|
Dün de bugün de ‘casus belli’

Süleyman Şah Türbesi, Fırat’ın kenarında, asude bir mevkiydi. Ne zaman gitmiştik oraya? Günü gününe hatırlayamam. Ama, Suriye’yle aramızın iyi olduğu yıllardı. Demek ki üç yıldan eski.

Herkes bilir, türbenin ilk yeri daha içerilerde, Caber Kalesi’ndeydi. (1938’de kabir yine Caber’de yeni yapılan türbeye taşındı.)

1975’te türbe, Tabka Barajı'nın suları altında kalacak diye, Fırat kıyısında, sınıra daha yakın, Karakozak Köyü yakınlarına nakledildi.

“Suriye’dedir. Türkiye sınırlarının dışındaki tek Türk toprağıdır. Orada bizim bayrağımız çekilidir, bizim askerlerimiz nöbet bekler.”

Bu cümleleri Üsküdar’daki Hattat İsmail Hakkı İlkokulu’nun ikinci sınıfındayken, öğretmenimiz, rahmetli Naciye Metin Hanım’dan dinlerken ne anladığımı hatırlamaya çalışıyorum.

‘Büyük iş. Demek çok kıymetliymiş, vay canına, demek Suriye’de toprağımız var.’ Bunlardı ilk hislerim.

Sulh zamanlarında iyidir böyle şeyler. Senin askerin orada durur, lüzum ederse onların askeri buraya gelir, dostsunuz, geçinirsiniz.

İşler karışınca, oradaki asude türbe, büyük bir siyasi meseleye dönüşebilir.

Dönüştü zaten.

IŞİD’ın ortaya çıktığı günlerden itibaren hep IŞİD’in Süleyman Şah Türbesi’ne saldırma ihtimalinden bahsedildi.

Malum, IŞİD, selefi. Türbeden hoşlanmaz. Var ya öyle bir görüş, kabirleri düzlersiniz, şirk olmasın diye...

Yani, sözümona, dini bir bahaneyle, IŞİD, türbeye musallat olabilir.

(Bu konudaki ‘teolojik’ tartışmaya şimdi giresim yok. Şu kadarını diyeyim, bir türbenin önünde, Allahu Te’ala’yı murad ederek, ‘iyyake na’budu ve iyyake nesta’in’ derim. Zaten, o gidişimizde, Süleyman Şah Türbesi’nde, hepimiz Fatiha okuduk.)

Musallat ‘olabilir’ veya IŞİD’i kullanan istihbarat örgütleri tarafından türbeye musallat ‘edilebilir.’

‘Casus belli’dir bu, Türkiye açısından.

‘Casus belli’ kelime oyunları için birebir. Türkçe bir kelime gibi okursan, bildiğimiz casus. Latince okursan ‘kazus’ yani, buradaki kullanımıyla, ‘sebep.’

‘Belli’ ise, ‘savaş’ demek.

Düzü de tersi de giyilen montlardan daha iyi. Montların iki tarafı aynı anda kullanılamıyor. 'Casus belli’nin iki tarafını aynı anda kullanırsın.

Tam bir ‘casusluk vakası’ydı, paralellerin 30 Mart seçimi yaklaşırken Dışişleri'ni dinlemesi.

Demek ki birileri, bu casusları ‘casus belli’nin üstüne gitmeye teşvik ediyordu.

Önce İsrail’e, sonra Esed’e sonra Batılı ecnebilere (ve bir de CHP’ye) yapılmış bir casusluk hizmeti.

Bir fiilin casusluk sayılması için, zarfın veya paketin, yabancı yetkililere elden teslim edilmesi şart mı?

Herkesin göreceği yere koyarsın, adam görür, bilgi yerine ulaşmış olur.

Ne taraftan bakarsan bak ‘casus belli.’

MİT TIR'larına yapılan saldırı hangi kafaya hizmet ediyorsa, Dışişleri'ndeki görüşmeyi ‘satmak’ da o kafaya hizmet ediyor.

Türkiye’yi Suriye’de savaşa sokmak bazı Amerikalıların, bazı Avrupalıların ütopyası haline geldi.

Kobani’yi bahane etsek, Süleyman Şah’ı bahane etsek, IŞİD’e karşı olduğumuzu ıspatlamak için girsek, ama girsek!

Dışarıdaki muhalefetle içerideki muhalefet aynı çizgide: Memleket karışsın da, ister iç savaşla karışsın, ister dış savaşla!

‘Belli’ dediğimiz ‘casus’un maksadı çıplak gözle görülüyor.

Türkiye, kaç yıldır bu tuzaktan uzak duruyor.

Şah Fırat operasyonu, ‘uzak durma’nın şekillerinden biri.

Türkiye, bu operasyonuyla, orada, hassas ve özellikle IŞİD açısından kolay ulaşılabilir bir mevkide olan türbeyi, daha güvenilir, daha korunaklı bir yere, Türkiye hududunun hemen yanına nakletti.

Bir bakıma, türbe görünümündeki ‘Casus belli’yi korumaya aldı.

Bununla kalmadı, 572 asker, 39 tank, 57 zırhlı araç ve 100 tane nakil vasıtasıyla, ‘ben buradayım’ demiş oldu. Veya diplomatik tabirle, ‘bayrak gösterdi.’

Vay efendim, toprak kaybetmişiz.

1975’te, Caber’den aldık, Karakozak’ta başka bir türbeye naklettik, o zaman hiç kimse toprak kaybettik falan demedi.

Şimdi de, Eşme Köyü’nde, aynı büyüklükte bir arazide, hemen hemen aynı şey yapıldı.

2015’te mi ayranınız kabardı?

1975’te vatansever değil miydiniz?

(Türbede kimin medfun olduğuna dair tartışmaların hepsinden haberim var. Görüldüğü gibi, ilmi tartışmalarla siyasi tartışmalar her zaman aynı yolu takip etmiyor.)

#Süleyman Şah Türbesi
#Caber Kalesi
#IŞİD
9 yıl önce
Dün de bugün de ‘casus belli’
Komiser Yakub
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim