|

IŞİD komutanı Türkiye''de tedavi edilseydi

Sosyal medyada buldukları her sakallı fotoğrafına hiçbir delil olmadan IŞİD militanı damgası vuran zihniyet, bu kez de gazete manşetlerinde hiçbir delil ortaya koymadan ''IŞİD militanı Türkiye hastanelerinde tedavi ediliyor'' yaygarası koparıyor.

Aa
00:00 - 12/09/2014 Cuma
Güncelleme: 22:26 - 11/09/2014 Perşembe
Yeni Şafak
IŞİD komutanı Türkiye''de tedavi edilseydi
IŞİD komutanı Türkiye''de tedavi edilseydi

Aylardır, CHP milletvekilleri başta olmak üzere, merkez medya ve Cemaat medyası Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının Türkiye''de tedavi olduğuna dair iddialar ortaya atıyor. Şimdiye kadar yazılanlar bir iddiadan öteye gidebilmiş değil.

Taraf gazetesi ise 11 Eylül günü sürmanşetten ''Bağdadi''nin sağ kolu Urfa''da tedavi edildi'' başlığıyla bir haber yayınladı. ''Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre'' denilen haberde emniyet kaynaklarının kimler olduğu hakkında hiçbir bilgi verilmiyor. Ayrıca yine bazı internet siteleri de nerede çekildiği belli olmayan bir fotoğrafı delil göstererek, ''IŞİD''in saha komutanı Ebu el-Veled el-Libi''nin Şanlıurfa''daki bir hastanede tedavi edildiği'' iddiasını ''şok haber'' şeklinde sundu.

Bu haberlerle ilgili hem Türkiye hem Irak kaynaklı iki yalanlama mevcut:

Iraklı yetkililer bir hafta önce Bağdadi''nin sağ kolunun hava saldırısında öldürüldüğünü açıklamıştı. Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü (emniyet kaynağı) ise yayınlanan haberleri dikkate alarak, ''Kentteki kamu ve özel hastanelerde terör örgütü üyesinin tedavisine ilişkin herhangi bir tespit yapılamamıştır. Fotoğraftaki kişinin Şanlıurfa›da olduğuna dair de somut bilgiye ulaşılamamıştır. Ayrıca fotoğrafın çekildiği yer ve tarih belli olmadığından haberin gerçek dışı olduğu anlaşılmıştır'' açıklamasını yaptı.

Bütün bu Türkiye''yi IŞİD''le yan yana gösterme çabalarına karşın, geçen yıl Halep''in Azez ilçesinde yaşanan ve benim de şahit olduğum bir olay ''iddiaların'' tamamen tersini gösteriyor.

TÜRKİYE IŞİD''E YARDIM EDİYOR İMASI

Foto muhabiri arkadaşımla birlikte haber takibi ve fotoğraf temini için 2013 yılının Eylül ayında Halep''in Azez ilçesine yakın bir bölgede kalıyor ve çalışmamızı oradan yürütüyorduk. Yaklaşık üç aydır bu bölgedeydik. Kuzeyde yoğunlaşan çatışmalar Halep merkezinde tüm kuvvetiyle devam ederken kırsalda Suriye ordusunun askeri havaalanı olan Minneg Havaalanı, yerel gruplarla birlikte Çeçen komutan Ömer el-Şişani''ye bağlı Muhacirin grubu tarafından 9 aylık bir operasyon sonrası ele geçirilmişti.

Burada savaşan çok sayıdaki yabancı savaşçı boşa çıkarak Türkiye sınırına üç kilometre uzaklıktaki Azez başta olmak üzere, Anadan, Mareğ ve Tel Rıfat gibi kasabalara yerleşti. Bu kasabalar 2012 yılının başlarında muhaliflerin Halep kırsalında ele geçirdiği ilk bölgelerdi.

Tel Rıfat''ta büyük bir pazar kuruluyordu. O dönem ülkelerini terk etmeyen Suriyeliler gibi ben de ihtiyaç malzemeleri almak için zaman zaman buraya uğruyordum. Bu süreçte birçok yabancı savaşçıyı görüyordum. Bu kişiler daha sonra IŞİD''e katılarak bu kasabaları ele geçirmeye çalışmıştı.

