|
Kararsızlık en kötü karardır
Karar.com'dan daha önce bahsetmiştim. Güzel bir isim 'karar.'

'Karar milletindir' deyince, 'karar' için iyi bir şey söylemiş oluyorsunuz. 'Bir karar verin' deyince, 'bir karar alın' deyince, yine öyle.

'Karar'sız kalmayın' demek bile 'tanıtım' değeri taşıyor.

Öte yandan, 'kararlı' ve 'kararsız' olmak, seçim günlerinde başka türlü bir anlam ifade ediyor.

Oy hesapları, anket analizleri, sosyolojik çıkarsamalar, seçim filozoflarını, bütün seçimlerin en esrarlı, en sürprizli ve en kıymetli 'zümre'sinin kapısına götürdü.

'Kararsızlar' diyoruz bu zümreye. Erdoğan, Davutoğlu, Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Demirtaş, hepsi, herkesten daha çok bu zümreye hitap ediyor.

Bir görüşe göre, 'kararsızlar' zümresinin büyük kısmı AK Parti'ye oy verenler.

Büyük parti AK Parti olunca, kararsızların büyük kısmının AK Parti seçmeni olması normal. Fakat, bu defa durum, 'normal' dediğimiz ölçüyü aşıyor.

Son zamanlarda görüştüğüm, bazılarını da televizyon ekranlarında izlediğim anketçilerin önemli bir kısmı, bu zümre içindeki AK Partili oranının alışageldiğimizden daha fazla olduğunu söylüyor.

Neden?

Başka bir partiye meyletme eğilimi mi var aslında AK Parti seçmeni olan bu insanlarda?

Zannetmiyorum.

Kılıçdaroğlu'nun noterde tasdik ettirdiği emekli maaşları veya asgari ücret vaatleri mi çeldi akıllarını?

Bunu da zannetmiyorum.

Yolsuzluk iddiaları?

Bu iddialar daha çok 'paralel' menşeli. Ve paraleller, zaten yollarını ayırdılar ve çoktan, başka sahillere yöneldiler.

Kimisi, bir fikre değil, bir 'netice'ye yatırım yaparak HDP'ye yöneldi.

Bir kısmı da muhtemelen, yerel şartlara göre, hangi tercih AK Parti'nin aleyhine olacaksa oraya oy verecek.

Fakat onlar, zaten gitmişti. Kaç kişiyseler, 30 Mart'ta ve 10 Ağustos'ta AK Parti'den yüz çevirmiştiler.

Ve onların eksik olduğu seçimleri AK Parti, açık ara kazanmıştı.

Peki, ne eksildi de, şimdi koalisyon ihtimalinden söz etmeye başladı anketçiler, köşe yazarları?

Şunu hesaba katalım: Yolsuzluk iddiaları çok sınırlı da olsa bir etki yapmış olabilir. Sonuçta, medyanın büyük ekseriyeti ve muhalefet partilerinin tamamı bir buçuk senedir yolsuzluk konuşuyor.

Bu konuşmalar, mütereddit zihinlerde yer etmiş olabilir.

Yine de bu, 'kararsızlık' dediğimiz halin ancak küçük bir kısmını izah eder.

Bir şey daha var. Zaman zaman ekranlardan, gazete sayfalarından yansıyan, hiç sempatik olmayan, 'amigoluk' seviyesinin bile altında, 'yandaşlık' tezahürleri.

İnanmadıkları halde, AK Parti camiasının hiç alışık olmadığı bir üslupla, bu camiaya düpedüz yabancı bir lisanla şecaat arzetme halleri.

AK Parti seçmeni, bu tezahürleri sevmez.

Çoğu zaman istisnai veya arızi bulur.

Bu durum da, 'kararsızlık'ın azını izah edebilir.

(Tabii ki, 'az'ı izah eden şeyleri de gözardı etmemek lazım.)

Şu kesin: Hiç bir parti, AK Partili 'kararsızlar'ın aklını çelecek niteliklere sahip değil.

Fakat bu seçimin, geçen yılki seçimlere göre bir noksanı var.

30 Mart'taki 'paralel darbe teşebbüsü'ne benzer bir tehdit algısı bu seçimde cazibesinden biraz kaybetmiş.

Paralel 'ateş'in kontrol altında olduğuna dair bir 'yanılsama' var

Veya 10 Ağustos'ta, Erdoğan'a karşı adeta 'yedi düvel'in kurduğu koalisyona benzer bir motivasyon unsuru bu seçimde 'aktif' değil.

Halbuki, 30 Mart'ta ve 10 Ağustos'ta var olan 'tehdit'ler, bugün aynıyla geçerli.

Yedi düvel, yine yedi düvel.

Paralellerin yargıdaki 'insan kaynakları' olduğu gibi duruyor.

CHP de takıyye yapıyor, mütedeyyin insanları ajite edecek bir söylemden, şeytandan kaçar gibi kaçıyor.

Sadece, seçim öncesinde, kuzu postuyla geziyorlar, diş göstermiyorlar.

28 Şubat, milletin tamamına karşı bir taarruzdu.

Yok etmek istiyorlardı.

Okul, eğitim, kıyafet, katsayı, orduevi diye bir bir sayıp dökmeye lüzum yok. İçinde 'Hakka tapmak' var diye İstiklal Marşı'na bile kafayı takmışlardı.

Acı çektik, yaralandık. Ama biz, biz olarak kaldık.

Şimdi ellerine fırsat geçerse 28 Şubat'ı aratırlar.

Bizi biz olarak bırakmazlar.

Devleti ne yapacakları önemli olabilir ama daha önemlisi var:

Dinin yerine sahtesini koyarlar.

Böyle bir ortamda, 'kararsızlık' bir 'karar'dır. Hem de, kötü bir karardır.

Neyi istemiyorsan, onun vaki olmasına yardım etmiş olursun.

Vermediğin oy, en istemediğin yere gider.
#Karar.com
#AK Parti
#Kılıçdaroğlu
9 yıl önce
Kararsızlık en kötü karardır
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?