|
Bilge Teyze, Koç’tan çok zengin
Bir dergi 2 gün önce Türkiye’nin ‘Gönlü Zenginler’ listesini yayınladı.

Listenin yayınlanma amacı Türkiye’de sosyal şirket modelinin yaygınlaşmasına katkıda bulunmak.

Bu amaçla eğitim, kültür, spor, kültür-sanat, çevre ve sağlık olmak üzere çok çeşitli projelere en çok bağış yapan 15 iş insanını belirlemişler.

İlk sırada Koç Holding’in başındaki Mustafa Koç var.

Ondan sonraki sıralama şöyle devam ediyor:

Ferit F. Şahenk (Doğuş Holding), Hüsnü M. Özyeğin (Fiba Holding), Ali Doğramacı (Fiba Bilkent Holding), Mehmet Ali Aydınlar (Acıbadem Sağlık Grubu), Tuncay Özilhan (Anadolu Grubu), İpek Ilıcak Kayaalp (Rönesans Holding), M. Sinan Tara (Enka), Avni Çelik (Sinpaş Holding), Ahmet Eren (Eren Holding), Ahmet Kocabıyık (Borusan Holding), Öner Hekim (Hekim Holding), Hacı Boydak (Boydak Holding), Erden Timur (Nef), Gökyiğit-Berker-Akçağlılar Tekfen Holding.

*

Herşey güzel, listede iyi ama ben listenin ismine takıldım.

Listeye verilen isim yanlış olmuş.

“Gönlü zenginler” listesi yerine en önde gelen “sosyal şirketler” listesi filan denseydi daha doğru olurdu.

Gönlü zengin olmakla sosyal sorumluluk projelerine katkı sağlamak farklı bir şey.

Özellikle günümüzde şirketlerin sosyal sorumluluk projeleri “hayır” bile sayılmaz.

Çünkü karşılık beklenerek, menfaat gözeterek desteklenir bu projeler.

Öncelikli amaç şirketin sosyal itibarını artırmaktır.

İkinci büyük amaç şirketin ürünü olan markaları güçlendirmektir.

Yani şirketlerin tüm sosyal projeleri reklam amaçlıdır.

Maddi getirisi olmayan bir sosyal projeye destek verdiklerini ben görmedim.

*

Reklam amaçlı bu sosyal projeler yerine çalışanlarına öyle bir maaş ver ki iş dünyasında parmakla gösterilesin.

Çalışanlarının refah seviyesini öyle yükselt ki, herkse senin şirketinde çalışmak istesin.

Çalışanlarının çocuklarına öyle bir eğitim desteği ver ki, gençler senin reklamını yapsın.

Çalışanların ailelerine öyle bir ek emeklilik güvencesi sağla ki yaşlılıklarında sana küfür etmek yerine dua etsin.

Hayır işlerinde en yakından başlamak bu işin en önemli kuralıdır.

Önce ailen, sonra akraban, sonra komşuların, sonra mahallen sonra ilin sonra ülken, sonra da ülke dışı.

Tıpkı, suya atılan taşın küçükten büyüğe doğru oluşturduğu çemberler gibi.

Önceliğini iyi bileceksin.

*

Gönlü zengin olmak işadamlarına has değil.

Hatta bu kavram işadamlarına uzak bile sayılabilir.

Gönlü zengin olmanın parayla pulla alakası da yoktur.

Gönül zenginliği açısından Koç’u, Şahenk’i, Özyeğin’i katlayacak gönlü zengin, cüzdanı fakir, yüzlerce binlerce yurdum insanı vardır.

*

Mesela komşumuz Bilge Teyze; 3 aylık 500 lira gibi bir yaşlılık maaşıyla Zeynep Kamil Hastanesi doğum acil kapısının önünde bekleyen hasta yakınlarına evde çorba yapıp götürür.

Sadece iki çek bir televizyon bir katalitik sobanın sığdığı tek odalı apartmanın kömürlüğündeki sıcak yuvasında her ay komşularını bir makarna bir çayla ağırlar.

Bilge Teyze Koç’tan da bu listedekilerin hepsinden de daha zengindir.

*

Mesela emekli maaşını aldığında köy pazarına giderek bir sepet mal getiren köylü kadınları o soğukta bekletmemek için ihtiyacı olmadığı halde bütün malını satın alan ve o ürünleri komşularına dağıtan isimsiz amca ve teyzelerimiz de Koç’tan ve o listedekilerden daha zengindir.

Mesela tüm sermayesi seyyar arabasındaki börek ile boğaçadan ibaret olan ve bozuk parası olmayan müşterisine, “Bugün de benden olsun” diyen Beyazıt’taki seyyar boğaçacı Sabri Keleş bile Koç’tan ve listedekilerden daha zengindir.

Eskiler ne demiş: Az veren candan, çok veren maldan.
Günün sözü:
Eğer maaş olarak fındık fıstık parası verirseniz, sizinle yalnız maymunlar çalışır.
James Goldsmith
#yaşar süngünün yazıları
#koç holding
#gönlü zenginler
9 yıl önce
Bilge Teyze, Koç’tan çok zengin
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi