Papa'nın “soykırım” açıklamasının bir işaret fişeği olduğunu, ardından Avrupa devletlerinin “soykırım” açıklamalarının geleceğini yazmıştım hem bu sütunda hem de twitter'da.
Nitekim Papa'nın açıklamasının üzerinden bir iki gün geçmeden Avrupa Parlamentosu (AP) “soykırım”ı kınadı!
Türkiye'deki metamorfoz yemiş, celladına âşık aslalak entelijansiya, küresel şebekelerin uydusu gibi yayın yapan sarsak ve savruk medya, AP'nin açıklamasının “bağlayıcı olmadığını” haykırdı durdu günlerce!
Bu, gaflet midir, dalalet midir yoksa köle ruhluluk mudur, bu soruya siz cevap verin artık!
Papa'nın açıklaması gerçekten de işaret fişeği işlevi gördü. AP'nin açıklaması da tastamam tetikleyici bir rol oynadı: Art arda Avrupa ülkeleri “soykırım”ı kınayan açıklamalar yaptılar: önce Avusturya hükümeti, ardından Rusya devlet başkanı Putin, sonra da Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile Almanya Cumhurbaşkanı Gauck “soykırım” açıklamaları yayınladılar.
HAÇLI RUHU HORTLADI!
Anlayacağınız, Haçlı ruhu hortladı yeniden!
100 yıl sonra emperyalistler, “kurtlar sofrası”nı yeniden kurdular!
Bölgeyi yeniden toparlayacak tek umut olarak görülen Türkiye'yi daha ayağa kalkmadan durdurmak ve boğmak istiyorlar!
100 yıl sonra kimi Fransız, kimi Rus, kimi bilmem ne belâ, BİZ'i kapana kıstırmaya çalışıyorlar bir kez daha!
Dik dur Türkiye! Haydutlar, düşecekler kazdıkları kuyuya!
Yedi düvel dün Osmanlı'ya çullanmış ve tarihten silmişti! Türkiye, dimdik durur ve zekice stratejiler geliştirebilirse, Batılılar için sonun başlangıcı olur bu!
Şu yakıcı gerçeği görebiliyor olmalıyız artık: Dün, Osmanlı hangi gerekçelerle durdurulduysa, bugün, Osmanlı misyonuyla kuşanacak Türkiye de aynı gerekçelerle “vuruluyor”!
Ne var ki, Batılılar, ne kadar Türkiye'yi hedef tahtasına yatırırlarsa yatırsınlar, önlerinde başetmeleri gereken büyük sorunlar var: Batı'Iı güçler arasında gözardı edilemeyecek sonuçlara yol açacak büyük bir güç çatışması yaşanıyor. Bu çatışma, Batılıların bütün hesaplarını altüst edebilir.
BATI İTTİFAKI'NDA ÇATLAK!
ABD Başkanı Barack Obama'nın bu yılki konuşmasında “soykırım”ı kınamaması lobicileri çıldırtmışa benziyor.
Burada dikkat çekilmesi gereken küçük ama önemli bir ayrıntı var.
Küresel sistemde Batı ittifakında gözlenen çatlak, bu olayla birlikte iyice suyüzüne çıktı: Bir yanda Anglo-Amerikan bloğu, diğer yanda Avrupa bloğu var artık. Anglo-Amerikan bloğu İngilizler demek, Avrupa bloğu ise Almanlar.
İNGİLİZLERLE ALMANLAR KAPIŞIYOR!
Bu şu anlama geliyor aslında: Sistemde, İngilizler ile Almanlar arasında bir güç mücadelesi yaşanıyor.
Almanlar, sistemik bir krizin, sistem-içi güç çatışmasının ve tabiî kendi pagan azmanlıklar'nın kurbanı bir asırdır.
Tabiî bir de hikâyenin başka bir tarafı var: İki büyük sanayi devrimini İngilizlerin yapması, adına ekonomi-politik devrim dediğim “home economicus / ekonomik-insan” fikrine dayalı, insan ve hayatı bitiren son iki yüzyıllık emperyalist meydan okumayı İngilizlerin gerçekleştirmesi. Ve İngilizlerin bütün küresel dengeleri altüst etmesi.
Bundan hem Almanların hem de bizim doğrudan etkilenmemiz sözkonusu oldu.
Almanlar, Avrupa tarihinde geri plana itilirken, İngilizler (Yahudi ve Vehhabilerin de desteğini alarak) Osmanlı'yı tarihten sildiler.
Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı'nın tarihten çekilmesiyle; İkinci Dünya Savaşı ise hem Almanların hem de İngilizlerin büyük darbe yemeleriyle sonuçlandı.
Savaştan sonra Almanya erken toparlandı. İngiltere de Thatcher'den sonra ayağa kalktı.
Ve asıl savaş başladı: Batı ittifakı içinde, Avrupa'nın geleceğinin belirlenmesinde, küresel ekonomi-politik düzenin şekillendirilmesinde yaşanan bir çatışmaya tanık oluyoruz çeyrek asırdır İngiltere ile Almanya arasında.
RAKİBİMİZ: ALMANYA
İşte bu çatışma “soykırım” meselesinde çok belirgin bir şekilde günyüzüne çıktı.
Papa'lığın çıkış'ını müteakip Almanya, Rusya Fransa, Rusya ve Avusturya'dan “soykırım”ı kınayan açıklamalar gelmesi ama İngiltere-Amerika'dan gelmemesi sistem-içi güç mücadelesinin bir uzantısı.
Şunu artık zihnimizin köşesine iyice kazımamız gerekiyor: Bizim rakibimiz Almanya.
Avrupa tarihinde pek çok bakımdan Almanlar kilit rol oynamışlardı. Almanlar, Avrupa'yı yeniden kurma tarihî rolünü yeniden oynamak istiyorlar. Avrupa ülkeleri de, doğrusunu söylemek gerekirse, Almanlara bu rolü çoktan vermiş görünüyorlar.
Burada son olarak “İngilizlere de, Almanlara da dikkat!” diyerek, Türkiye'nin her bakımdan güçleninceye kadar Batı ittifakıyla ilişkilerini koparmaması gerektiğini yoksa yaptığımız önemli işlerin boşa gidebileceğini, Türkiye'nin zekice stratejiler geliştirmek zorunda olduğunu hatırlatmak istiyorum.
twitter.com/yenisafakwriter
#Anglo-Amerikan
#soykırım
#Birinci Dünya Savaşı
#Osmanlı
9 years ago
Haçlı ruhu hortladı!
Ateşkes: İş Suriye olmaktan çıktı, Türkiye saldırı altında!
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
