|
Yaşlılıktaki en kötü senaryo
Görünen o ki dünya yaşlandıkça, dünyanın misafirleri de yaşlanacak. Kedi köpek mama sektörü diye bir sektör var artık.

Ve bu pazarın ticaret hacmi 2013 yılı itibarıyla dünyada 69 milyar doları aştı.

Türkiye’de de hızla büyüyor. 10 yıl önce 40 civarında yabancı şirketin olduğu sektörde bugün 17 yerli firma var.

Türkiye’deki pazarı da 300 milyon lira.

Evinde kedi köpek besleyen 4 milyon hanenin olduğu söyleniyor.

Yani pazarın geleceği var!

***

Kedi ve köpek mamalarından tutun evcil hayvan pazarının çeşitlenerek hızla büyümesi, dünyanın zengin ülkelerinde insanların epey bir süreden beri çocuk yetiştirmekten vazgeçip evlerinde kedi ve köpeklerle oyalandığının en net işareti.

***

2013’te yapılan araştırmaya göre aşlı nüfusun, toplam nüfus içindeki oranı 2023’te yüzde 10’u geçecek, 2050’de ise yüzde 21’lere kadar yükselecek.

Genç nüfusun payı ise 2013’te yüzde 24 iken 2023’te yüzde 21,2’ye gerileyecek. 2050’de ise yüzde 15,7’ye düşecek.

Şimdi ülkeler yaşlı nüfusu daha aktif hale nasıl getiririz sorusuna kafa yoruyorlar.

Bu gidişle ‘Yaş 70 iş bitmiş’ tabiri de yok olacak

***

Yalnız burada özellikle Türkiye gibi orta gelir tuzağına yakalanmış ülkeleri bekleyen ciddi bir tehlike var: Zenginleşemeden yaşlanmak

Yaşlanmadan önce başını sokacak bir eve, temel ihtiyaçlarını karşılayacak kadar sabit bir gelire ihtiyaç var.

Yoksa işin zor.

Yani yaşlanmadan önce zenginleşmek gerekiyor.

Çünkü para söylendiği gibi gençken değil, yaşlılıkta daha çok lazım oluyor.

***

Yaşlanmadan bunları sağlamazsan sıcak, soğuk, yağmur, kar demeden her sabah Mercandaki otoparkın girişinde kaldırıma oturarak dilenen Halime Nine gibi olursun.

Bulgaristan’dan İstanbul’a Mercan’a gelip kaldırımda el açan Halime nine 3 tane erkek evlat yetiştirmiş, evlendirmiş, torunları da olmuş.

Ama ne fayda.

Oğulların karıları (kendi tabiri ile) yani gelinler Halime Nineyi istememişler evlerinde.

Hayırlı evlatlar! da sesini çıkarmayınca Halime Nineye de o yaşta gurbet yolları gözükmüş.

Bunları anlatırken 70 yaşındaki Halime ninenin bir cigara çekişini görseydiniz!

Anlatmaya kelime yetmez.

***

Çocuk sahibi olamayan aileler hiç üzülmesinler.

Demek ki evlatlar sosyal güvence anlamına gelmiyormuş.

Sırtını devlete ya da evlada dayamak da faydasızmış.

Yaşlanınca devlet de devlet değil, evlat da evlat değilmiş

Kendi yağınla kavrulmak lazımmış

Gelecek için en kötü senaryoyu oynamak gerekiyormuş.

***

Zenginleşemeden yaşlanırsanız, yaşlı ve yoksul bir nüfusunuz olur.

Bu gelecek açısından en kötü senaryo.

Genç ve yoksulsanız umudunuz var demektir.

Zengin ve yaşlıysanız idare edersiniz.

Ama yaşlı ve yoksulsanız bu gerçekten olumsuz bir tablodur.

“Türkiye’nin yaşlanmadan zenginleşmesi lazım” diyen Bakan Cevdet Yılmaz’ın deyişiyle bu sadece Halime nine örneğinde olduğu gibi normal yurdum insanının değil, devletlerinde en önemli sorunu.

***

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’nın sonuçlarına bakarak Türkiye’nin fotoğrafını hatırlayalım:

Toplam doğurganlık hızı 1978 yılında 4,33 iken bugün 2,26.

Bu oranla Türkiye kritik eşiğe gelen ülkelerden biri.

2008’den önce ideal ortalama çocuk sayısı 2,5 iken, 2013 araştırmasında ideal çocuk sayısı 2,9’a yükselmiş.

Bunda 3 çocuk tavsiyesinin olumlu bir etkisi olabilir

Doğurganlık 20-24 yaş aralığından 25-29 yaş aralığına kaymış.

Toplam nüfusun yüzde 26’sı 15 yaşın altında.

65 yaş ve üzeri nüfusun oranı ilk kez yüzde 8’e ulaşmış.

25-49 yaş grubundaki kadınlar için ilk evlenme yaşı 21.

Bu oran son beş yılda değişmemiş.

Kadın başına ortalama çocuk sayısı Batı Anadolu Bölgesi’nde 1,9 çocuk, Doğu Anadolu Bölgesi’nde 3,4 çocuk.

***

Son 20 yılda Türkiye’deki ortalama hanehalkı büyüklüğü 4,5 kişiden 3,6 kişiye düşmüş.

Türk aile yapısını bozmayı başaranları tebrik etmek lazım.

Çekirdek diye diye çekirdek aileye dönüştük.

Evlere çocuk odası koyup, evin yaşlılarına oda koymayı unutan müteahhitlik sektörüne de teşekkür etmek lazım!

Halime Nine gibi Türkiye’de çocuklarının evlerinde yer bulamayan terk edilmiş milyonlarca yaşlı ana baba olduğuna eminim.

Ömrünün son günlerini rahat geçirmeleri gereken bu insanların kaldırımlara düşmesine sebep olan eğitim sistemini icat edenlere de teşekkürler!
Günün sözü:
Sükûtun da sesi vardır. Fakat onu duyacak yürek lazım.
Şems-i Tebrizi
#yaşar süngünün yazıları
#yeni şafak köşe yazarları
#nüfus
9 yıl önce
Yaşlılıktaki en kötü senaryo
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi