|

IŞİD ile hedeflenen

Yrd. Doç. Dr. Ali Kemal Özcan
00:00 - 21/09/2014 Pazar
Güncelleme: 21:12 - 20/09/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
IŞİD ile hedeflenen
IŞİD ile hedeflenen

Aslında ''kör gözüm parmağına'' biçiminde gelişiyor hedeflenen. Ama şaşırtıcı bir düzeyde bir ''bilinmez''in çok bilinmeyenli bir denklemiymiş gibi tartışılıyor. Tabii ki hedef tarihî bir zemine doğru ilerleyen Türk-Kürt ilişkieri, dolayısıyla ''Dördüncü İttifak''tır. Ve tarihin en hileli cilvesidir ki, önündeki en büyük engel de (yani IŞİD komplosuyla hedefleneni gerçekleştirmeye en verimli zemin hazırlayan olarak) reel PKK dediğimiz mevcut Osman-Botan PKK''sidir.

Yaklaşık 20 yıldır PKK örgütlenmesinde Öcalan''ın felsefesi ve politikasının fiilen yasak olduğunu, son 7-8 yıldır da (Hikmet Fidan ve Kani Yılmaz''ın akibetinden sonra) bu ''çizgi''nin en keskin ''Önderlikçilik'' söylem ve kodlamalarla Örgüt''te profesyonelce konumlandıklarını söyler, yazarım.

Bu ''çizgi'' de, literatürde milliyetçilik (nationalism) denen iktidarcılık veya devletçiliktir. Her iş, her çalışma her ''eylemsellik'' taze bir iktidara tırmanmakta olan yeni elitin ''ajanda''larına kilitlidir. Bu yeni elitin aralarındaki en sağlam ''metodolojik çerçeve'' de zımnî anlaşmadır. Bu sadece Kürtlerin veya PKK''nin kaderi değil, en azından son yüzyılın ''komünist'' önderlikli ulus-devletleşme hareketlerinin makus ''fıtrat''ı olageldi.

ÇARESİZLİK SENDROMU

''Konuşanların bilmediği, bilenlerin konuşmadığı'' dediğimiz budur. Örgüt''te konumlanmış bu iktidarcı/devletçi kütle temel eforunu, Öcalan''ın karizmatik rolü ve PKK''nın silahlı gücünün ''lokal'' bileşkesindeki ve malum uluslararası odakların ''global'' himayesindeki (Kuzey''in üçte-birini ve Rojava''yı içine alacak) bir Sovyetik Kürdistan''a dökmektedirler. Okul yakma, adam kaçırma, heykel dikme, yol kesme v.s. ''iş''ler bunların ''eylemsellik''leridir. Kimi yerde bilmezlikten kimi yerde çaresizlikten kimi yerde Brütüslükten, çoğu durumlarda da üçünün toplamından bu 20 yıl öncenin ''tarz''ına engel olunamamaktadır.

PKK''nin ''üst aklı'' ilk acil iş olarak, Kuzey gençlerini savaşa çağırma yerine, çekilmesi durdurulan yüzde seksen silahlı gücü hızla Rojava''ya aktarmalıdır. Kuzey''de silahlı çalışmaya ihtiyaç yok. ''Silahlar sussun, sivillik ve fikirler konuşsun'' artık. Her gün kaş yapayım derken göz çıkarılıyor. Hergün Öcalan''ın İmralı''da sivil çalışma şansı öldürülüyor. Her gün Çözüm Süreci''ni çökertmek isteyen ''en-üst akıl''lara mühimmat sunuluyor.

Londra-Pentagon hattındaki ''üst akıl''ın IŞİD ile hedefledikleri, alt kollarına ayrıldığında şüphesiz çokludur: İran rejimi, Şiî ve Sunni Arap merkezleri, Bölgesel Yönetim ve PKK Kürtleri mesela... Ama bütün bu kolların birleştiği ''ana nehir'', Ortakvatan''ımızda zeminlenmekte olan Türkiye merkezli Kürt-Türk ittifakıdır. Çünkü bu ittifak, İngilizlerin ''Ortadoğu''sunda yeni bir yerel çekim merkezi olmaya adaydır da ondan.

TÜRK-KÜRT İTTİFAKI

Bu arada unutmadan söylemeliyim, Hatip Dicle''nin Çözüm Süreci ile ilgili Öcalan''ın kararlılığına ve güvenirliliğine refere edici sarih değerlendirmeleri dikkat çekicidir, değerlidir. Özellikle, adeta sadece bizde ''yetim kalmış'' Öcalan''ın Türk-Kürt ittifakı tezini seslendirmesi Dicle''de takdire şayan bir sıçramadır. Çünkü son 3-4 yıldır tekrarından bıkmadığımız bu tarihî ''Öcalan vizyon''u hakkında reel PKK medyasında sadece iki ''değerlendirme'' (M. Ayata ve Serhat Bucak) oldu, onlar da ''nasıl olmaz''lığını tartıştılar.

''Herkes biraz daha ciddi olmalı'' derken şunu demek istiyorum: AK Parti''de devletleşen Türkiye, artık PKK''deki ''paralel PKK''nin provakasyon ve ''eylemsellik''lerini gerekçe göstererek veya onlardan gerçekten korkarak El Nusra ve IŞİD''in Rojava''daki PKK''ye saldırılarına göz yumma, dolaylı destek veya en azından ''oh olsun'' türünden politikalarını tümden terketmekten öte, bu ''bagaj''ından kendini kurtarıcı telafi politikaları üzerinde çalışmalıdır. Daha da önemlisi, Öcalan''a sivil çalışma konusunda daha fazla şans verici bir ''diyalog tarzı''nı geliştirmesi, yapamıyorsa yapacaklara yol vermesi Çözüm Süreci''nin –dolayısıyla IŞİD ile hedeflenen Türk-Kürt ittifakının– geleceği açısından elzemdir.

''IŞİD organizasyoncuları''nın temel derdi olan bu tarihî ittifakın kurban verilmemesi için Çözüm Süreci''nde ciddi olan herkes biraz daha silkelenmeli; bilenler konuşmalı, konuşanlar bilmeye çalışmalıdır.

Örgüt ise, daha doğru bir ifade ile Öcalan''a bağlı olduklarına hâlâ inandığına inanan PKK yöneticilerinin ise, içindeki Ergenekon ve ''paralel kütle''yi çözmek için bir ''silkeleniş''e girişmek zorundadır. Çünkü çökecek Çözüm Süreci''nin altında sadece Devlet ve Öcalan kalmaz...

10 yıl önce