|

Köleliğin farkına varmak

Günümüzde Müslümanlar ölümcül aşırılıklarla çok büyük bir kimlik kargaşası içerisindeler. Kimlik kargaşası içerisinde olmak, Müslümanların davranış biçimlerini laikleştiriyor. Ahlaki sınırlarını ortadan kaldıran bugünün dünyasında, insani dünyalar ile teknolojik dünyalar arasındaki mesafeler büyüyor, derinleşiyor.

Atasoy Müftüoğlu
00:00 - 25/08/2014 Pazartesi
Güncelleme: 22:11 - 24/08/2014 Pazar
Yeni Şafak
Köleliğin farkına varmak
Köleliğin farkına varmak

Hiçbir şekilde sorgulama yapma ihtiyacı duymayanlar, eleştirel değerlendirmeler yapmayanlar her şeye inanırlar. Her şeye inanmak zihinsel tembelliğe işaret eder. Herhangi bir yorumun haklılığı, bu yoruma inananların sayısı ile ölçülemez. Kalabalıklara hitap etmek, kalabalıkları ikna etmek, kalabalıklara karışmak, kalabalıklara yalan söylemek, kalabalıkların onayını almak kolaydır, zor olan kalabalıklara rağmen ilkesel tercihler yapmak, kalabalıkların onayına ihtiyaç duymamaktır. Kalabalıklar tarihsel zamanlar karşısında ne tür bir duruş sergilenmesi gerektiği ile ilgilenmezler. Kalabalıklar varlıklarını ve hayatlarını sürdürebilmek için tek bir alanla, tek bir boyutla iktifa ederler.

Bilgisizlik, bilinçsizlik, fikirsizlik, kültürsüzlük, kalabalıkların batıl inançlar ve hurafelerle bütünleşmesi sonucunu doğurur. Tek bir alanla, tek bir boyutla sınırlı tarihsel süreçler, İslami tasavvurlar ne yaparlarsa yapsınlar bir kültür ve medeniyet dünyası kuramazlar. Kendilerini kurumsallaştırmış ulus devlet yapılarına/yaklaşımlarına, kurumsallaşmış mezhepçi yapı ve yaklaşımlara hapsedenlerin zihinsel özgürlüklerinden, bağımsız düşüncelerinden, vizyonlarından söz edilemez. Zihinlerini etnik ve mezhepçi asabiyet biçimlerine açanların hangi konumda olurlarsa olsunlar bir medeniyet projesinden söz etmeleri asla inandırıcı olamaz.

İSLAMİ MÜCADELE EKSİKLİK

Çok farklı, çok yabancı, çok uzak bir tarihsel bağlamın; çok farklı, çok yabancı bir kültür ve uygarlığın ürettiği düşünceler, kavramlar, kurumlarla bütünleşenlerin, İslami mücadeleden söz etmeleri kadar büyük bir saçmalık olamaz. Bilincinde olmadığımız varoluşlar ve hayatlar yaşıyoruz. Süngersi kişiliklerle, karakterlerle bir mücadele yürütülebileceğini sanıyoruz. Ulusalcı ve mezhepçi kategorileri aşmaya çalışmaksızın insanlık ailesinin ifadesi olunamayacağını düşünemiyoruz.

Müslümanlar olarak bizler, bizim İslami inançlarımız, dünya görüşümüz ve hayat tarzımız dışında şekillenen, İslami inançlarımıza rağmen oluşturulan seküler bir gerçekliğin içerisinde yaşıyoruz. Farklı hayat tarzları arasında zoraki bir beraberlik var. Seküler gerçeklik içerisinde sahici bir duruş sahibi olamadığımız için, yapmacık tavırlar sergiliyoruz. Bu nedenle çok ciddi bir açmaz içerisindeyiz. Genel geçer kurallarla uzlaşmış bulunuyoruz. Hemen her konuda taşralı düzeyi aşamayan bir çizgimiz var. Bu nedenle de her şeyi çok geç kalarak konuşabiliyor, söyleyebiliyoruz. Yüz yüze iletişimin yerini, bilgisayar-bilgisayara iletişim alıyor. Okumak/konuşmak/sohbet etmek yerine, bilgisayarlarla vakit öldürüyoruz. İnternet içeriği abur cubur gıda tüketmekten farksız. Hızlı iletişim derin, kuşatıcı düşünmeye imkan vermiyor.

