Komplo teorileri, üretenleri de, kullananları da gerçekte olduklarından daha zeki gösterir.
Gözlerinden anlarsınız. ‘Ben daha akıllıyım, bak, herkesin gördüğünden daha fazlasını görüyorum’ der gibi konuşurlar.
Hayatı kolaylaştırır komplo teorileri. Sermayedir, bozdurur bozdurur harcarsınız.
Veya IPhon’u olmak gibi. Mercedes’i olmak, BMW’si olmak, Ferrari’si olmak gibi. Herkesin kesesine göre. Bir tür konfor. Bir tür mefruşat.
Zeka göstergesi sayılırlar ama, belli bir zeka seviyesine hitap ederler, komplo teorileri.
Bu seviyenin üst sınırı, ‘orta’dır. Aşağı tarafta sınır yoktur, ortadan geriye doğru git gidebildiğin kadar.
Bazıları iyidir. Hani ‘bid’at’in iki çeşidi var ya, bid’at-i hasene, bid’at-i seyyie diye.
Komplo’nun da öyle. İyisi var, kötüsü var.
(Bid’at için geçerli olan şeyin komplo teorisi için de geçerli olduğunu düşünmek anlamlıysa, şu notu eklemek hakkaniyete uygundur. Bir kavle göre bid’atin hasenesi de bid’attir.)
Geçen hafta, Fransa’da büyük bir terör hadisesi oldu.
Şiddetli, acımasız, çok sarsıcı, dünya siyasetini, insanların hayata bakışını değiştirebilecek kuvvette bir terör.
Şöyle bir komplo teorisi üretebilirsiniz bu terör hadisesini çözmeye çalışırken: Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Batı'nın Suriye politikaları konusunda özeleştiri yapıyordu. ABD-Rusya hattında oluşan Suriye politikasına itirazları vardı. Fransa’nın pozisyonu, Türkye’ninkine yakındı.
Charlie Hebdo saldırısı Fransa’yı öteki batılıların hizasına getirmek için yapıldı.
Doğru mudur bu teori?
Bilemeyiz.
Hollande, ilk açıklamalarında sağlam durdu, Müslümanlar’a yönelik kötü bir söz söylemedi. Ama, Hollande’ın etkisi ne kadardır? Ulusalcılık yükselirken, kamuoyu desteği düşüp dururken, Hollande, daha şimdiden hissedilen ‘topal ördek’ imajını ne kadar aşabilir?
Hollande’a rağmen ve daha birçok iyi şeye rağmen, bu cinayetler, Fransa’nın duruşunu etkileyebilir. Bütün Avrupa’da, bütün dünyada ‘İslamofobya’nun tırmanmasını teşvik edebilir.
Bunlar doğru da olsa, saldırının arkasındaki saik bu mudur? Yani IŞİD veya kimse o, İslamofobya tırmansın diye mi işledi cinayetleri?
Bilmeyiz. Elimizde bir bilgi olmadan bundan emin olamayız.
Ama görüldüğü gibi, iyi niyetli, rahatlatıcı bir teori.
Var mı böyle bir şey?
Bir terör örgütü, başkaların amacına hizmet için insanları öldürmeye sevk edilebilir mi?
Edilebilir.
Terör örgütleri şirketler gibidir.
Bazen ihale alırlar.
Bazen de, böyle ters vuruşları, kendi maksatları için faydalı görebilirler.
Danıştay saldırı böyle bir şeydi.
Ulusalcı tipler, millet İslamcılardan nefret etsin, ülke darbeye müsait hale gelsin diye, yine ulusalcı çevreden bir yargıcı bütün toplumu sarsacak bir eylemle katletmişti.
Gerekli etki uyandırıldı ilk anda. Ulusalcılar, Kocatepe’nin avlusunda Ak Partili bakanların peşine düştü.
Allahtan, bu etki fazla devam etmedi. Tetikçi, hiç hesapta olmayan bir şekilde, kısa sürede yakalandı. Tetikçinin ulusalcı kimliği ayan olunca, komplo çözülmüş oldu.
Meğer gördüklerimiz, gazetelerin yazdığı, televizyonların gösterdiği komploymuş.
Meğer komplo gerçekmiş!
Yani mümkün. Bu yüzden, ‘komplo teorisi’ deyip kulak ardına atamayız, gülüp geçemeyiz.
Ya öteki komplolar?
Görüyorsunuz, bir sürü akl-ı evvel, Fransa’daki terörü AK Parti’yle ilişkilendirmeye teşebbüs ediyor.
‘Ak Partililer, saldırıyı kutladılar.’
Haydaa!
Herif, ecnebiler okusun diye İngilizce yazmış.
Ben twitle iştigal etmiyorum ama arkadaşlar anlatıyor.
Bazıları yavşaklık duvarını aşmış. Neredeyse ‘Ak Parti yaptı’ diyecekler.
Yuh!
Şimdi birisi kalksa ‘bu saldırıda paralel parmağı var, bütün Müslümanlar terörist, biz farklıyız, biz iyi Müslümanız’ diyebilmek için yaptılar dese, ciddiye alır mısınız?
Pensilvanya’nın ‘biz farklıyız’ açıklamasına rağmen, ciddiye alır mısınız?
Almazsınız. Çünkü ayıptır. Komplo teorisinde bile, bir iz’an, bir insaf olmalıdır.
Zaman bozuk. Allah hepimizi adiliklerden korusun.
Allah, dostun da, düşmanın da, komplo teorisyeninin de hayırlısını versin.
