FED''İN ETKİSİ AĞIR OLDU
Merkez Bankasının faiz kararında, ABD Merkez Bankası Fed''in varlık alım programını ekim ayında bitirecek olması ve faiz artırımını beklenenden sert yapma olasılığı etkili olurken, küresel dalgalanmaların odağındaki gelişmekte olan ülkeler açısından zor ve kırılgan bir ortam oluştu. Yüksek faiz oranları ise özellikle sanayi şirketlerindeki karların faize gitmesine neden oluyor. Ülkelerin Merkez Bankaları verilerine göre, Brezilya, uyguladığı politika faizi oranıyla gelişen ülkeler arasında en yüksek faize sahip ülke konumunda.
HİNDİSTAN ÜÇÜNCÜ SIRADA
Enflasyonla mücadelede zorlu sınav veren Hindistan Merkez Bankası (RPI), zayıflayan finansal tasarrufları korumak ve büyümeyi sağlamlaştırmak için Ekim 2013''te gösterge faizini yüzde 7,5''ten yüzde 7,75''e yükseltti. Asya''nın en yüksek enflasyonuna sahip ülkede, karar sonrasında Hindistan Rupisi, dolar karşısında bir miktar yükselse de RPI, Ocak'taki toplantısında politika faizi oranını yüzde 8''e yükseltmek zorunda kaldı.
G. Afrika şaşırttı
Güney Afrika Merkez Bankası da gösterge faiz oranını beklenmedik şekilde yükseltenlerden biri. Ülke, ocakta politika faizini % 5'ten % 5,5'e yükselttiğini açıklamıştı.
Endonezya direnemedi
Gelişen bir diğer ülke Endonezya''da ise Merkez Bankası, zayıflayan para birimini desteklemek ve hükümetin akaryakıt fiyatlarına zam yapmasının ardından enflasyonu hafifletmek için faizleri artırmak zorunda kaldı. Para birimi rupiahdaki düşüşle mücadeleye çalışan Merkez Bankası faizi önce % 7,25''e, ardından da % 7,50''ye çıkardı.
Yüksek faiz silahının geriletme etkisi fazla
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Ekonomi Direktörü Erdal Tanas Karagöl, yakın dönemde gelişen ülkeler için en büyük tehdidin enflasyon ve büyümede olası trade-off yani değiş-tokuş ilişkisi olduğunu söyledi. Merkez bankalarının enflasyondaki yükselişe müdahale etmek için yüksek faiz silahını kullandıklarını belirten Karagöl, bunun büyümenin gerileme olasılığını artırdığını söyledi. Karagöl, Türkiye başta olmak üzere, gelişen ülkelerin küresel dalgalanmaların etkisini ve dış finansman ihtiyacını azaltmak için mevcut yapısal problemlere odaklanması gerektiğine işaret etti.