Eskişehir Rehber Eğitim ve Kültür Derneği Kutlu Doğum haftası münasebetiyle Porsuk Kapalı Spor Salonu'nda katılımın oldukça yüksek olduğu bir program düzenledi. İshak Danış'ın Kuran-Kerim Tilaveti'nin ardından kürsüye gelen Rehber Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Mustafa Ali Özata, hem dünyanın hem ahiretin yaratılış sebebi olan Peygamber Efendimiz'i andığımız bu gecenin hayırlara vesile olmasını dileyerek sözlerine başladı. Özata, “Rehber olmayı kendine rehber edinmiş derneğimiz 5 senedir faaliyet gösteriyor. Derneğimizde Halk Eğitim destekli Osmanlıca kursları, tefekkür seminerleri, ortaokul ve liselere ders seminerleri verilmektedir” dedi. Rehber Eğitim ve Kültür Derneği'nin tanıtım sinevizyonu ve küçük çocukların şiir dinletileriyle devam eden programda, Isparta'da yaşayan ve Bediüzzaman Said Nursi'nin talebesi olan Hüsrev Efendi'nin talebesi ve adını bizzat Bediüzzaman Said Nursi'nin koyduğu Said Nuri Ertürk hocayla bağlantı kuruldu. 76 yaşında olan hocaefendi izleyicileri etmiş olduğu duayla kendisine hayran bıraktı.
Ardından kürsüye gelen Hayrat Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve konuşmacı Avukat Ali Kurt, Peygamber Efendimizin özelliklerden bahsederek; “O dünya işleri için kimseyi kırmazdı. Affetmeyi sever, intikam peşinde koşmazdı. Konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanırdı. Daima düşünceliydi. Susması konuşmasından uzun sürerdi. Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı. Boş işlerle uğraşmazdı. Kendisinden bir şey umanı, umduğundan asla geri çevirmezdi. Hoşlanmadığı bir şey hakkında sadece susardı. Kimsenin sözünü kesmez, konuştuğu kişi sözünü tamamlamadığı sürece onun sözünü yarıda bırakmazdı” dedi. Peygamber Efendimiz'in beraber yürüdüğü sahabelerin önünden yürümediğini, misafirlerin altına kendi hırkasını serdiğini belirten Kurt, Efendimizin dostlarına 'Dünyada garip bir yolcu gibi olun' dediğini ve dostlarını zenginliklerine göre değerlendirmediğini ifade etti. Kurt, sade ve temiz kıyafetler giyen ve gösterişten hoşlanmayan Peygamber Efendimizin birisiyle konuşurken yüzünü asla başka tarafa çevirmediğini, dostlarını sık sık ziyaret ederek onlara latifeler yaptığını ve kendisi için ayağa kalkılmasını sevmediğini vurguladı.
Ali Kurt sözlerine şöyle devam etti: “Peygamber Efendimiz kendi işini kendisi yapardı. Kimseden ayrıcalıklı yerde oturmazdı. Bir şairimiz Efendimiz için der ki : 'Muhammed bizim gibi bir insandır ama bizim gibi bir insan değildir. O taşların arasındaki bir yakut gibidir' Ashabı ise: 'Biz hayatımız boyunca onun kadar tebessüm eden birini görmedik' derler. Efendimiz ashabına: 'Siz benim bildiğimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız' derdi. Kendisini ilk kez gören ve heybetinden ürken bir adam Resulullah'ın yanına yaklaştı. Korkudan, heyecandan titriyordu. Resulullah da adamın bu halini gördü ve dönüp seslendi: 'Titremene lüzum yok, ben kral değilim. Kureyşli kuru et yiyen bir kadının oğluyum' dedi. Hz. Ayşe validemizin dediği gibi Onun ahlakı, Kuran ahlakıdır” şeklinde konuştu. Ardından sahneye çıkan gecenin konuğu Dursun Ali Erzincanlı okuduğu şiir ve naatlarla izleyicelere duygulu anlar yaşattı. 6 bin kişinin katıldığı programda üç bin adet Hayrat Neşriyatın çıkardığı Ahmet Hüsrev Hatlı Tevâfuk'lu Kuran-ı Kerim dağıtıldı.
