|
Kafası karışıklara kılavuz
Siyasi parti temsilcileri, 1 aydır vatandaşa ekonomik ve sosyal binbirçeşit vaatlerle ayar verip oy istiyor.

Pazar günü de vatandaş tüm siyasi partilere ayarı verecek.

Biz siyasetçi ayarlarından kafası karışan vatandaşlara bir hizmet sunalım.

Nasreddin Hoca'nın kılavuzluğunda kafa karışıklığını giderelim” dedik.

*

Birisi Akşehir Gölü'ne girip boy abdesti alacakmış.

Nasreddin Hoca'ya sormuş; Abdest alırken ne yana döneyim? Kıbleye mi?

Hoca: Elbiselerin ne yandaysa o yana dön.Yoksa hepsini çaldırır, çırılçıplak kalırsın.

Hisse: Akıllı ol.

*

Kasabanın subaşısı bir leylek vurmuş.

Leyleği tahnît etmek, yâni içini boşaltıp, kurutup, tekrar doldurarak rafına koymak istemiş.

İçini boşalttığı leyleğin ayakta dengede durmasını sağlamaya uğraşmış.

Gagası ağır geldiğinden boynunu dik tutturamıyor, ayağı çok uzun olduğundan ayakları üstünde durduramıyormuş.

“Leyleğin gagası çok uzun” deyip gagasını kesmiş.

“Bacakları da çok uzunmuş” diyerek onları da kesip kısaltmış.

Sonra makam odasına getirip koymuş.

Nasreddin Hoca bir ara subaşıyı ziyarete gitmiş.

Subaşı övünmek için sormuş: Bu nedir Hoca

Hoca cevabı vermiş: Sizin o marifetli ellerinizde leylek bile kuşa benzemiş.

Hisse 1: Beceriksiz yönetici ve idarecilere ölü leylek bile teslim edilmez.

Hisse 2:
Koltuğu dolduramayan bir idareci hayatın bile dengesini bozar

*

Nasreddin Hocanın canı bir gün yahni ister. Kasaba gidip iki kilo et alır, eve gönderir.

Hocanın karısı, yahniyi pişirirken komşuları çıkagelir. Misafire ikram edecek başka şeyi olmadığından yahniyi pişirip, komşularına ikram eder.

Akşam olup da evine yorgun argın dönen Hoca, yahninin özlemiyle sofraya kurulur.

Biraz sonra karısı Hoca'nın önüne bir tabak bulgur aşı koyar.

Hoca kızar:

- Hatun, hani bizim yahni? Karısı misafire ikram ettiğini söylemeye cesaret edemez.

- Hiç sorma efendi! Senin gönderdiğin eti kedi yedi, der.

Hoca, koşarak el terazisini getirir. Terazinin bir gözüne kediye, öbür gözüne kilogramları koyar. kedi tam iki kilo gelir.

Hoca karısına bakarak:

- Bak hatun! Şu gördüğün bizim kedi tam iki kilo geldi. Aldığım et de iki kiloydu. Bu tarttığım kedi ise, et nerede? yok bu tarttığım et ise, kedi nerede(?!) diye sorar.

Hisse 1: Oy isteyen siyasilerin bir vaatlerini tartın, bir de kapasitelerini.

Hisse 2: Politikacıları ve idarcileri dinlerken mutlaka bu fıkrayı hatırlayın.

*

-Bir gün, adamın biri Nasreddin Hoca'ya haksız yere bir tokat vurur. Hoca, adamı kadıya şikâyet eder.

Adam, kadıya önceden rüşvet verir. Bu yüzden mahkeme günü geldiğinde kadı:

-Tokatın cezası bir akçedir. Adam gidip getirip versin, diye adamı mahkemeden uzaklaştırır.

Hoca hileyi anlar. Bir süre bekledikten sonra yerinden kalkıp kadıya bir tokat atar. Ardından da şöyle der:

-Ben daha fazla bekleyemem. Adam gelince o bir akçeyi sen alıver.

Hisse: Bulunduğun makamda adil kararlar vermezsen tokatı yersin.

*

Bir gün Hoca, kadıyla sohbet ederken, içeri iki kişi girmiş. Bunlar:

-Evlerimizin tam birleştiği yerde sokağa bir köpek pisledi. Bunu hangimiz temizleyecek? diyorlarmış. Her ikisi de pisliğin öbürünün evine daha yakın olduğunu belirterek onun temizlemesi gerektiğini söylüyorlarmış.

Kadı onları dinledikten sonra, davayı önemsemeyerek, şaka olsun diye Hoca'ya:

-Bu davayı sen gör, demiş.

Hoca ise kadı efendinin kendisini şakaya aldığını anlayarak şöyle söylemiş:

-Efendiler, orası sokak olduğu için, ikinizin de değil, kamunun malıdır. Bu durumda, orayı ne sen, ne de sen temizleyeceksin; orayı kamu hizmeti gören kadı efendi temizlemelidir.

Hisse: Devlet işlerini ciddiye almazsan fatura sana çıkar.

Günün sözü:

Bencilliğin

gözü perdelidir.

Gandhi
#Nasreddin Hoca
#Siyasi parti temsilcileri
#politika
9 yıl önce
Kafası karışıklara kılavuz
Down sendromlu Cengiz’in annesi gülümsüyorsa mesele bitmiştir
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?