|
Neden gizlendi?

Sabri Uzun, “17 Şubat 2006 tarihli, içinde Dink öldürülecek diye yazan haber raporu benden ve yardımcılarımdan neden gizlendi?” diye soruyor! (İN: Baykal Kaseti, Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar, Sayfa: 279)

Uzun, o tarihte Emniyet İstihbarat Daire Başkanı idi!

Bu görevinden, 22 Mart 2006’da alındı!

Yerine getirilen isim de, Ramazan Akyürek’ti!

*

Uzun’un bir başka yaman sorusu da şu: “Hrant Dink öldürüldükten sonra hazırlık soruşturmasını yürüten savcı, yargılamayı yapan hâkimler, idari soruşturma yapan mülkiye müfettişleri, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Sabri Uzun’un ifadesini almaktan neden özellikle kaçınmışlardır? Bu, bir Cemaat emri midir?”

*

Sabri Uzun tarafından yayımlanan 8 Şubat 2002 tarihli “Koruma Emri”ne göre, hayati tehlikesi olan yurttaşların “Koruma Kararı” alınarak nasıl korunacağı belirtilmesine rağmen, “işbu emir” uygulanmamıştı! Neden, acaba?

Suikasttan 11 ay önce polise gelen “Dink öldürülecek!” haberine rağmen hiçbir tedbir alınmamıştı. Daha doğrusu, “tedbir almamak için” özen gösterilmişti! O tarihte Trabzon Emniyet Müdürü, Paralel polis şefi Ramazan Akyürek’ti!

Bu istihbarat, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı’ndan bile gizlenmişti!

-Gizleyen kimdi? Paralel Yapı’nın Emniyetçileri!

Dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler bile (Paralel Yapı’ya mensup Emniyetçilerden) şüpheli sıfatıyla verdiği ifadede “Akyürek’in Dink’in öldürüleceğine ilişkin bilgiyi gizlediğini” söylemiştir! (Akşam, 18 Aralık 2014)

*

Dink Cinayeti’nin tetikçisi Ogün Samast, savcıya verdiği yedi sayfalık ifadesinde ne demişti:

“Cinayet öncesi Erhan Tuncel’in evine gittim. O, Ramazan Akyürek ve Fuat Müdür’den (Yılmazer) söz edince Yasin Hayal ‘Sırtımız sağlam’ dedi! Cinayeti bana işlettiler. Yasin ‘Ben yaptırdım’ diyor, ama arkadakileri söylemiyor. Verdiğim isim (ifadesindeki üçüncü şahıs) araştırılırsa her şey ortaya çıkar. Bu şahsın Yılmazer ve Akyürek’le ilişkileri araştırılırsa cinayet tam anlamıyla çözülür. Bu cinayet Akyürek ve ekibinin işi!” (Sabah, 10 Aralık 2014)

Ogün Samast’ın ifadesinde yer alan şu cümleler, son döneme kadar Paralel Yapı’nın tehdidi altında bulunduğunu gösteriyor:

“İkinci mahkemeden sonra konuşacağımı söyleyince gözdağı için hapiste saldırıya uğradım. Cezaevi aracı ve mahkemeye bomba ihbarı yapıldı. Bugüne kadar öldürülme korkusuyla konuşamadım. Ama artık korkmuyorum...”

*

Sabri Uzun, “Dink Suikastı’ndan sonra olayda kusurlu olan memurların araştırılmamasıyla” alakalı olarak kitabında şunları yazıyor:

“2011 yılında savcı Muammer Akkaş’a verilen memur kusurlarını soruşturma dosyası 2014 yılına kadar bekletilmiş,

o dosyada adım geçmesine rağmen ifadem üç sene boyunca alınmamıştır...

Savcı Muammer Akkaş, Tekirdağ’a tayini çıkınca Adliye önünde bildiri okumuştur. O bildirinin bir paragrafında bile Dink cinayetinin memur suçlularının soruşturmasını neden geciktirdiğini açıklamamıştır...” (Sayfa: 283)

*

Tayin edilmesine tepki gösteren 25 Aralık 2013’ün Savcısı Akkaş, Dink Suikastı’nın soruşturmasını neden geciktirmiştir?

Hrant Dink Suikastı’nın perde arkasında Paralel Yapı’nın olmasından dolayı, bu savsaklamayı yaptığı anlaşılıyor!

Tayin edildiğinde “Tam operasyon yapacaktım, görevden alındım” diye konuşması ise kara mizahın kanununu yeniden yazacak kadar komik bir savunmaydı!

Üç yıl boyunca neden beklediğine izah getiremediği gibi, görevden alınmasaydı da Hrant Dink Suikastı’nın arka planına seyahat edeceği yoktu: çünkü Paralel bir savcıdır!

*

Savcı Akkaş, 25 Aralık’ta yedi işadamı için “jet hızı” misali ihtiyati tedbir kararı aldırabilmişken, önemli bir soruşturma ile alakalı olarak daha önce Mister Rahmi Koch’un üç yıl boyunca ifadesini “almamış”tı!

Kanaltürk televizyonunun kuruluş aşamasında, yüklü miktarda ödeme yapılmış olmasıyla ilgili soruşturmada Koç Ailesi’ne mensup belli başlı isimlerin ifadeleri dahi alınmamış, o soruşturma Ergenekon Davası içinde buharlaştırılmıştı...

Yani? Paralel Savcı, Derin Baronlar’ı kollamıştı!

#Sabri Uzun
#Hrant Dink
#Ramazan Akyürek
9 yıl önce
Neden gizlendi?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’