|
Mısır’ın Yassıada’sı
Gün geçmiyor ki, bizlerin 'masum Anadolu'nun saf çocuğu' olduğumuza dair bir delil bulmayayım.

Önceki gün, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'ye idam cezası verdi Sisi mahkemesi.

Ben, yeniden, Arap Baharı'nın başladığı günlere gittim, geldim.

Evden çıktım, ofise gidiyorum. Belki karar.com'dan haberiniz olmuştur. Yeni bir haber portalı. Mutfağındayım. Karar.com'da, sansasyon peşinde koşmayan, haberlerinde ve yorumlarında medeni bir 'seviye'yi daima gözeten bir gazetecilik yapmayı hedefliyoruz.

Evet, bugün Mursi'ye verilen idam kararını yazacağım. Aklımda, daha önce paralel örgüt için kullandığım 'dama' metaforu var. (2 Şubat 2015, Yeni Şafak.)

Damada taşı yemek mecburidir. Usta damacılar, taşlarını, yenilmeye müsait halde önünüze sürerler.

Bu, bir tuzak kurma yöntemidir.

Adamın bütün taşlarını birer birer yersiniz. Taşları yerken, 'aa, galip geliyorum galiba' diye düşünürsünüz.

Derken, adamın bir, sizin 9-10 taşınız kalır.

Adam, size taşlarını birer birer yedirirken, taşlarınız öyle dağılır, öyle aralanır ki... sonunda adam, kalan tek taşıyla, tak, tak, tak, tak... sizin taşlarınızın tamamını yer.

Yenilirsiniz. Ben, böyle kaç dama oyunu seyrettim.

Seyrettim ama, akıllanmadım.

Arap Baharı başladığı sırada, Tunus'ta, Mısır'da, Libya'da, Suriye'de meydanlar şenlenirken, özgürlük ateşi, yaz güneşiyle beraber Arap memleketlerini kavururken, “Değişim rüzgarları ve BOP kokusu” diye bir yazı yazmıştım. (25 Mart 2011.)

Yeniden baktım yazıya. O gün, aklım erdiğince, Arap Baharı'nın içindeki gariplikleri anlatmışım.

Nahda'nın, İhvan-ı Müslimin'in, yeterince işin içinde olmadıklarını yazmışım. Mısır'ı anlatırken 'serada devrim olmaz' bile demişim.

Ne olmuş demişim de?

Sözü, “On yıl sonra Ortadoğu'da her şey bugünkünden daha iyi olacak” diye bağlamışım.

Şimdi aynı kanaatte miyim?

Değilim.

Bilmiyorum, on yıl sonra her şey daha iyi mi olur, kötü mü olur.

İnşallah iyi olur.

Şimdi, şöyle düşünüyorum.

Dünya sistemi, Arap Baharı'nda meğer, bize taş yediriyormuş. Bizi tamamen oyun dışı etmek için, kurduğu kapana yem koyuyormuş.

Bize derken, elbette salt Türkiye'yi değil, Müslümanlar olarak hepimizi kastediyorum.

Kaddafi'yi veriyor sana. Yiyorsun. Hem de kötü bir şekilde yiyorsun!

Mübarek'i veriyor, yiyorsun, yerine Mursi'yi koyuyor, seviniyorsun.

Yemen'de Ali Abdullah Salih'i 'izale' ediyorlar. Adam, Suud'a kaçıyor. Heey, işler iyi gidiyor!

'Dama'daki gibi, 'galiba biz galibiz.'

Esat'ı önüne doğru uzatıyorlar, 'Ah, iyi o da gidecek' diye düşündüğün sırada hoop, geri çekiyorlar.

Derken, Rusya'daki ve İran'daki Esat sevgisi Obama'ya bulaşıyor.

(Tek istisna Tunus. İnşallah bozulmaz.)

Sonra, bakıyorsun, her şey, Arap Baharı'nın başladığı günlerden daha kötü.

İki yıl önce, 'Allah'a şükür, Mısır kendi kimliğini buluyor, artık İsrail'in uzantısı değil' diye düşünüyorduk.

Refah kapısı açılmıştı, eskisi kadar yalnız değildi Filistinliler.

İsrail Gazze'ye saldırınca, -Davutoğlu dahil- 9 Müslüman dışişleri bakanı Gazze'ye koştu. Ağır geldi bu dayanışma İsrail'e.

Kahire'de kulaklarımızla duyduk, “Ortadoğu, artık asla eskisi gibi olmayacak” diyordu dönemin Başbakanı Erdoğan.

Doğruydu söylediği, çünkü Mısır'da Mursi vardı.

Derken, Arap Baharı'nın gelişine benzer bir operasyonla, Mübarek'in Mısır'ından daha kanlı bir Mısır rejimi çıktı önümüze.

'Seradaki devrim' vahşi hayata dayanamadı.

Ya Libya? Kaddafi zalimdi tamam, ama kötü de olsa, bir düzen kurmuştu. Şimdi ne var Libya'da?

Kaddafi'nin parası Fransız bankalarında. Kaddafi öldü ama para sağ ve salim. Paranın safasını Fransızlar sürüyor. Anlaşıldı mı neden Fransız uçakları koşa koşa bombaladı Libya'yı?

Yemen'de olanların sırrını çözen var mı? Husi ne, Zeydi ne, İran kim, Suud kim? Bildiğin tek şey Yemen Türküsü'yse çözemezsin. Hem çözsen ne değişecek?

Bu nasıl bahar, sürekli kan dökülüyor?

Anladığım şudur: Taşları yedirdiler, yedirdiler, şimdi bizi yiyorlar.

Demek ki, bir yerde 'bahar' gördüğün zaman hemen koşmayacaksın.

Her 'hizmet' diyenin de peşine düşmeyeceksin.

Mursi, 'sahih' bir çizginin temsilcisiydi.

Batı için Ortadoğu'nun hülasası İsrail'dir. İsrail, 'sahih' olanı sevmez.

Mısır'ın Yassıadası vazifesini yapıyor. Mursi'nin şahsında herkesi te'dip ediyor.

Kim adına mı?

Bizdeki paraleller, Geziciler, medyasıyla, yargısıyla, kimin hesabına çalışıyorsa, onun adına.

İkide bir 'Menderes' misalleri vermeleri bu yüzden.
#Mısır Cumhurbaşkanı Mursi
#Kaddafi
#Yemen
9 yıl önce
Mısır’ın Yassıada’sı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’