Bir Müslüman kadın bilinciyle şiirini yazar Yeşilova. Kadın olmanın kimi zaman insan olma ötesinde bir varlık olarak algılanması, buna rağmen cesaret göstererek şiirini kurması önemlidir. "söylenmemişleri sarf etmenin rehavetiyle/ hadi kutsa ellerimi nar çiçekleriyle/ hapsedip mehdiyi şarap mahzenine/ azmin anlamlı kılacaksa cesaretini/ isa'lar doğuracağım çarmıha vurgulu tuzak/ meryem'in yörüngesindeki yıldızra kardeş" dizelerinde Müslüman kadın bilinci taşıyan bir yaklaşım buluruz. Bir anne ne kadar doğurgan ise ve bu hayatımızın gerçeğiyse, bunun bu bakışla şiire yansıması da bir o kadar gerçek ve önemli. Bu tarz yaklaşımlarını bir bilinç taşıyarak yaptığı için hayatı olduğu gibi şiiri de süflileştirmiyor. Cesur ama temiz bir şiir çıkarıyor.
İyi bir sözlük okuru olan Yeşilova geleneksel kültürümüzün gizemli sözcüklerinin damarında gezinmeyi seviyor. Unutulmuş, ya da artık antikiteyi andırır özellikteki sözcükleri ortaya çıkarıyor, onlara can veriyor. Günümüz dilinde bu biraz çelişik gibi görünse de şiiri zorlamadan kaynaştırmayı başarıyor. Bu anlamda bir kenarda kalmış sözcükleri günümüz dil ahenginde hayata kazandırma çabasında. Şiiri, gelenekteki mistik sözcüklerin ruh titreşimlerinden dilin en yeni olanına kadar gidip geliyor. Yeni bir şiir dokusu örüyor. Yeşilova'nın Lâl'ı iki bölümden oluşuyor. Şiir ve mensur denemeleri. Bu denemeleri de şiir özelliğinde.