2013''ün 18 Eylül''ünde kaldığım binanın yakınlarında yaklaşık bir saat süren bir çatışma meydana geldi. Alanda Suriye askerleri yoktu, IŞİD militanları ve yerel muhalif gruplar vardı; çatışmanın nedenini anlayamamıştık. Silah sesleri gece boyunca devam etti. Sabah saatlerinde haber yapmak için çıktığımızda o gece Azez''de, kısa süre önce kurulan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile Kuzey Kasırgası isimli ÖSO''ya bağlı bir grup arasında çatışma çıktığını öğrendik.

KİM KİMLE ÇARPIŞIYOR

Edindiğimiz bilgiye göre Azez''de taraflar arasında çıkan çatışmada yedi IŞİD militanı ile dört Kuzey Kasırgası militanı yaşamını yitirmişti. Çatışmaları görüntülemeye çalışan bir yerel gazeteci de ölmüştü. Aynı zamanda iki tarafta da çok sayıda ağır yaralı ve esir vardı. Bu iki grup arasında ateşkesi sağlamak için ise Tevhid Tugayı aracılık etmeye başlamıştı. Akşam üzeri, aracılık görevini üstlenen ve iki tarafla da görüşen Ebu Firas''tan önceki gece olanlarla ilgili dinlediklerim, meselenin aslını öğrenmek isteyenler için gerçekçi bir fikir verebilir.

IŞİD komutanlarından biri, vücuduna şarapnel parçası gelerek ağır bir şekilde yaralanmıştı. Komutanın kurtulması için örgüt seferber olmuş ama şarapnel kemiğe saplandığı için Halep içerisindeki imkânları kısıtlı hastanelerde tedavi edilememişti. Şarapnelin çıkartılması için ciddi bir cerrahi ameliyata ihtiyacı vardı. Ameliyatın ise Türkiye''de bir hastanede yapılması elzemdi. Fakat komutanın yabancı uyruklu olması nedeniyle Türkiye''de tutuklanması riski göze alınamamıştı.

Komutan ağır yaralı şekilde saatlerce ölümü beklerken militanlar, Halep''in bütün bölgelerinde ameliyatı yapabilecek doktor veya hastane aramaya koyulmuştu. Daha sonra Azez''de Kuzey Kasırgası grubunun kurduğu bir ameliyathanede ağır cerrahi operasyonların yapıldığını öğrenen militanlar komutanlarını buraya getirmişler.

Bu sahra hastanesinde cerrahi uzmanlığı bulunan iki aktivist Alman doktor, kimliği gizli tutulan IŞİD komutanını tedavi etmeyi başarmıştı. Komutan, normale dönmeye başladığında, Alman doktorların kendisinin fotoğrafını çektiğini iddia ederek, onları ajanlıkla suçlamıştı. IŞİD militanları ise komutanların direktifine uyarak doktorları tutuklamaya kalkışmıştı. Ancak doktorlara güvenlik teminatı veren Kuzey Kasırgası bu duruma itiraz edip onları Türkiye''ye kaçırmayı başarmıştı. Böylelikle IŞİD militanları Kuzey Kasırgası grubuna ''ajanlarla işbirliği yapmak'' gerekçesiyle savaş açtı.

HER SAKALLIYI IŞİD MİLİTANI SANINCA

O gece iki grup arasında şiddetli çatışma başladı. Biz de bu çatışmanın seslerini kaldığımız yerden duyabiliyorduk. Azez başta olmak üzere farklı bölgelerde çatışmalar gün geçtikçe şiddetlenerek devam etti. Tevhid Tugayı''nın arabuluculuğu sonuç vermediği gibi IŞİD bölgedeki bütün yerel muhalif gruplarla çatışmaya başladı.

Baştaki iddialara dönersek, sözde sınırdan ellerini kollarını sallayarak geçebilen IŞİD militanlarının, tedavi olmak için Türkiye''ye girememelerinin sonucu olarak ilk 4 hafta içerisinde 562 kişi öldü. Üstelik çatışma hâlâ devam ediyor..

Sosyal medyada buldukları her sakallı fotoğrafına hiçbir delil olmadan IŞİD militanı damgası vuran zihniyet, bu kez de gazete manşetlerinde hiçbir delil ortaya koymadan ''IŞİD militanı Türkiye hastanelerinde tedavi ediliyor'' yaygarası koparıyor. Gerçeği araştırmak ve görmek yerine hükümete karşı buldukları her aleyhte iddiaya atlayan kesim için tüm bunların bir anlamı yok belki de. Türkiye''nin bir şekilde IŞİD''e yardım ettiğine inanmak onlar için daha rahatlatıcı.

10 yıl önce