|
Büyük Firar!
Deniz Gezmiş'lerin idamının yıldönümü münasebetiyle Cumhuriyet'te birkaç gündür Can Dündar imzalı “Büyük Firar” başlıklı bir yazı dizisi yayınlanıyor. Önceki günkü Cumhuriyet'in manşeti dizideki bir “ifşaata” ayrılmıştı:

Cumhuriyet yazarı Aydın Engin, Mahir Çayan'ların firarına nasıl yardım ettiğini anlatıyor, “Cezaevine kezzabı ben taşımıştım” diyordu!

30 Kasım 1971'de gerçekleşen firarda Aydın Engin'in rolü 44 yıl sonra ilk kez açıklanıyordu:

“Betonu delmek için tuz ruhu, toprağı kazmak için çekiç, tüneli aydınlatmak için kablo gerekiyordu. Bu işi tutukluların çarşı alışverişini yapan bir gazeteci üstlendi.”

*

Cezaevinden kaçma planı 1971'in Eylül ayı başında yapılmış, üç ayın sonunda yani 30 Kasım 1971'de Mahir Çayan ve arkadaşları Kartal Maltepe askeri cezaevinden kaçmışlardı!

Cezaevindekileri “motive eden” hadise, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun (THKO) önderleri olan Deniz Gezmiş ve arkadaşları hakkında savcının idam istemiş olmasıydı. 9 Ekim 1971'de ise Deniz'ler idama mahkûm edilmişlerdi.

*

Paralel Yapı destekçisi Can Dündar'ın Cumhuriyet'in başına geçmesiyle birlikte vitrine çıkan yazarların başında gelen Aydın Engin, Askeri Cezaevi'nden kaçışı anlatırken “Bir akşamüstü Cihan Alptekin'in yanına geldiğinden, firar planını kendisiyle paylaştığından” söz ediyor.

Kaçma fikrini ortaya atan Oktay Kaynak; Ömer Ayna, Yavuz Yıldırımtürk ve Cihan Alptekin'le aynı koğuştaydı.

“Betonu deler, toprağı kazar, buradan kaçarız” dediler!

THKO militanları, “tugayın ortasındaki” cezaevi binasından tel örgülerin dışına çıkabilmek için yaptıkları planı uygulamaya koyup çalışmaya başladılar!

İlerleme kaydettikten bir süre sonra diğer koğuştaki THKP-C'lilerle paylaştılar. Türkiye Halk Kurtuluş Partisi- Cephesi'nin lideri Mahir Çayan'dı.

*

Malzeme teminini sağlayan gazeteci Aydın Engin'di.

Engin, firar günlerini anlatırken şunları söylüyor:

“Bir gün küçük çaplı bir mucize gerçekleşti. Yarbay hapishanede değildi. Belki izinliydi. Alışveriş için Pendik pazarına bir cemse inecekti. Ben de alınacakların listesini hazırlamıştım. Cemse ile gidecek teğmen 'Gazeteci yürü sen de gel. Kaçacak değilsin ya' deyiverdi! İçeri girene kadar yazı işleri müdürlüğünü yaptığım Yeni Ortam dergisinin düzenli okuruymuş. Canıma minnet…

Birlikte pazara gittik. Çay bahçesinde oturup kahve içip, sigara tüttürdük…

Teğmen kapıda beklerken aktar dükkânından kezzap istedim, bitmiş, 10 şişe tuz ruhu aldım. Sonra, cezaevine döndük. 10 şişeden 4'ü çamaşır suyu çıktı!”

*

Kasım 1979'da Mehmet Ali Ağca'nın Maltepe Askeri Cezaevi'nden “kaçışından” daha doğrusu “kaçırılışından” tam sekiz yıl önce…

Aynı mekânda tünel kazılmak suretiyle gerçekleştirilen bir “firar”dan bahsediyoruz!

M.Ali Birand'ın talebesi Can Dündar'ın kaleminden “ballandıra ballandıra” anlatılan şu “Büyük Firar!”ın arka planına uzanabilmek için “kadrajı büyütelim” diyorum!

Cumhuriyet'teki yazı dizisinde Aydın Engin'in “küçük çaplı bir mucize” dediğini okuduk ya; o tabiri “büyük çaplı bir müsaade” ile yer değiştirelim ve…

Vaktiyle, emekli tümgeneral Memduh Ünlütürk'ün Erol Mütercimler'e söylediklerini hatırlayalım:

“Biz Mahir Çayan'ların hapishaneden kaçacağının enformasyonunu aldık. Bu bilgiyi almamızın ardından önce Faik Türün sonra da Turgut Sunalp geldi. Toplantı yapıp durumu değerlendirdik. Bir gün sonra 4 Amerikalı subay geldi. Hapisten kaçma hazırlığı yapıldığına dair istihbaratı kendilerine aktardık. Onlar da bize 'Bırakın kaçsınlar. Hatta kaçabilmeleri için ne gerekirse yapın!

Örneğin hiç arama yaptırmayın. Kazdıkları toprakları saklamalarına göz yumun!' dediler. Planlanan şuydu:

Hapishaneden kaçacaklar, izlenecekler, nihayetinde hiçbirisi hayatta bırakılmayacak!”

*

Kaçıştan tam dört ay sonra 30 Mart 1972'de Niksar'ın Kızıldere köyünde “yabancı uyruklu teknisyenleri rehin tutan” Mahir Çayan ve arkadaşları düzenlenen operasyon sonucu öldürüldüler!

O operasyonda sağ kalan tek kişi, dönemin Dev Genç Genel Başkanı ve günümüzün HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü idi!

Kızıldere Operasyonu'ndan kısa bir süre sonra da (6 Mayıs 1972) Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan Ankara'da idam edildiler!

*

Emekli Tümgeneral Memduh Ünlütürk, Mahir Çayan ve arkadaşlarının firarından 20 yıl sonra 7 Nisan 1991'de İstanbul'daki evinde uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü!

*

Deniz Gezmiş'lerin idamının 43. yıldönümündeyiz:

Ertuğrul Kürkçü'nün HDP'si; Can Dündar'ın Charlie'ci Cumhuriyet'i ve ABD-İsrail'in Türkiye'deki Paralel Yapı'sı kol kola!
#Memduh Ünlütürk
#büyük firar
#deniz gezmiş
#Can Dündar
9 yıl önce
Büyük Firar!
En ünlü sosyolog gazeteci ise...
Bizi bir güzel benzetecekler
Önce takım olmak
-Hac -İmama uymak -BES’te altın fonu
Almanya: Entegrasyon mu, asimilasyon mu?