Saçan, çapraz sorgusunda JİTEM'e ilişkin çarpıcı açılamalarda bulundu. Üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin “JİTEM var mı?” sorusuna Saçan, “Evet” cevabını verdi. Saçan, “Duydum, Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Komutanlığı, daha sonra JİT oldu. Ben gördüklerimi söylüyorum. Benim babam astsubaydı. Muş'ta görev yaptığım dönemde de 4-5 tane JİTEM personeliyle birlikte çalıştım. Çoğunluğu kahramanca çalışıyordu.
DOĞU'DA ÇALIŞIP BİLMEYEN YOKTUR
Doğu'da çalışıp JİTEM'i bilmeyen yoktur. JİTEM sonradan dejenere olmuş bir birimdir. Yanlış iş yapanlar olabilir. Kurumlar içinde yanlışı olanlar temizlenmeli. JİTEM'ci diye geçinen ve Yeşil'i kullananlar da vardı. Hanefi Avcı, JİTEM'i ve illegal işlerini bildiğini söylüyor. O zaman neden müdahale etmemiş, neden işlem yapmamış. Ben gördüğüm yanlışlara müdahale ettim” dedi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, daha önce Tuncay Güney'in ifadelerinin soyut olduğunu, bir delile dayanmadığını savunan Saçan'a, “Bunlar duyum mu bilgiye mi dayanıyor. Yoksa Tuncay Güney'in ifadeleri gibi olur” diye sordu. Saçan, duyum olmadığını, gördüklerini anlattığını söyledi.
Susurluk'un askeri kanadı ortaya çıkmadı
Adil Serdar Saçan, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun Susurluk olayı ile ilgili ne bildiğini sorması üzerine şunları kaydetti: “Susurluk sürecinde İbrahim Ağabey de var. İbrahim Şahin mahkum oldu. Polis, politikacı, mafya ilişkileri açığa çıktı ama MİT ve askeri kesimin, jandarmanın suç işleyen kısmı hiç görülmedi. Yeşil kimin adamıydı? Ben bunların üzerine gittiğim için buradayım. Yeşil denilen adamın faili meçhul cinayetlere adı karışıyor. Karışıyor değil, kesin cinayetleri var.”