"PKK'YI TAKİP EDİYORSUNUZ, GAZZE'DE NİYE YOKSUNUZ?"
"Türkiye, Mısır, Katar olmak üzere Suudi Arabistan hep birlikte elele vermeye mecburuz. Biz Güvenlik Konseyi'nin ağzına bakarsak yarın yokuz. Öleceksek adam gibi ölelim. Bunu başaralım. Böyle adalet olmaz. Bir yandan, "Hak, hukuk" diyeceksiniz öbür taraftan bu haksızlığa boyun eğeceksiniz. Böyle şey olmaz. Sizin insan hakları dediğimizde aklınıza ateistler mi geliyor? Ölen çocuklar sizin gündeminize niye girmiyor? Sesiniz nerede? Türkiye'de PKK'yı takip ediyorsunuz, onlar için geliyorsunuz. Gazze'de niye yoksunuz? Bunu sorgulamaya mecburuz. Bunu da takip edeceğiz. Bu sabah İsrail uçakları 100'ün üzerinde sorti yaptı. Bir füze, orada Başbakanlık binasını yerle bir etti. Enkazın altında kalanlar var. Bunlardan biri 4 yaşında bir çocuk. 4 yaşındaki çocuğu katletmek savunma hakkını kullanmak mı ey Amerika, ey Batı? 80 yaşında bir nineyi katletmek avunma hakkını kullanmak mı ey Amerika, ey Batı? Ölüm yağdırmak nasıl meşru savunma hakkını kullanmak oluyor? BM'nin Güvenlik Konseyi'nin reforma ihtiyacı var. Okullar, hastaneler, yetimhaneler vuruluyor. Ambulansları vurmak nasıl bir meşru savunma hakkıdır? İsrail Gazze'yi hedef tahtasına çevirdi 2008'de. O dönemden sonra Gazze şeridi ablukaya alındı. Giriş - çıkış yasaklandı. Bir açık hava hapishanesi oldu orası. Tel Aviv ziyareti yaptık Başbakanlık'ta ilk zamanlarımdı. Filistin'e geçerken yarım saat araba içinde bekledim. Neymiş? Güvenlikmiş. "Ben kardeşlerime gidiyorum" dememe rağmen beklettiler. Bunu her uluslararası konferansta söyledim. "Siz bir ülkenin Başbakan'ını beklettiğinize göre Filistinlilere neler yapıyorsunuzdur kim bilir?" dedim."
"OBAMA GÖRMEZLİKTEN GELDİ"
"Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisinde terör devleti İsrail 9 masum insanı katletti. O gemide bulunan genç Furkan'ın ölüm raporuna baktığımda çıldırmamak içten değil. Bunu Obama'ya gösterdiğimde görmezlikten geldi."
"ALMA MAZLUMUN AHINI"
"Hukuksuz saldırıları desteklemek, İsrail'i yüreklendirmekten başka işe yaramaz. BM ne yazık ki, 1948'den beri bunu yapıyor. 64 yıl İsrail'in her türlü saldırısı görmezden geliniyor. İsrail'in işgalleri, Filistinlilere karşı uyguladıkları yıldırma politikası "Terörle mücadele gibi" lanse edilip, meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Bu vurdumduymazlık, bu çifte standart. İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un binbaşı rütbesindeki küçük oğlu Gilad, "Gazze'nin yerle bir edilmesi gerekiyor" dedi. Baban da bana aynı şeyi söylemişti. Şaron, bana dünyada en zevk aldığım an Filistin'de tankların üstünde bulunduğum andır dedi, ben ona dedim ki "Aynı dine sahip olduğum bir ülke için bunu söylemen ayıp olmuyor mu? Bunu basın toplantısında da söyle" dedim söyleyemedi. Ariel Şaron, kaç yıldır makineye bağlı yaşıyor. Ehud Barak geldiğinde, "Ariel Şaron'u ziyaret ettin mi?" dedim. "Görüştürmüyorlar" dedi. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste Ülkemdeki avukatlar, insan hakları mahkemesi der misiniz nereye dersiniz, siz benden iyi bilirsiniz. Ariel Şaron'un oğlu suçludur! Başvurun, suç duyurusunda bulunun. "İnsan hakları" diyenler, Gazze'dekiler insan değil mi? Onların hakkı yok mu? İsrail'in hakkını savunanlar, Filistinlilerin de hakkı olduğunu ne zaman savunacaklar? Mızrak artık çuvala sığmıyor."
"İSRAİL MAZLUMLARIN HESABINI VERECEK"
"Herkes sırtını dönse de biz Filistin'e sırtımızı dönmeyeceğiz. Herkes yüzünü çevirse de biz Filistinli kardeşlerimize yüzümüzü çevirmeyeceğiz. Herkes yalnız bıraksa da biz onları yalnız bırakmayacağız. Mısır'da da bu iradeyi görmekten, Katar'da da bu iradeyi görmekten memnuniyet duyduk. Filistin'in haklarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Arap Ligi Dışişleri Bakanları'nın bir kısmı Gazze'yi inceleyecek. Sayın Davutoğlu da bu heyette. Belki de şu anda buradalar. İsrail'de er ya da geç, o çocukların, o mazlumların hesabını verecektir."