|
|
MUSTAFA NİZAMOĞLU
Kanallarının, 8 yıllık kısa serüveninde Türkiye'nin en çok izlenen 6 televizyonu içine girdiğini ve içinde bulunduğumuz yılda da izlenme payını yüzde yüze yakın bir oranda arttırdığını hatırlatan Çelik, "Haliyle gelinen bu konumda ekranın görsel yapısında eskimeler oldu. Yeni bir görünümle izleyicinin karşısına çıkmak için bu yenilikleri yaptık. Bunu da diğer kanallara göre fevkalade mütevazi imkanlarda yaptık ama sonuçta uluslararası standartlarda bir çalışma çıktı ortaya." diyor. Kanal 7 duruşu bozulmadı, bozulmayacak! Yıllar önce daha tematik bir TV olan Kanal 7'nin son yıllarda izlenme payının artarak büyük TV kanallarıyla rekabet eder duruma gelmesini, toplumun geneline ait bir TV iradesini ortaya koymakla açıklayan Mustafa Çelik, artık Türk toplumunun tamamını izleyicileri arasına katma iddiasında bulunan bir TV haline geldiklerini kaydediyor. Yapılan yeniliklerle gelinen noktada, Kanal 7'nin duruşunu bozmadığını da ifade eden Çelik sözlerine şöyle devam ediyor: "İçerik olarak program zenginliğini arttırmakla izah edilebilecek bir şey bu. Ama Kanal 7'nin ruhunda saklı, ekranında da görünen bir duruşu var. Bu da, Türk toplumunun değerlerine odaklanan, toplumun ortak ruhi şekillenmesi esası üzerinde duran bir duruş. Burada bir değişiklik yok, olmayacak da. Bu, bizim ilkelerimizi ve kurumsal değerlerimizi oluşturan bir zemin. Bunun da ilk defa bu yıl ekranda iletişimini yaptık. Belli başlı temel ilke ve değerlerimizi ekranda tanıtım olarak gündeme getirdik. Bizim temel duruşumuzu buradan anlamak mümkün. Bu, başka bir şeye dönüşme, başka bir zemine kayma değil. Kanal 7'nin durduğu zemin, hitap ettiği Türk toplumunun ortak değerlerinden ibarettir. Ortak paydasında, kültür kodlarında yer alan değerler manzumesinin üzerinde duran bir duruştur bu. Buradan bir ayak kayması, bir sapma söz konusu değil."
Ayağımız yorgan boyunda
Türk televizyonculuk piyasasında yüksek rakamlarla yapılan işleri daha düşük rakamlarla yapmaya çalıştıklarını kaydeden Çelik, yaptıklarını en iyi şekilde yapmaya çalıştıklarını ancak ekonomik şartlardan dolayı yapamadıkları bir çok şeyin de olduğunu kaydediyor. Reel ekonomik şartların da yaptıkları işin hacmini belirlediğini belirten Çelik, "Bizim reklam gelirlerinden başka bir gelir kaynağımız yok, yan şirketlerimiz yok. Haliyle yorganınızın boyu ne kadarsa ayağınızı o kadar uzatıyorsunuz. Yapamadıklarımızı da zaman içinde yapmaya çalışacağız" diyor. Kanal 7'nin şimdiye kadar kendi yapısı olan programlar ve belgeselleri ekrana getirdiğini, bunlara da devam edeceğini belirten Çelik, yeni dönemde ekrana getirecekleri yerli dizilerle ilgili de şunları söylüyor: "Yerli dizilerle kültürel olarak toplumun durduğu yeri ifade etmek çok daha mümkün. Bu sebeple bizim için yerli diziler çok daha önem ifade ediyor. Yeni döneme Kimyacı'nın yeni 6 bölümü dahil 3 diziyle başlıyoruz. 'İyi Aile Robotu' adlı bir sitcom ve Ahmet Tezcan'ın senaryosunu yazdığı 'Mihrali' adlı dizi. Bu dizilerin arkası gelecek.Yeni dizi projelerimiz var. İmkanlar oluştukça bunları da hayata geçireceğiz." İçinde bulunduğumuz coğrafya bakımından önemli yabancı filmleri de, ilk defa kendilerinin ekrana getirmek istediklerini belirten Çelik, bu nedenle Kanal 7'nin, bazı televizyonlarda hiç yayınlanmayan Ömer Muhtar ve Filistin'e Veda'yı özellikle seçtiğini kaydediyor. Yeni dönemde belgesellerin de devam edeceğini söyleyen Çelik, 3 bölümlük yeni Alia belgeselinin yanında, Arafat belgeseli için de çalışmaların sürdüğünü kaydediyor sözlerinin sonunda. Yeniler Yenilikler
Yeni dönemde dizilere ağırlık veren Kanal 7'de, İyi Aile Robotu adlı bir sitcom ile senaryosunu Ahmet Tezcan'ın yazdığı Mihrali adlı bir drama ve geçen dönem yayınlanan Kimyacı'nın yeni bölümleri yeralacak. Yeni dönemde Alia ve Arafat belgeselini ekrana getirecek olan Kanal 7, Uğur Arslan'ın sunacağı "Hayatım Roman" adlı programa start verecek. Deniz Feneri ise sunucusuz devam edecek. Ayrıca izleyici perşembe akşamları Kanal 7'de yeni bir dini musiki programıyla tanışacak.
|
|
|