Paris’te Charlie Hebdo dergisi çalışanlarına yönelik terör saldırısı tahrip gücü alabildiğine yüksek tutulmuş bir eylem. Bu yolla verilmek istenen mesajın etkisinin de olabildiğince güçlü olması hedeflenmiş. Eylem adeta bir film platosunda gerçekleştiriliyormuş gibi büyük bir soğukkanlılıkla ve profesyonelce yapılırken, eylemin paylaşılan görüntüleri eylemcilerin vahşetini sergilediği kadar, bu vahşetin Paris’in ortasında bu kadar uzun süre içinde bu kadar rahatlıkla işlenebiliyor olduğuna dair soruları da harekete geçiriyor.
Bununla birlikte eylemin tahrip gücü ve verilmek istenen mesaj sanki yeterince anlaşılmamış gibi, eylemin ikinci gününde farklı noktalarda zincirleme saldırılar ve rehine olayları devam etti. Özellikle rehine olayları dolayısıyla gün boyunca dün dünya medyası Paris’ten canlı yayın yaparak terörü herkesin evinin içinde, bütün dehşetiyle ve bütün canlılığıyla hissetmesini sağladı.
İki gündür devam etmekte olan hadiseler Fransa’nın adeta bir savaşın içinde olduğu izlenimi veriyor. Fransa’nın devlet olarak da toplum olarak da, böyle bir görüntüden memnun olduğunu hiç kimse iddia edemez. Bu görüntüler Fransa’nın hak ettiği görüntüler değil. Bir kaç teröristin ellerini kollarını sallayarak koca Fransa devletini bu şekilde bir kaç gün boyunca rehin alabilmiş olmasını anlamak çok zor.