|
Onun adı Kemal: Vaktiyle batırdı, yine batırır!
Milliyet gazetesinin 9 Kasım 1993 tarihli manşetinde tanıdık bir simanın fotoğrafı var. Resminin altında “Çaresiz” yazıyor. Neden mi? “SSK'nın gizli iflas raporu” başlığıyla manşet olmuş da ondan! Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'e “İvedi, Önemli, Gizli” kaydıyla sunulan raporda, SSK'nın 1994 yılı Şubat ayı ve sonrasında “maaş ödeyemeyeceğine” dikkat çekiliyor…

“26 trilyon liralık kaynak sağlanamadığı takdirde emekli aylıklarının ödenemeyeceği ve SSK'nın iflasının ilan edileceği vurgulanıyor!”

Fotoğraftaki “Çaresiz Adam”ın adı mı?

“Boğma Rakıcı” Kemal:

1992'de yani DYP-SHP Koalisyonu döneminde SSK Genel Müdürlüğü'ne atanan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ta kendisi!

*

Genel Müdür Kemal Kılıçdaroğlu, işte bu vahim tabloya karşılık uçuşa geçmiş, “Bizim kaynak sorunumuz yok” diye demeç vermekten kendisini alamamıştı! (20 Mart 1994)

Aradan iki yıl daha geçmiş, Kemal Bey'in yönettiği SSK'da ateş iyice bacayı sarmıştı: Genel Müdür'den şekva edenlerin başında dönemin Çalışma Bakanı Mustafa Kul geliyordu:

SHP'li bakan, Kılıçdaroğlu'nu savunanlara “Başarılı olmak bir kurumu batırmak mıdır?” diye soruyordu! (16 Şubat 1996)

*

O dönemde Kemal Kılıçdaroğlu için “soruşturma” açıldığını hatırlıyoruz. SSK'daki usulsüzlükler Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın raporuna yansımış, Mustafa Kul da bu raporu onaylamıştı…

Ne ki, “TESEV'in kurucu üyelerinden olan” Kılıçdaroğlu'nu görevden alamamıştı!

*

SSK'yı “batıran” Kemal Kılıçdaroğlu, şimdilerde tüm bunlar sanki hiç yaşanmamış gibi davranıyor:

“Hesap Adamı ” olduğu hikâyesini anlatmaya bayılıyor!

Seçim kampanyasında “Bol Kepçe Lokantası”nın aşçısı gibi davranıyor.

Vaatlerinin tutarı 150 milyar lira!

Kendisine “Nerede bu vaatlerin kaynağı?” diye soranlara verebileceği makul bir cevap olmadığı için…

“Çevir kazı yanmasın” muhabbetine dalıyor.

-Ne de olsa: Hayaller Şelale!

Bu ayakları yerden kesilmiş vaatlerle, bir yandan “AKP'ye gidebilecek oylardan ne kadar tırtıklayabilirsem, o denli iyidir kazançtır” hesabı yapıyor…

Diğer yandan, ekonomik krizi ve neticede IMF'yi çağırıyor!

*

Son yıllarda, Körfez Sermayesi'nin Euro Bölgesi'nden ve Amerikan piyasalarından kaçarak önemli ölçüde Türkiye'ye yönelmesi, CHP yönetimini ve İstanbul Baronları'nı fevkalade rahatsız etmiştir.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçmesini sağlayan İstanbul Baronları mı, bütün hücreleriyle IMF'cidir.

*

Baronsal Okyanus Medyası, şu sıra Kemal Bey'e ha babam gaz veriyor:

İşbu akla ziyan vaatlerinin ilan edilmesinden sonra, CHP'yi güya “iktidar alternatifi” imiş gibi sunmaları “kara mizahın bile ötesine” geçmiş durumda…

Varsayalım, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si şimdiye kadar hiç ulaşamadığı “Yüzde 30” oy yüzdesini yakalasa…

Bunların alayı “İktidara geldik” sanıp, sevinçten uçacaklar!

*

Kemal Bey'in seçim kampanyasındaki akıl hocası da…

-Cem Uzan'dan beri “hayal” satan, Ali Taran!

Bir başka söyleyişle, CHP'nin muhtemel seçim yenilgisini şimdiden “trafodaki kediye” yükleyen Reklamcı'dır…

Ali Taran'ın, 2006'da Ecnebi Hürriyet'e açıkladığına göre, “Dedesi Şeyh Ata Efendi ile Ahmet Ertegün'ün babası diplomat Münir Ertegün (1883-1944) kardeşmiş…”

Ertegün'lerin “İbrani asıllı olduklarına dair” ciddi iddialar vardır.

İşadamı Ahmet Ertegün (1923-2006) İsrail devletinin dostuydu…

Sadece Türkiye'deki baronların değil, Küresel Baronlar'ın da mutemet adamıydı.

*

Kılıçdaroğlu'nun, Terör Devleti İsrail'in Mavi Marmara Katliamı'nı müteakip “Tel Aviv'in yanında ve de Ankara'nın karşısında” yer aldığını unutmuyoruz!
#mnln.euıhqlr
#şiıuşl
#Şeyh Ata Efendi
9 yıl önce
Onun adı Kemal: Vaktiyle batırdı, yine batırır!
Kamuda en yüksek ücreti kimler alıyor?
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...