Tekkede aşure geleneği
Tekke yaşantısında aşure pişirilmesi ve yenilmesi bir nevi ibadettir. Aşure içine konan her malzeme birer esmaya işarettir. Çiğ olarak kazana girerler, pişerler, olgunlaşırlar, ve en sonunda durulur, teslimiyet haline gelirler. Onun için bir zerresi dahi bir Fatiha'dır, yere düşürülmez, zayi edilmez. Osmanlı Sarayı'nda ise pişirilen aşureler saray mensuplarına ve ileri gelenlere "saksonya" adı verilen porselen sürahilerle, halka ise kazanlarla dağıtılırdı. Padişah kızları da kendi saraylarında aşure pişirtip semt halkına ve yoksullara dağıttırırlardı. Saray mensuplarının karşılıklı olarak birbirlerine gönderdikleri aşureler, çok değerli porselen, kristal, bakır, gümüş veya pirinç aşureliklere konulurdu. Evlerde ise evin en yaşlı olanı aşure kazanını Yasin-i Şerif okuyarak karıştırır, kazanın ağzını kalaylı bir tepsi, onun üstünü de beyaz bir örtü ile örterdi. Aşure yenilirken de salâvat getirilirdi.
Saray aşuresi
Malzemeler (5-6 Kişilik)
800 gr su / 300 gr aşurelik buğday / 150 gr toz şeker / 1 yemek kaşığı gülsuyu / 5 gr misk / 100 gr kuş üzümü / 30 gr fındık içi / 30 gr fıstık / 30 gr badem
Yapılışı:
Buğdayı bir gece öncesinden ıslatın. Ertesi gün buğdayı iyice yıkayıp tencereye koyun ve üzerine suyu ilave edip kaynamaya bırakın. Üzerinde biriken köpüğü alın ve buğdayların pişmesini bekleyin. İyice piştikten sonra süzgeçten geçirin. Süzülmüş buğdayı tencere ile ocağa koyup içine kuş üzümü ve şeker ilave edip bir taşım daha kaynatın. Misk ile gül suyunu ezip süzme aşurenin içine karıştırın. Kâselere sıcak olarak aşureyi dökün ve süsleyin.