Doç. Dr. Ali İslam yaptığı açıklamada, gelir düzeyi düşük ve sürekli göç veren Karadeniz Bölgesi'nde el emeği yoğun bir üretim kolu olması nedeniyle çilek, ahududu, böğürtlen, frenküzümü, Bektaşi üzümü, maviyemiş ve turnayemişi gibi üzümsü meyvelerin yetiştirilerek işsizlik sorununun çözülebileceğine dikkat çekti. İslam, üzümsü meyvelerin yetiştirilmesinde Karadeniz Bölgesi'nin iklim ve coğrafi yapısının oldukça uygun olduğunu belirterek, "Üzümsü meyveler kısa sürede, kolay ve pratik olarak
çoğalabiliyorlar. Eğimli alanlarda diğer meyve bahçelerinin kenarlarında çit bitkisi veya ara bitkisi olarak yetiştirilebiliyor. İkinci ya da üçüncü yılda meyveye yatmaları ve birim alanda elde edilen verimin yüksek olması, bir çok toprak tipinde yetiştirebilmeleri, kültürel işlemlerin kolay ve üretim maliyetinin düşük olması avantajlar arasında sayılabilir. Bu avantajların yanında bu türlerin yetiştiriciliğinin yeni olması nedeniyle hastalık ve zararlılar az görünmektedir" dedi.
Üzümsü meyvelerin yetiştirilmesinde aile bireylerinin her birinin iş gününün değerlendirilmesi açısından çok önemli olduğunu işaret eden İslam, "Ülkemizde üzümsü meyve türlerinde üretimin yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi yeni başladı. Yurt dışında özellikle Avrupa'da yıllardır tanınan özel bir öneme sahip ve talep gören üzümsü meyvelerin değeri gün geçtikçe artmaktadır. Almanya'nın ahududu meyvesine olan talebi yılda ortalama 15 bin tondur. Avrupa'daki diğer ülkeler de dikkate alındığında üzümsü meyvelerin büyük bir ihraç potansiyeli olduğu görünmektedir. Avrupa ülkeleri işçilik ücretlerinin pahalı olması nedeniyle el emeği gerektiren tarımsal faaliyetlerden kaçındığı ve ihtiyaçlarını ihracat yoluyla karşılamak istediği düşünülürse ülkemizde üzümsü meyvelerin yetiştiriciliği ulusal ekonomimiz için büyük bir önem taşımaktadır" diye konuştu. Üzümsü meyvelerin refah seviyesi yüksek ülkeler tarafından tercih edildiğine de dikkat çeken İslam, şöyle konuştu: "Özellikle ABD, Kanada ve bazı Avrupa ülkelerinde geniş alanda ve miktarlarda yetiştirilmektedir. Bu türler özellikle refah seviyesinin yükseldiği ülkelerde daha çok tüketilmektedir. Üzümsü meyve ticareti taze ve işlenmiş çeşit yelpazesinin artışına paralel olarak artmaktadır. Bu türler taze tüketilmekte, meyve suları, korbonatlı içecekler, bitki çayları, yoğurt, süt, pastacılık, şekerleme, reçel, marmelat, dondurma, bisküvi, kurabiye, alkollü içecekler gibi endüstride geniş oranda değerlendirilmektedir. Ürün ve ürün çeşitliliğinin artışı büyük oranda sağlığa yarayışlılık ile desteklenmektedir. Modern yaşam tarzları bu ürünlerin tüketimini artırmaktadır. Ayrıca bu türlerin dondurulmaya uygun olması nedeniyle tüketici tercihleri ve kullanım alanı da artmaktadır".
