AŞKIN METAFİZİK BOYUTU
Aşk metafiziği konusundan tam anlamıyla sistemli bir şekilde söz eden ilk sufi olarak gösterilen Ahmed Gazali'nin kitabı aynı zamanda aşıkların kalplerindeki sırları ya da salikler arasındaki mahrem konuşmaları anlatan ilk eser olarak biliniyor. Onbirinci yüzyıl sufi şairlerinin şiirleriyle desteklenen veciz ve şiirsel bir düzyazı denemesi olan kitapta Gazali, aşk konusunu salt metafizik tefekkür boyutuyla ele alıp inceliyor. Bunun için de örnek verdiği ayet ve hadislerin dışında Allah adından gerekmedikçe söz etmiyor. Bunun nedeni ise Gazali'nin aşka farklı bir yorum getirmesi. Sufilere göre aşk ilahi bir sıfattır ama Gazali bu sıfatı Zat'la özdeşleştiriyor. Böylece mutlak hakikat aşk oluyor ve bu kitapta da aşka bu açıdan bakılıyor. Gazali kayıtsız şartsız bir aşktan söz ediyor ve bu aşkta seven; Allah, insan hatta şeytan olabileceği gibi sevgili; Allah veya insan olabiliyor. Kitapta geçen 75 fasılda bazen şiir bazen de düzyazı halinde kılıktan kılığa giren aşığın sesi adeta bir perdenin ardından yankılanıyor. “Eğer anlamayan çıkarsa mazurdur, zira ifadenin eli manananın eteğine uzanamaz” diyen Ahmed Gazali'nin kitabında yer alan fasıllardan tadımlık aşkın halleri:
3. Fasıl
Bilginin ulaşabileceği son nokta aşkın kıyısıdır. Kıyıya ulaşırsa ondan bir iki söz edebilir. Eğer aşka bir adım atacak olursa boğulabilir. Bu durumda aşktan nasıl haber verebilir? Boğulandan bilgi beklenir mi?
8. Fasıl
İnsan olmanın ayırd edici özelliği 'Allah' ı seven' olmasından çok 'Allah'ın sevgilisi' olması değil midir? Bu az birşey midir? Allah'ın 'O onları sever' ifadesini bulan insan sevgisi, nimetleri öylesine saçmıştır ki gelip geçen herkes bu nimetten yer içer, yine de tüketemez.