Charlie Hebdo yedi yıl önce ne mi yapmış? 2008’de “Yahudi karşıtlığı” gerekçesiyle yazarını işten atmış! On altı yıl boyunca Haftalık Charlie’de hem karikatür çizen hem de hiciv yazıları kaleme alan Maurice Sinet, bir makalesindeki ifadeleri “Anti-Semitik bulunduğu için” dergideki işini kaybetmiş!
Yahudiler mevzubahisse, Haftalık Charlie mizah dergisi için “düşünce veya ifade özgürlüğü” asla söz konusu olmuyor. Buna mukabil, dergide İslami değerlere ve Peygamberimiz’e hakaret serbest!
*
Peki, 2005’te Fransız Mahkemesi ne yapmış? Hazreti İsa ile alakalı bir reklam afişini yasaklatmış! Fransa’daki Katolik kilisesinin şikâyetini ele alan mahkeme, bir tekstil firmasının kullandığı afişlerin üç gün içinde toplatılmasına hükmetmiş!
Fransız Yargısı, Haftalık Charlie’nin Peygamberimiz’e hakaret eden karikatürlerini “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirmişti! Geçen yıl Şubat’ta, mizah dergisini dava etmek isteyen Fransa’daki Müslümanlara yargı yolu kapalı tutulmuştu: İlgili yasanın sadece Katolikler, Protestanlar ve Yahudileri kapsadığı vurgulanarak bu girişim engellenmişti!
Batı Kulübü veya Haçlı zihniyeti için düşünce ve ifade özgürlüğü sadece kendilerine bir de Siyonist müttefiklerine “yontmak” için vardır...
Özgürlük mü? Müslümanlar için söz konusu değildir!
*
Birinci sayfasından mizanpajın diliyle “Haç çıkaran” Batı Kulübü’nün Türkiye ayağındaki ‘Ecnebi Cumhuriyet’ Charlie Hebdo’nun 3 milyon adet basılan şu 16 sayfalık özel sayısını
“4 sayfalık yazı ve karikatür seçkisi” yaparak yayınladı.
Böylece “İçerideki İliştirilmiş Charlie” olduğunu cümle aleme gösterdi.
*
“Baronların Nüfuzu Altındaki” Cumhuriyet, provokatif bir hareket çekti, bir nevi yangına körükle gitti:
Müslümanların değer yargılarına, hassasiyetlerine zerre miskal saygısı olmadığını bir kere daha gösterdi!
Charlie Hebdo özel ekini neden yayınladıklarına dair bir yazıyı birinci sayfasına yerleştiren gazete, “Seçkiyi hazırlarken toplumların dini hassasiyetlerine özen göstermeye gayret ettiklerini” öne sürüp, Cumhuriyet’in yayın ilkeleri arasında yer alan -konuyla alakalı- iki maddeye de atıfta bulunuyordu!
Bu satırların yer aldığı Cumhuriyet’in iki “köşe yazarı” ise Charlie Hebdo’daki Peygamberimiz'le ilgili malum “karikatüre” sütunlarında yer verdi!
Haliyle, Cumhuriyet imzalı o “Çünkü...” başlıklı yazıdaki “Hassasiyet veya özen gösterme” iddiasının hikâyeden ibaret olduğu ayan beyan görüldü. Yani? Sahtekârlık, Cumhuriyet’in sütunlarından dökülüyor! Aklımıza hakaret etmeyi seviyorlar!
*
Washington Portakalı Cumhuriyet’in Charlie Hebdo ekini yayınlamasına koltuk çıkanlar arasında Paralel Medya da var...
Son dönemde Ecnebi Cumhuriyet’in ‘Paralel Yapı ağzıyla’ konuşmaya özen gösterdiği gözleniyor!
Bir elmanın iki yarısı gibiler: Artık maskelerin fora edildiği bir aşamadayız! İki gazete de aynı Medya Baronu’na bir başka deyişle “Türkiye’deki Gladio’ya bağlı ve bağımlı” olarak yayın yapıyorlar!
*
Malum karikatürleri yayınlayan Cumhuriyet’e koltuk çıkan “CIA Muhibbi” Paralel Mr. Başkaçan ile Rumi Forum’da “Amerikalılara yaltakçılık yapan” ve “İmam Hatiplileri tehlikeli bulan” konuşmasıyla hatırladığımız Paralel İhsan Bir’in foyaları bir defa daha ortaya döküldü. En ufak bir sürpriz var mı? Yok!
*
O karikatürü yayınlayan Cumhuriyet’e destek veren ABD ve İsrail Yandaşı Paralel Gazete, iki yıl önce Charlie Hebdo için “Fransız dergisi yeni tahrik peşinde” diye başlık atmıştı!
1 Ocak 2013’teki o haberde, “Daha önce ağır hakaretler içeren karikatürleri yayınlayan Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo son sayısında da Hz. Muhammed’in hayatını çizgi roman şeklinde resmetti...” deniliyordu.
İki yıl sonra ne mi oldu? Aynı Paralel Gazete, “Charlie” forması giyip Cumhuriyet’e kol kanat geren yayınlar yapıyor!
Yine o Paralel Gazete, 2008’de Paralel Kâinat İmamı’nın bir video ile karikatürize edilmesine karşı ayağa kalkmış, videoyu yayınlayan internet sitesi için “Bunların Danimarkalı karikatüristten farkları yok” demişti!
18 Aralık 2008 tarihli o yazıda “Bir zavallı gazete sitesi” başlığıyla “Adı Vatan, ama mukaddes hiçbir değere sahip değil, onlara göre kutsal bir şey olmaz, olmamalı...” satırları okunuyordu.
Ardından, o video başta gazetevatan.com olmak üzere bütün internet sitelerinden silinmişti!
Cumhuriyet’i destekleyen Paralel Gazete, şimdi kalkmış “Sansür”den bahsediyor...
Medya tarihimizin gördüğü En Büyük Sansürcü, işte bu Paralel Gazete’yi yönetiyor!
Fikirlere sistematik sansür uygulamak onun tutkusudur, aynı zamanda misyonudur.
ABD ve İsrail’in eleştirilmesine asla tahammülü yoktur.
Köşesinden medya etiği dersleri vermeye bayılır...
Buna mukabil, meslek kurallarını/etik ilkeleri en fazla “kendisi ve gazetesi” ihlal eder!
