|
Altın bilezik
Niteliksiz işsizliğin en önemli sorun olduğu ülkeye belki de en önemli katkı bu merkezlerden geliyor.

Türkiye’nin tüm il ve ilçelerinde bin 337 yaygın eğitim kurumu, 980 halk eğitim merkezi ve 332 mesleki eğitim merkezi, 15 olgunlaşma enstitüsü, 10 turizm merkezinde herkesin koluna altın bilezik takılıyor.

Özel dershanelerin kapatılma kararının ardından hatırlanan Halk Eğitim Merkezleri bu sıralar 2’inci doğuşunu yaşıyor.

*

Bir süre önce başlattığı hayat boyu öğrenme proğramlarına katılım oranları 2013 verilerine göre yüzde 122’lik artış göstermiş.

Yükseliş hızı açısından Fransa ve Portekiz’in ardından 3. sırada yer almışız.

2007’de 321 olan kurs programı sayısı 2014 itibarıyla 2 bin 51’e ulaşmış.

Kursiyer sayısı 4 milyon 724 bin 491.

2009’da yüzde 29 olan mesleki ve teknik kursların, toplam kurslar içindeki oranı 2014’te yüzde 67 çıkmış.

2008’den bugüne kadar yaygın eğitim kurumlarında 28 milyon 144 bin 479 kişiye kurs programları ile eğitim öğretim hizmeti verilmiş.

Kursiyerlerin yüzde 59’u kadın, yüzde 41’i erkek, yüzde 40’ı bekar, yüzde 60’ı evli.

Kurslarda 7’den 70’e her yaş grubundan öğrenci var

*

Kurslardaki yelpaze çok geniş.

Giresun’da, Kuş Dili, Ardahan’da çobanlar için sürü yöneticiliği. Siirt’te cenaze yıkama, Batman’da kalorifer ateşleyiciliği, Kadıköy Halk Eğitim Merkezinde tango eğitimi verilmiş.

Osmanlıca kursları en çok ses getiren kurslardan biri.

Türkiye genelinde açılan 6 bin 466 kursta 175 bin 734 kursiyer Osmanlıca öğrenmiş.

Başta Türkçe olmak üzere, ebru sanatı, dikiş nakış, kuaförlük gibi farklı alanlarda eğitimler devam ediyor.

*

Bu merkezler at yarışlarının yapıldığı hipodroma dönen, ezberci ve üniversiteye odaklı okullardan çok daha etkin, faydalı yerler.

Bence bugün Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu eğitim kurumları.

Nedenini söyleyeyim:

Buralardaki eğitimin en temel amacı vatandaşın kalitesini yükseltmek.

Öğrenmeyi eğlenceli hale getirerek tüm hayata yaymak.

Sistemde, eksikliğe ve ihtiyaca odaklanarak hareket ediliyor.

Geri kalmak yok, dünyada yön ne tarafa ise anında o tarafa dönülüyor.

Bu yüzden de çok canlı ve verimli.

*

Buralardaki eğitimi, toplumun gidişatı yönlendiriyor.

Toplumda değeri yükselen bir konu hakkında kurs almak istediğinizde yapmanız gereken tek şey bu merkezlere müracaat etmek.

Müracaatlar belirli bir sayıyı (15 kişiydi galiba) bulunca hemen o alanda eğitim verecek bir uzman bulunuyor ve kurs açılıyor.

*

2010-2014 arasında 20 bin 323 kurs ile 771 bin 248 ebeveyn çocuk ikilisine aile eğitimleri verilmiş.

2008’den bugüne 3 milyon 117 bin 263 kişiye okuma yazma kursu verilmiş.

Kurslardan 39 bin 598 Suriyeli faydalanmış.

Yakında da Vodafone Vakfı ile bin kadına girişimcilik eğitimi verecek.

Türkiye genelinde düzenleyeceği Öğrenme Şenlikleri’nde, kravat bağlamadan, kar zincirinin nasıl takılacağına, düğmenin nasıl dikileceğine kadar pek çok eğitim verilecek.

Daha çok kursiyere ulaşmak için de e-öğrenme sistemi kurulmuş

Yakın zamanda hayata geçilecek bu sistemle 81 ilden uzaktan eğitimle halk eğitim merkezlerinden sertifika alınabilecek.

*

Buralarda yarış yok, sınav stresi yok, zorlama yok, öğrenme arzusu var. Halk Eğitim Merkezleri’nden bahsediyorum.

Eskiden beri okullardaki eğitimi değişime geç odaklanan, hantallaşmış düzenli orduya, Halk Eğitim merkezlerini ve özel kursları da çabuk hareket edebilen ve kısa sürede sonuç alan komando veya gerilla tipi örgütlere benzetirim.

Dünyadaki gelişmelere ayak uydurmakta çok yavaş kalan okulları Halk Eğitim Merkezi örneğiyle yeniden dönüştürsek 100 yıllık geri kalmışlığımızı 10 senede telafi ederiz.
Günün Sözü:
Bir haberin gönül inciteceğini biliyorsan sen sus, başkaları söylesin.
Sâdî-i Şîrâzî
#işsizlik
#türkiyede işsizlik
#iş kursları
9 yıl önce
Altın bilezik
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset