kıldıran mı, Paralel Yapı’nın “Kâinat İmamı”ydı!
***
Türkiye’de görev yaptığı yıllarda, Ruzi Nazar’ın yakın dostları arasında Abdi İpekçi, Çetin Altan ve İlhan Selçuk da vardı! Bunu, Enver Altaylı’nın Nazar’ı “öve öve bitiremediği” “CIA’in Türk Casusu” adlı kitabından öğreniyoruz! Komünizmle Mücadele Derneği kurucularından ve eski senatörlerden Fethi Tevetoğlu (Sanatçı Tarkan’ın dedesinin kardeşi) ile Amerikancı Forum dergisini yıllar önce çıkarmış olan Prof. Aydın Yalçın da Ruzi Nazar’ın yakın dostları arasındaydı...
11 Ekim 2011 tarihli Aydınlık gazetesinde “Sabetaylarımız olmasaydı, biz bu cumhuriyeti kuramazdık” diye yazan Yalçın Küçük, 27 Mayıs 1960 darbesi bahsinde Aydın Yalçın’ı, Coşkun Kırca’yı ve Münci Kapani’yi “yere göğe” sığdıramıyor!
