Konya'da yer altı su seviyesinin bir önceki yıla oranla 1-3 metre arasında düştüğü açıklandı. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Bayram Sade, Konya'nın her geçen gün kuru tarıma doğru gittiğini söyledi. Küresel ısınma ve yanlış su kullanımı Konya'nın tarımını tehdit etmeye devam ediyor. 2008 yılına göre daha yağışlı geçen 2009 yılında yeraltı su seviyesinin düştüğü belirlendi. Konya'nın 12 yıllık yağış ortalaması ise Türkiye ortalamasının çok altında tespit edildi. 2 milyon 200 bin hektar tarım arazisi bulunan Konya'da bunun 800 bin hektarı nadasa bırakılıyor. Uzmanlara göre bu oran Türkiye nadas alanının yüzde 20'sini oluşturuyor. Günde 50 bin hektar sulanan ovada kuraklığın şiddeti her yıl artıyor. Prof. Sade, Konya'nın kurak bir il olduğunu ifade etti. Son 12 yılın yağış ortalamasının 280 milimetre olarak tespit edildiğine dikkat çeken Sade, yağışların sonbahara kaydığına dikkat çekti. Kış yağışlarının azaldığını ve yağış rejiminin değiştiğini anlatan Bayram Sade, nadas yılında topraktaki suyu tutan yeni önlemler üzerinde durulması gerektiğine işaret etti.
2008 yılına göre 2009'un daha yağışlı olmasına rağmen yeraltı suyunda 1-3 metre arasında düşüş kaydedildiğini ifade eden Prof. Dr. Sade, "Bunun nedeni yeraltından fazladan su çekimi ve yanlış sulama yöntemleridir. Bizim hesaplarımıza göre her yıl yeraltından 1 milyar ile 1 milyar 500 milyon metre küp suyun fazladan çekildiğidir. Son 50 yıla baktığımızda yer yer 50-60 metre yeraltı suyu düşüşü olduğu görülüyor. Bu konuyla ilgili ciddi önlemler alınması gerekiyor. Bu Konya'nın geleceğini ilgilendiriyor." ifadelerini kullandı.Konya'nın kapalı bir havza olması nedeniyle dış havzalardan beslenemediğini ve yerüstü su potansiyelinin yetersiz olduğunu belirten Prof. Sade, su temini yapılan tek yerüstü su rezervinin Beyşehir Gölü'nün olduğunu hatırlattı. Göksu Havzası'ndan temin edilecek su projesinin tamamlanmasıyla birlikte yaklaşık 400 milyon metre küp suyun Konya Ovası'na getirileceğini söyledi.
Ovadaki altyapı sorunu çözülmeden suyun getirilmesinin pek önemli olmadığını belirten Prof. Sade, "Gerçeği göz ardı etmeden üreticimizin refah düzeyini nasıl artırırız? Bunun üzerine durmalıyız. Bu konuyla ilgili yapılacak işlerden biri sulanan alanının arazi toplaştırmasını arttırmak. Su kullanım alanını arttıracak ikinci çözüm ise açık kanala son verip kapalı basınçlı sisteme yönelmek bu çalışmalarla 500 bin hektar olan sulama alanı 700 bin hektara çıkarılabilir. Bu çerçevede Selçuk Üniversitesi'nin de içinde olduğu bir KOP çalışma grubu kuruldu. Bu grup bir KOP tarım eylem planı hazırladı bu çalışma DPT'nin gündeminde, projelendi ve bütçelendi." dedi.
