AVM’lere gezmeye gittiklerinde x ray cihazından gülerek geçerler.
Havalimanında donlarına kadar soyulur seslerini bile çıkarmazlar.
Ama adliyeye avukat cübbesiyle içeri girerken aranmaya itiraz ederler.
Sahte avukat cübbesiyle içeri girip savcıyı şehit edenlere terörist demeye dilleri varmaz, eylemci derler.
“Kafasına silah dayanan kendi patronları veya sol tarafından kalkanlardan biri olsaydı ne derlerdi” sorusunu cevaplamıyorum.
Yasakta ve özgürlüklerde mantık aramazlar.
“Sınırsız özgürlükten yanayız” derler ama bunu sadece sol tarafından kalkanlar için uygularlar.
İşin ucu kendilerine dokununca, “Nerde bu devlet” diye bağırırlar.
Avukat, gazeteci, çalışan, öğrenci, iş adamı, siyasetçi, akademisyen ayrımı yapmazlar.
Onlardan olmak için sol tarafından kalkmış olmak yeterlidir.
*
Onları her yerde tanırsınız.
Sürekli negatif enerji üretirler.
Varı görmezler, hep yoka odaklanmışlardır.
Her olayda hepsi de aynı davranışı gösterirler.
Mutlu bir işçiyi, mutlu bir işvereni, mutlu bir memuru, mutlu bir emekliyi, mutlu bir esnafı görmezler.
Yatırım yapan, üretim yapan, çalışanına sosyal haklar veren işveren pek hoşlarına gitmez.
Çünkü onlara göre işveren dediğin hep sömürmelidir, sömürmelidir ki o da isyan edebilsin.
Sol taraftan kalktıkları için güne kötü başlarlar.
Sabahleyin gökyüzüne baktıklarında güneşi görmezler, onun etrafında güneşi örtecek bulut ararlar.
Rüzgarın esintisinden keyif almak yerine, nem kaparlar.
Yolda yürürken ayaklarına dolanacak taş ararlar.
Gülen yüzlere değil, asık suratlı yüzlere alışıktırlar.
Çünkü görme duyguları da sol tarafa ayarlıdır.
İnsanların yüzlerinde umutsuzluk, bezginlik, isyan ararlar.
Çok sık nezle ve grip olmaları sürekli negatif enerji üretmelerindendir.
*
Onları her yerde tanırsınız.
Sürekli negatif enerji üretirler.
Varı görmezler, hep yoka odaklanmışlardır.
Her olayda hepsi de aynı davranışı gösterirler.
Down sendromlular gibi fiziksel benzerlikleri yoktur ama zihinsel benzerlikleri vardır.
Hepsi sol tarafından kalkmıştır.
Yanlarında o negatif enerjiyi hissedersiniz.
Solaklara olan ilgilerinin normalden fazla olması kendilerine yakın bulduklarından olabilir!
Çocukların küçükken sol elleriyle yemek yemesine kızmazlar.
Sağ elle yemeye özendiren, teşvik eden ailelere kızarlar.
“İşçinin emekçinin yanındayız” derler ama dindar olanını sevmezler.
Patron düşmanlığı yaparlar, patronlarla aynı partiye oy verirler.
İşçinin de emekçinin de işverenin de sol tarafından kalkanını severler.
*
Onları her yerde tanırsınız.
Sürekli negatif enerji üretirler.
Varı görmezler, hep yoka odaklanmışlardır.
Her olayda hepsi de aynı davranışı gösterirler.
Menderes’e özel sektöre destek veriyorsun, yabancı yatırımları memlekete getiriyorsun, ülkeyi kalkındırıyorsun diye çok kızarlardı.
Demirel’e İstanbul’a birinci Boğaz köprüsünü yapacağı zaman, “Yaptırmam” diyerek karşı çıkmışlardı.
Özal’a İstanbul’a ikinci
boğaz köprüsünü yaparken, “Yaptırtmam ve sattırtmam” demişlerdi.
Marmaray’a da karşı çıkmışlardı. 3’üncü köprüye de karşı çıktılar. Kanal İstanbul’a da, İstanbul’a 3’üncü bir havalimanına da.
*
Hayatlarında iki renk hakimdir: Siyah ve beyaz. Ara renklerle işleri olmaz. Hoşgörüleri sadece sevdiklerine ve kendileri gibi düşünen ve yaşayanlaradır.
“Ya benimsin ya kara toprağın” felsefesi ile yaşarlar.
Çözüme değil hep soruna odaklanmışlardır.
Çünkü sabahleyin yataktan hep sol tarafından kalkarlar.
Biz onları yine de severiz ama onlar bizi sevmezler.
#kçşe yazısı
#xray
#avm
9 yıl önce
Sol tarafından kalkanlar
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi
