|
Kürt, Kürtçülük ve Kürdistan bahsine dair…

Geçenlerde tesadüfen bir sohbet odasına denk düştüm. Hepi topu 20-30 kişilik gir gruptu. Bir iki tanıdık isim görünce gecenin bir vakti öylesine dinleyeyim dedim. Konu “Türk milliyetçiliğinin değeri” gibi bir şeydi. AK Parti’ye dair ilginç analizlere tanık oldum. Birisi mealen şunu dedi mesela: “Biz AK Parti ile ittifak yapmasaydık AK Parti ya FETÖ’cülerin ya da geçmişte olduğu gibi tekrar kripto Kürtçülerin eline geçerdi.”

Beni fark edince konuşmaya çağırdılar. Ben de konuyla ilgili mülahazalarımı paylaşırsam ortamda gereksiz bir huzursuzluğun doğacağını söyleyerek imtina ettim. “Fikirlerinizi dinlemek isteriz” denilince de katıldım.

“Müslüman bir Kürt kardeşiniz olarak sizlere kendi mülahazalarımı paylaşmaktan onur duyarım” dedim.

Giriş sadedinde kendimi ve durduğum yeri tarif için şunları söyledim:

“Ben etnik anlamda Türk değilim. Dolayısıyla Türk milliyetçisi değilim. Etnik anlamda Kürdüm. Ama Kürt milliyetçisi de değilim. Kürtlüğümle gurur duyan biri de değilim. Bir insanı sırf Kürt olduğu için değerli ve üstün gören ırkçı anlayışa sahip değilim. Benim için Müslüman bir Türk, kafir Kürt’ten bin kat daha evladır. Ben dinimden ve akidemden olan herkesi kardeşim bilirim. Ümmetçilik deyip suçladığınız şey şayet bu ise can kurban, çünkü bu benim akidemdir. Milliyetçilik denilen şey, ırk ve etnisite temelli ise ben milliyetçi değilim. Etnik milliyetçiliklerin de bölücü ve çatıştırıcı olduğuna inanıyorum. İçine doğduğumuz etnik aidiyetler bizi ne değerli kılar ne de değersiz. Ben Müslümanım. Benim ölçüm sadece Kur’an’dır. Bir de Peygamber'in sözleridir. Kur’an sadece mü’minler kardeştir, kavimlerinizin, ırklarınızın, dillerinizin farklı olması Allah’ın ayetlerindendir, birbirinizi tanıyasınız ve bilişesiniz diye sizi farklı yarattık, üstünlük sadece takvadadır der. Peygamberimiz Veda Hutbesinde ‘Ey insanlar! Hepiniz Adem’in çocuklarısınız. Adem ise topraktandır. Arab’ın Acem’e, Acem’in Araba üstünlüğü yoktur. Üstünlük takva iledir’ der. Bizim öğretimiz; akide temellidir, etnik veya milliyet temelli değildir. Milliyetçiliği etnik temele indirgediğimiz andan itibaren akidemiz zarar görür. Devletimizin bekası ve milletimizin bütünlüğü zarar görür. Geliniz Batı’nın etnik sosyolojisine ait kavramlar içinde düşünmekten vazgeçip, kendi kutsal öğretimizin kavramları içinde düşünelim. O zaman emin olunuz ki hiç bir sorunumuz kalmaz. Sorun Batı’nın o sorunlu-marazî kavramlarından kaynaklanıyor.”

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ IRKÇILIK MI?

Bu mealde konuşurken pattadak araya giren biri, “Ne yani sen bizi, Türk milliyetçilerini ırkçılıkla mı suçluyorsun? Sen Türklükten rahatsızlık mı duyuyorsun? Anayasamıza göre herkes Türk’tür, sen Türk’üm demek yerine Kürdüm deme ihtiyacını niye hissediyorsun, Türk milletine karşı mısın?” gibisinden sataşmalarda bulundu. Araya giren başkaları da benzer sözler edince sükunetimi kuşanarak cevap verdim:

“Ben asla Türk milliyetçiliğinin ırkçılık olduğunu söylemedim. Sizi de ırkçılıkla suçlamadım. Türk’ü yalnızca etnik temelde tanımlayıp ululamak elbette menfi bir milliyetçiliktir. Ama Türk’ü ve Türk milleti kavramını öğretimizin şekillendirdiği o akidevî ve kültürel temelde ele aldığımızda hiç bir sorun olmaz. Ben bir Kürt olarak bu anlayış temelinde yapılmış ne Türk vatandaşlığı tanımına itiraz ederim ne de Türk milleti tanımına. Türk milletinin bir parçası olmaktan da onur duyarım. Ne Türk beni rahatsız eder ne de Türk milleti deyimi. Siz kendinizi Türk olarak tanımladığınızda veya sabah akşam Türk deyip durduğunuzda nasıl ki ben rahatsızlık duymuyorsam ben de Kürdüm dediğimde siz rahatsızlık duymamalısınız. Keşke hiçbirimiz kendimizi etnik aidiyetlerimiz üzerinden tanımlayıp durmazsak. Ben etnik anlamda Kürt olduğumu söylediğimde şayet bundan rahatsızlık duyulursa işte orada sorun ortaya çıkar. ‘Niye Kürdüm demek yerine Türk’üm demiyorsun’ biçimindeki bir dayatmaya gerek yok. Bu ülkede herkes etnik anlamda Türk değildir ve bu ülke de sadece etnik Türklerin yurdu değildir. Türk milleti kültürel anlamda hepimizi kucaklayan birleştirici bir çatıdır. Türk’ü sadece Tanrı dağına indirgeyen, Hira dağından kopartan anlayışlar ırkçılığa dönüşür. Türk milliyetçiliği iddiasında olan kimi ırkçılar da yok değil. MHP’nin Türk milliyetçiliği etnisist-ırkçı değildir; kültürel temellidir. Ama kimi Türk milliyetçilerinin nasıl ırkçı oldukları da ortada.”

Bu açıklamalarıma rağmen bir de baktım ima yollu şahsıma yönelik “Kürtçülük” suçlamaları.

Ben ne diyordum, o birileri ne anlıyordu. Üzülmemek elde değil!

Söylediklerim üzerinden değil, söylemediklerim üzerinden, en kötüsü öyle demek istediğim üzerinden suçlamaya muhatap olmam, asla iyi niyetle bağdaşır bir tutum değil.

Ayet ve hadis aktarıyorum. O çerçevede kendimi konumlandırdığımı belirtiyorum. Birileri bundan rahatsızlık duyuyorsa demek ki o birilerinin savundukları milliyetçilik anlayışı akidemizle uyumlu değil. Öğretimize ters bir milliyetçilik anlayışıyla Reisçilik ve AK Parti savunusu da hayli ilginç ve düşündürücü elbette!

AK PARTİ’NİN TEMİNATI REİS’TİR! AK PARTİLİ AİDİYETİMİZDEN ONUR DUYARIZ!

Birilerinin kendilerini AK Parti’mizin hâmisi gibi görmesinin, yani biz el vermeseydik AK Parti’nin bilmem kimlerin eline geçeceğini söyleyip durmasının hiç hoş olmadığını, ne yani “siz veya başkaları olmasaydı AK Partimiz elden mi gidecekti? Reis varolduğu sürece hiç kimse AK Partimizin misyonunu ters yüz edebilir ne de bize partimizde egemenlik kurar. Partimizin teminatı, Reis’imiz ve kurucu ilkelerimizdir. Lütfen kimse kendisini ne partimizin sahibi, ne hamisi ne de garantörü olarak görsün. Bu tarz yaklaşımlar hem yanlıştır hem zararlıdır” diyerek yanıtlayınca bu kez birileri “Siz zaten AK Partili değilsiniz. AK Parti’den ayrıldınız. Son zamanlarda da AK Parti’yi eleştirip duruyorsunuz. O yüzden AK Parti adına konuşamazsınız.” demez mi?

Nasıl bir ortamın içine düşmüştüm böyle. Konu nerden nereye taşındı birden. Bu kez AK Partililiğim sorgulanır oldu.

Ben partiden ayrılmışım meğer! Haberim yok!

Beni partiden ihraç etmişler meğer! Haberim yok!

Bilmeyen için diyeyim: AK Parti’den ayrılmış değilim. Reis varolduğu sürece AK Partiliyim. O birilerinin, Reis üzerinden güç elde etmeye çalışan, son seçimlerde de partimize kaybettiren o birilerinin varlığımızdan duydukları rahatsızlık bizi zerre kadar davamızdan ve partimizden uzaklaşmamıza sebebiyet vermez. Ne partimizden ayrıldık ne de partimizden ihraç edildik. Bizim Reis sevgimiz ve AK Partililik bilincimiz, AKP’lilerin anlayacağı türden değildir. AK Parti’ye kendilerince yeni gömlek giydirmek isteyenlerin anlayacakları türden de değildir. AK Parti’nin gömleğini giyerek siyaset yapan herkesi baş tacı ederiz, ancak AK Parti’ye kendi gömleğini giydirip AK Parti’yi başkalaştırmak veya iğdiş etmek isteyen herkese karşı da dimdik dururuz. Eleştirilerimizin mantığını herkes doğru anlamalıdır. Eleştirilerimiz partimizin kendisine değildir. Partimizin kurucu ruh ve ilkeleri doğrultusunda gerekli dersleri çıkartıp tekrar eskisinden çok daha güçlü olmasını sağlamak içindir.

Bizim AK Partililiğimizi sorgulamak kimsenin haddine de değildir, biline!


#Siyaset
#Mehmet Metiner
#Toplum
10 gün önce
Kürt, Kürtçülük ve Kürdistan bahsine dair…
Yaşar Kaplan’a rahmet
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..