|
Sınırları aşan, ufukları koşan bir bilge vali: Nuri Okutan (1)
URFA-HALEP HATTI

Dünya tarihinin en eski kalelerinden biri olarak kabuk edilen Halep Kalesi''ne bakan, bir köşesinde Osmanlı''dan kalan şiir gibi bir adalet sarayının, diğer köşesinde 1544 yılında dönemin Osmanlı Valisi Hüsrev Paşa''nın yaptırdığı muazzam Hüsrev Paşa medresesinin birbirleriyle yüzyıllardır süregelen derin ve bitmeyen bir medeniyet sohbetine koyuldukları, geleceğin medeniyet fikrinin rüyasını ilmek ilmek dokuyarak hayata geçirmek için birbirlerinden güç ve ruh devşirdikleri müstasna bir meydandayım Halep''in merkezinde: Soğuk bir şubat soğuğu hâkim havaya ama bu mevsimde görülmesi zor bir güneş bütün rahmetiyle ve cömertliğiyle ışıklarını saçıyor, Haleplilerin içini ışıtıyor. Sanki yeni bir dünyanın, kardeşlik, adalet ve her şeye ruh üfleyeyecek bir hakikat medeniyetinin yeniden doğuşunun ışıklarını, ışıltılarını ve parıltılarını armağan etmeye hazırlanıyor bütün Haleplilere, Halep''in ikiz kardeşi İstanbul''un, Saraybosna''nın çocuklarına, Horasan havzasının insanlığa, Anadolu''ya, oradan da Ortadoğu''ya ve Avrupa''nın güneş yüzü görmemiş coğrafyalarına, çağlar ötesine uzanan sımsıcak nefesler üfleyen erlerine.

* * *

Tam bu satırları yazıp da noktayı koyduğumda, Anadolu''nun içlerinden çıkagelen bir Horasan erenleri çocuğu, Sivas''tan isminin Turan Taşpınar olduğunu öğrendiğim bir kardeşim, "Hocam sizssiniz, yanlış görmüyorum değil mi?" diye selam veriyor, muhabbetler sunuyor. Ardından Abdurrahman Şimşek ve Mustafa Öztürk isimli dostları beliriveriyor ve selamlaşıyor, 40 yıllık dost gibi hasret gideriyoruz: Bu Sivaslı kardeşlerime "niçin buradasınız?" diye sorduğumda aldığım cevap beni uçuruyor: "Komşuya misafirliğe, kardeşlerimizi ziyarete, kardeşliğimizi perçinlemeye geldik"!

Bu kadar olur yani! Anadolu''nun içlerinden kalkarak Halep''e, oradan Şam''a, Saraybosna''ya, Kahire''ye selam, muhabbet ve ruh kardeşliği bağlarını yenilemeye, raptetmeye gelen bir arkadaş grubunun burada bulunuş nedeni bu!

* * *

Sabah saatin 10''nunu henüz geçti… Meydanda Türkçe konuşan insanlar, gruplar bir anda çoğalmaya başladı… Garsonlar da Türkçe konuşuyor… Ödemeler Türk lirası üzerinden yapılıyor… Bir devrime tanıklık ediyoruz… Geleceğin Yeni Dünya''sının Yeni Türkiye''nin öncülüğünden kuruluşuna yani…

* * *

Burada Sezai Karakoç''u görüyorum… Halep sokaklarında dolaşıyor sanki, elleriyle gökyüzünde kavisler çizerek ufku gösteriyor üstad, her dâim olduğu gibi… Büyük düşünürümüz ve şairimiz Sezai Bey''in düşlerinin gerçeğe dönüşmek olduğunu gözlemliyorum… Aldığım her nefeste, tuşlara bastığım her anda sevgili Hakan Albayrak kardeşimin aşkı, heyecanı, hayalleri fışkırıyor ve bugün bu bilgisayarın tuşlarında harekete geçen, yazıya dökülen bütün harfler Hakan Albayrak diye yazıyor..

* * *

Ben medeniyet rüyalarımı tazelediğim, yeniden yeşerttiğim bu meydanda büyükçe bir çay bahçesinde Urfa Valimiz Nuri Okutan Bey''in danışmanlarından güzel insan, aziz dost yardımcı doçent Halil Özcan ve valimizin her şeyi, gözü, kulağı gibi her an yanında koşuşturan sevgili kardeşim Salih Aydemir''in yardımlarıyla bu yazıyı yazmak için bilgisayarın başına geçtiğimde, onlar, burada bulunuşumuzun ve buluşuşumuzun mimarı Şanlıurfa Valimiz Sayın Nuri Okutan Bey''le Halep Kalesi''ni "fethe" ve keşfe çıktılar çoktan… Medeniyet rüyamızı yeniden hayata geçirecek merdivenlerin taşlarını birer birer yeniden döşeme aşkı, şevki, heyecanı ve coşkusuyla tarihin yeniden yapılmasına, tarihi yeniden yapmamıza imkân tanıyacak büyük işlere imza atan, gönendirici, kanatlandırıcı katkılar sunan, benzerlerine rastlayamadığımız ufuk ve aşk insanı Urfa Valisi Nuri Bey''in adımlarına eşlik ediyorlar şu ân…

* * *

Urfa Valimiz Nuri Okutan Bey, bildik vali profilini yerle bir eden bir sınırları aşma, ufukları açma ve eşsiz ufuklara koşma oprerasyonuna öncülük ediyor… Bütün mütevaziliği, bir valide kolay kolay göremeyeceğimiz entelektüel derinliğiyle…

Urfa''yı bölgenin kültür ve medeniyet merkezi, hatta başkenti yapmak için inanılmaz projelere imza atıyor: Urfa''nın keşfedilmemiş kıtalarını, sadece Urfa''ya değil, bütün bölgeye, sınırın bu yakasındaki ve öte yakasındaki kardeşlerimize birer birer Urfalıların, bölgenin, sınırın ötesindeki, Suriye tarafındaki şehirlerin insanının idrakine ve hayatına yeniden kazandırıyor.

Bu sütunun düzenli okuyucusu kardeşlerim çok iyi bilirler: Ben, vali, belediye başkanı veya bakanlar hakkında öyle kolay kolay yazılar yazan biri değilim: Ama Urfa Valimiz Nuri Bey, bir değil birkaç esaslı yazıyı çoktan hakeden büyük işlerin adamı, ufuklarımızı açan, sınırları aşan bir bilge vali: Eflatun''dan Farabi''ye Aurelius''tan İbn Haldun''a kadar pek çok büyük düşünürün altını çizdikleri, devlet adamının bilge, düşünür ve filozof olanının ancak tarihin akışını değiştirebileceklerinin en mütavazı ama en muazzam örneklerinden biri.

Cuma günkü yazıda, Nuri Bey''in Urfa üzerinden gerçekleştirdiği çaplı projelerin, neden açılım politikalarının merkezinin Diyarbakır değil de Urfa olması gerektiğini ve bölgenin Nuri Bey gibi entelektüel, entelektüel olduğu kadar da eylem adamı bölge valileri olabilecek öncü, önaçıcı kişilerle yeniden kardeşlik, barış, huzur ve dayanışma ortamına dönüştürebileceğini gözler önüne seren ufuk açıcı ve umut vadedici büyük ve tarihin akışını değiştirecek projeler olduğunu göstereceğim.

13 yıl önce
Sınırları aşan, ufukları koşan bir bilge vali: Nuri Okutan (1)
Milel ve Nihal Geleneği
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü