|
Cevabı ancak zamanla alınacak sorular?

Bütün gün Meclis Soruşturma Komisyonu’ndan çıkacak kararı bekledik.

Bizler, haber müdürleri, parlamento muhabirleri kakarı öğrenmek için uğraştık.

Komisyon ser verip sır vermiyordu.

Tahminler üzerine yoğunlaştık; yine bir şey çıkmadı.

İki ihtimal de güçlüydü, iki ihtimal de olabilirdi.

“Bu kadar tartışmaya rağmen bunu kesip atmanın yolu mahkemede aklanmaları” diyen insanlar kadar “Madem arkadaşlarımız suçsuzlar, hem de seçim arefesinde Yüce Divan’ı aleyhimize bir koz olarak muhalefete neden altın tepside sunalım?” diyenler de vardı.

Bazıları, Yüce Divan yargılamalarının neredeyse yarısından beraat kararı çıktığını tarihsel veri olarak tek tek örneklerle anlatıyordu.

Komisyondaki 9 AK Parti üyesi arasında bir ayrım olur mu, olursa kaçı genel eğilime itiraz eder, kaçı ederse karar ne olur gibi biteviye tahmin ve tartışmalarla geçti gün.

Gerçi, bu tezi tartışanlar da AK Parti’nin kendi iç disiplini açısında bir parçalanmanın zor olduğu, hangi karar alınırsa ona büyük oranda belki hemen tamamının katılacağını düşünüyordu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Makedonya ziyareti öncesi yapacağı açıklamanın saat 19’a kalmış olmasına bile Komisyon kararını görüp bununla ilgili bir açıklama yapacağı şeklinde yorumlayanlarımız oldu.

Oysa, öte yandan genellikle programların birkaç saat sarktığını öne sürerek “İlgisi yoktur bence” dedi bir başka arkadaş.

Öte yandan Yüce Divan kararı çıkarsa dört bakan için mi yoksa bire üç mü, hatta üçe bir mi çıkacak karar... uzun uzun o bekleyiş sırasında çene yoruldu.

Nihayet saat geldi çattı.

Komisyon 18’de son kez toplanıp 19 gibi kararını açıklayacaktı.

Yüce Divan’a sevk edilip edilmeyecekleri tartışılan bakanların MASAK raporundaki kendi aleyhlerine bazı noktalara karşı yeni deliller sunmalarıyla bütün tartışmaların yönü değişti.

En önemlisi ise bugün artık karar verecekleri düşünülen Komisyon’un bu kararı erteleyebileceği ortaya çıktı.

Komisyon Başkanı Hakkı Köylü yaptığı kısa açıklamada bu sinyali verdi.

Yazımı bekletebileceğim kadar beklettim.

Bilmem artık ben yolladıktan sonra mı çıkar karar, yoksa evet, yarın ya da öbür güne mi kalır göreceğiz...

Gördüğüm o ki, çıkacak karar her ne olursa olsun tersi kararın bir izdüşümü gibi.

Her iki kararın da benzer gerekçeleri olacak.

Oysa bir an önce karar açıklansa ve bunu gerekçeleri ile yorumlayıp başka bir konuya değinsem diyordum.

Gün içinde Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın HDP’lilerle görüşmesinden sonra attığı tek bir twit hacminden daha büyük ağırlık taşıyordu.

Akdoğan, “Süreç güçlü bir siyasi irade ve kararlılıkla sürüyor. Nihai sonuca ulaşmak için güven ve iyi niyet temelinde görüşmeler hız kazanmış durumda” cümlesiyle özetledi bulunulan noktayı.

Ardından İmralı Heyeti’nden Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan kameralar karşısındaydı ve bu durumu teyit eden açıklamalar yaptılar; Kobani’den bu yana süren kriz ve kırılganlığın aşıldığının altını çizdiler.

Söyledikleri içindeki en önemli cümleler arasında bundan sonraki hızlı trafiğin kamuoyu ile eskisi kadar sık paylaşılmayacağıydı.

Zaten iki hafta kadardır süren sessizlikte de neler yaşandığını bilmiyoruz henüz.

Anlaşılan o ki sürprizlere açık bir dönem yaşanmaya başlandı; belki bazı görüşmeler oldubitti bile. Yarın yine yenileri olacak sessizce.

Çünkü geçtiğimiz aylar bütün bu trafiğe rağmen kamera önüne geçildiğinde, gazete röportajlarında karşılıklı sert suçlamalarla örseleniyordu.

Özerklik gibi daha önce hiçbir zeminde gündeme gelmemiş yeni kavramlar bile ortaya atılabildi hatırlarsanız.

Bakalım bu son kararın arkasında ne kadar durulacak?

Ama daha önemlisi, anketlerde kendilerinin yüzde 10 barajını aştıkları ve bu yüzden parti olarak seçime gireceklerini bir kere daha deklare etmeleri oldu.

Oysa, Anayasa Mahkemesi’nin barajı sıfıra indirmesinin Türkiye’de bölünmeye psikolojik desteğinin sınırlarını ne kadar genişleteceği ortadaysa; barajı geçemeyecek bir Kürt siyasal hareketinin sokaklara terk edeceği çözümsüzlüğün sınırları da o kadar geniş olacaktır.

Velhasıl bir yerden söküğü dikilirken bir yandan birileri başka yerleri söküyor sanki.

Tıpkı bu açıklamalar yapılırken Mardin’de uzaktan kumandalı mayının patlatılması gibi.

#Yüce Divan
#AK Parti
#Ahmet Davutoğlu
#Komisyon
9 yıl önce
Cevabı ancak zamanla alınacak sorular?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı