|
Dayanışma zamanı…
Seçim sonuçlarını il bazında gösteren Türkiye haritasına bakıyorum. Harita, AK Parti açısından, eski seçimlerdeki haritalardan daha iyi. Karadeniz sahili neredeyse tamamen AK Parti'nin. Orta Anadolu, tümüyle turuncu. Akdeniz, AK Parti-CHP karışımı. Ege'de ve Trakya'da CHP önde. Marmara'nın geri kalanında AK Parti kazanmış.

Oy oranı da, yüzde 40'ın üstünde.

Hatırlayalım, AK Parti, ilk katıldığı seçimde, yüzde 34 küsur oyla, çok güçlü bir şekilde iktidar olmuştu. Bir daha hiç ulaşamadığı milletvekili sayısını elde etmişti.

Şimdi, daha yüksek oyla, tek başına iktidar imkanını kaybetti.

Bu, kaybetmenin bir çeşididir. Kabul etmek ve anlamak lazım.

Doğrudur, çok şiddetli bir operasyonla karşı karşıyaydı AK Parti. İçeride ve dışarıda, paraleli, ecnebisi, ulusalcısı liberali, var güçleriyle birbirlerine tek bir kem söz söylemeden, AK Parti iktidarını hedef aldılar.

MHP ve HDP tatlı tatlı, birbirlerine yan gözle bile bakmadan bir seçim kampanyası yürüttüler.

Ve elde etmeyi planladıkları şeyi başardılar.

Şimdi, AK Parti, yine açık ara birinci parti. Bana göre, girdiği dördüncü genel seçimde yine birinci parti olması hala başarı bile sayılabilir.

Fakat bu başarı şu saat itibarıyla hükümet kurmaya yetmiyor.

Akla ilk gelen şey, koalisyon.

Kiminle?

MHP'yle koalisyon yaparsa, şu anda azalmış görünen Kürt oyları, daha da uzaklaşır.

HDP'yle yapılacak bir koalisyon da, Türk oyları üzerinde benzer bir etki yapar.

CHP ise, ayrı bir meseledir.

Süleyman Demirel, 70'yi yıllarda, CHP-AP koalisyonu ihtimalinden söz edildiğinde,
“Eşyanın tabiatına aykırıdır"
demişti.

80'den sonra, eşyanın tabiatı biraz değişti. Demirel, Erdal İnönü'yle koalisyon yaptı.

Demek ki, eşyanın tabiatı, insanın durduğu yere göre değişebiliyor.

Yine 'mazi'den bir örnek.

Refah'la koalisyon yapmayacak olan parti, Tansu Hanım'ın DYP'siydi.

Seçim kampanyasını bu varsayıma dayalı olarak yürütüyordu.

Sonra, Erbakan Hoca'yla koalisyonu kendisi yaptı.

Demek ki siyasette olabiliyor böyle şeyler.

Şimdi olur mu?

Bilmem, belki olur.

Tabii ki, bunları düşünürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olaya nasıl baktığını hesaba katmamız lazım.

Bütün seçeneklerde, Erdoğan'ın bakışı en önemli faktör. Bunu kimse gözardı edemez.

HDP Barajı açınca mı kaybetti AK Parti iktidar sayısını, MHP oylarını arttırınca mı?

Şu anda iki faktör birden etkili.

Ama, bunlardan sadece biri eksik olsaydı, mesela, MHP oylarını biraz daha az artırsaydı, AK Parti 276'yı bulabilirdi.

Yani, HDP'nin performansı, tek başına getirmedi bu sonucu.

Orta ve Doğu Anadolu'da, küsuratla elde edilen milletvekillikleri CHP'ye geçmiş oldu.

CHP'nin oyları artmadı.

CHP'nin 'Beyaz Türkler'i, ulusalcıları, HDP'ye büyük bir zafer kazandırdılar.

MHP'ye giden AK Parti oyları da bu zaferi perçinledi.

Gelelim, 'milletin mesajı'na.

Bunu

Herkesin, bu mesaj hakkında bir fikri vardır. Biliyorum, herkes bu fikri kendine yontarak düşünecek, bunun tahlilini yapmak, bizden önce siyasilerin işi.

Ben gördüğümü söyleyeyim.

Millet
'ben hala, en çok AK Parti'ye güveniyorum'
dedi. Hatta,
'onlar konuşur, AK Parti yapar'
dedi.

'Ama, biraz yoruldum'
dedi.

'CHP'de bir numara yok'
dedi.

Ayrıca, dedi ki,
'Çözüm süreci doğruydu. PKK silahı bıraksın, HDP siyaset yapsın.'

Bana sorarsanız, millet, bu mesajları ve daha başka mesajları verirken, ölçüyü kaçırdı.

Bir kaza sonucu, Türkiye siyasetinin önüne koalisyon tablosu çıktı.

Belki koalisyon, belki dışarıdan destekli azınlık hükümeti, belki erken seçim…

Belki de, CHP-MHP-HDP koalisyonu.

Burada, özellikle AK Parti açısından, olan biteni analiz edecek, doğru dersler çıkaracak ve doğru çözümler üretecek soğukkanlı bir
'müşterek akıl'
a ihtiyaç var.

Bir dayanışmaya ihtiyaç var.

İnşallah, kimse fevri davranmaz, kimse pireye kızıp yorganı yakmaz.

Milletin maslahatı neredeyse, onu gözeten bir akıl hakim olur.

Çünkü, milletin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında en doğru seçenek, yine AK Parti'dir.

AK Parti'nin, Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, bu gerçeği asla ihmal etmemesi lazım.

Bu arada, seçim öncesinde yazdığım yazıları unutmadım.

Bugün olabilecek şeyleri bir ihtimal olarak yazıp çizmiştim.

Ama, doğrusu, AK Parti'nin hükümeti kuracak milletvekili sayısını bulamayacağına şahsen ihtimal vermiyordum.

Yanıldım.

Bu yanılgıyı da, herkesin huzurunda ve herkesten önce kayda geçiyorum.
#PKK
#AK Parti
#HDP
9 yıl önce
Dayanışma zamanı…
Kara dinlilerle milletin savaşı
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak