Mahya sanatının sabır isteyen bir iş olduğuna dikkat çeken mahya ustası Kahraman Yıldız, bu sanatın Osmanlı döneminden bu yana yaşatılmaya çalışıldığını söyledi. Cumhuriyet döneminde da bu sanatın icra edildiğini belirten Yıldız, bu dönemden sonra mahyaların Vakıflar Genel Müdürlüğü çatısı altında faaliyetine devam ettiğini dile getirdi. Mahya ile ilgili hazırlıkların Ramazan ayından on gün önce başladığını anlatan Yıldız, “Süleymaniye, Eyüp Sultan, Ulu Cami, Selimiye gibi büyük camilere bu mahyaları asıyoruz. Bu işi zevk alarak yapıyoruz. Yazın bu sıcak havalarda sırtımıza bu yükü alarak minareye çıkıyoruz.” diye konuştu.
Mahya sanatı için sanat okulundan öğrencilerin yetiştirilmesi gerektiğini belirten Yıldız, “38 yıldır bu işi yapıyorum. Bu iş sabır ve azim işi. Manevi yönü de var. 'La ilahe illallah' yazdığınız zaman bunu milyonlarca insan okuyor. Bu farklı bir duygu. Bu tarz işi yapan yok. Biz yapıyoruz şuanda. Sanat ölmesin diye uğraşıyoruz. Birilerinin bu işi devam ettirmesi lazım.” ifadelerini kullandı.
Ramazan yaklaştıkça işin yoğunlaştığını anlatan Yıldız, “Camiler mahyasız kalmasın diye uğraşıyoruz. Sabah erkenden başlıyoruz gece saatlerine kadar minarelere mahya asıyoruz. Sultanahmet ve Süleymaniye mahya konusunda en önemli mekanlardan biridir. Mahyayı astıktan sonra onu izlemek güzel bir duygu. İnsanlar mahyaya önem veriyor. Medyanın da bu konuya ilgisi bizi mutlu ediyor. Küçük ampuller farklı bir kandil havası veriyor.” şeklinde konuştu.