MODERNİTENİN ÇELİŞKİLERİ

Farklı kimlikleri, çatışan kimlikleri aynı bünye içerisinde temsil etmeye çalışmak gibi ciddi bir sorunumuz var. Hem geleneğin, hem de modernitenin çelişkilerini yaşıyoruz. Bu çelişkiler sebebiyle sorunları yerli yerine koyamıyor, yeni bir seçenek sunamıyor, nasıl bir duruş sergileyebileceğimizi bilemiyor, neo-liberal/seküler diktatörlüğün, kültürel diktatörlüğün dönüştürücü etkileriyle hesaplaşamıyor, şizofrenik bir kimlikle bütünleşebiliyoruz.

Seküler kültürel diktatörlüğe boyun eğenler için, bir tür köleleşmeyle bütünleşenler için, İslami bir gelecekten söz edilemez. Köleler önce kölelikten kurtulmak için mücadele etmeliler. Bunun içinde her şeyden önce köleliğin farkına varmalılar.

İslam''ın entegrist bir yoruma indirgenmesi üretkenliğin ve çeşitliliğin sona ermesi anlamına geliyor. Entegrist akımlar akıldışı, ahlak dışı, idrak dışı barbarca karşıtlıklar oluşturuyor. Entegrist akımlar, bu akımlara sürüklenenleri İslam medeniyetinin, irfanının, hikmetinin zenginliklerinden, derinliklerinden ve niteliklerinden uzaklaştırıyor.

Her tür entegrizm zihniyet ve ahlak sorunlarının derinleşmesine yol açıyor. Entegrist sapkınlıklar, masum/mazlum/mağdur/mazlum/madun Müslüman kitlelere korkunç yıllar, kabus yılları-dönemleri yaşatıyor. Entegrist travma, akla hayale sığmayacak bir travma olarak somutlaşıyor. Irak''ta, Suriye''de, Mısır''da, Afganistan''da, Libya''da yaşananlar savaş değil, açıkça büyük bir kıyımdır. Kültürel iğrençlikler, mezhepçi soykırımlar, zihniyet kopuşları, hesapçı davranışlar, sınırsız tekrarın tekdüzeliği iyi yolda olmadığımızı gösteriyor.

ZİHİNSEL KOPUŞLAR

Bugünün dünyasında bizler, görülmesi gerekenleri değil, görülmesi istenilenleri görüyoruz. Öykünmecilik dışında bir varoluş iradesi ortaya koyamıyoruz. Her tür bağımlılık, insanları ya da toplumları başkaları tarafından yönlendirilmeye elverişli hale getiriyor. Bağımsız bir varoluşa sahip olmayanlar, kendileriyle ilgili, gelecekleriyle ilgili karar sahibi olamazlar. Düşünme ve araştırma zahmetine katlanamayanlar, resmi ya da baskın kanaatler doğrultusunda hareket ederler. Bencil ve çıkarcı hesaplar/ilişkiler dünyasında kendilerini İslama nisbet eden kimi cemaatler, aldatıcı görünüşler altında, teatral maskeler kullanarak, karlı ihanetler, karlı alçaklıklar, karlı yalanlar/menkıbeler, karlı uyuşturucularla utanç verici uzlaşmalara başvurabiliyor.

Günümüzde Müslümanlar ölümcül aşırılıklarla çok büyük bir kimlik kargaşası içerisindeler. Kimlik kargaşası içerisinde olmak, Müslümanların davranış biçimlerini laikleştiriyor. Ahlaki sınırları ortadan kaldıran bugünün dünyasında, insani dünyalar ile teknolojik dünyalar arasındaki mesafeler büyüyor, derinleşiyor. Yeni dijital çağ, kablosuz ve hızlı bir dünya oluşturuyor. Yeni bir tarihsel-siyasal kültürel durum ile karşı karşıya bulunan Müslümanların, geçmişin kalıntılarıyla uğraşmak yerine yeni fikirler, yeni perspektifler, yeni üretkenlikler üzerinde çalışmaları gerekir.

Varolmayanların varoluş mücadelesi, İslam ümmeti çapında, tarihsel bir dönüşümün, direnişin, bilincin, dayanışmanın, programın imkânlarını hazırlamakla başlatılabilir.

10 yıl önce