Böyle bir Balkan stratejisinin bir kaç ayağı olmalı.
Her şeyden önce: Yunus Emre Kültür Merkezleri, TİKA ve Diyanet’in faaliyet alanları stratejik hedefler doğrultunda yeniden tanımlanmalı ve genişletilmeli.
Asalet, feraset, adalet sacayaklarından oluşan Osmanlı medeniyetinin ruhunun ve misyonunun canlandırılması, yaygınlaştırılması için bütün imkânlar seferber edilmeli.
Balkanlar, sadece Osmanlı’yla birlikte barış adasına dönüştü ve hiç kimsenin dinine, diline, etnisitesine saldırı sözkonusu olmadı.
Balkanlarda, Diyanet, bütün cemaatlerle dirsek temasına geçerek, selefî akımları püskürtecek, gönülleri fethedecek irfanî geleneğimizi yeniden diriltecek projeler üzerinde yoğunlaşmalı.
Son olarak da, cemaatlerin -özellikle Hüdai Vakfı, İHH gibi oluşumların- önü sonuna kadar açılmalı ve önlerindeki bütün resmî engeller kaldırılmalı.