SAVAŞ GEMİSİ (Battleship)
Yapım Yılı ve Ülkesi: 2012, ABD yapımı
Türü ve Süresi: Uzaylı saldırısı odaklı bilim-kurgu, 131 dakika
Bütçesi: 200 milyon ABD Doları
Gösterim Formatı: (35 mm negatif film tabanlı) 35 mm standart sinema filmi
Perdedeki Resim Oranı: 2.35:1
Türkiye'de Gösterime Sunulan Kopya Sayısı: 171
Seslendirme Dili: İngilizce (Ülkemizde Türkçe altyazılı olarak gösterilmektedir)
Yönetmen: Peter Winkler Berg
Senaristler: Erich Hoeber, John Hoeber
Görüntü Yönetmeni: Tobias A. Schliessler
Kurgucular: Colby Parker Jr., Billy Rich, Paul Rubell
Özgün Müzik Bestecisi: Steve Jablonsky
Yapım Tasarımcısı: Neil Spisak
Sanat Yönetmenleri: Tom Frohling, Aaron Haye, Scott P. Murphy, William Ladd Skinner
Set Dekoratörü: Larry Dias
Kostüm Tasarımcıları: Louise Mingenbach, Kimberly A. Tillman
Oyuncuları: Taylor Kitsch (Teğmen Alex Hopper), Alexander Skarsgård (Stone Hopper), Brooklyn Decker (Samantha Shane), Liam Neeson (Amiral Shane), Rihanna (Astsubay Raikes), Peter MacNicol (ABD Savunma Bakanı), Jesse Plemons (Ordy), John Bell (Angus), Tadanobu Asano (Nagata), David Jensen (NASA yöneticisi), Gary Grubbs (Hava Kuvvetleri Komutanı), Josh Pence (Şef Moore)
İthalatçı Şirket: UIP Filmcilik
Dağıtıcı Şirket: UIP Filmcilik
İçerik Uyarıları: İki sahnesinde yüzeysel cinsellik/çıplaklık ve pek çok sahnesinde de bu tür filmlere özgü şiddet gösterileri içermesinden dolayı, 15 yaşından küçük izleyiciler için uygun bir yapım değildir. Ayrıca, hikâyesine baştan sona egemen olan yoğun Amerikan ordu propagandasına da dikkat!
Ailece izlenebilir mi? ŞARTLI EVET / 15+ (Ailenin küçük üyelerinin en az 15 yaşında ve daha büyük olmaları şartıyla)
Filmin Yeni Şafak-Sinema Puanı: (4 yıldız üzerinden) * *
Resmî İnternet Sitesi ve Fragmanı: www.battleshipmovie.com
::::::::::::::::::::::::::::::::::
FİLMİN KONUSU: Dünyaca ünlü oyuncak şirketi Hasbro'nun popüler oyunu “Amiral Battı”dan esinlenerek çekilen bu gösterişli yapımda, ABD ordusunun uzaydan gelen son derece tehlikeli bir düşmana karşı karada, havada ve denizde dünyayı kurtarmak üzere verdiği destansı mücadele anlatılıyor.
::::::::::::::::::::::::::::::::::
Böylesi ağdalı kahramanlık hikâyelerinin ilk dönemlerdeki “nefret objeleri”, tarihin bazı sayfalarında en az ABD kadar emperyalist emellere duçâr olmuş üç millet, Almanlar, Japonlar ve Ruslar'dı. Sonrasında ise zamana, zemine, politik-ekonomik konjonktüre göre Hollywood'un düşmanları gitgide çeşitlendi; 2000'lerde dünya sahnesinde yaşanan yeni gelişmelere paralel olarak Araplar ve Çinliler de “en gözde iblisler” arasına katıldı. Hattâ, gitgide büyüyen orta ölçekte birer güç sıfatıyla Türkiye ve İran'ın da zaman zaman “Geceyarısı Ekspresi” (Midnight Express, 1978) ve “Kızım Olmadan Asla” (Not Without My Daughter, 1991) gibi kimi misyoner filmlerde bu başat kötülerden rol çaldıklarına tanık olmaktayız.
200 milyon dolar gibi gayet iddialı bir bütçeyle çekilen “Savaş Gemisi”, ilhamını ise Amerikan oyuncak şirketi Hasbro'nun ülkemizde de bir dönem hayli popüler olan “Amiral Battı” isimli masaüstü strateji oyunundan almış. Çoğunlukla (Universal'ın Türkiye temsilcisi) UIP şirketinin ülkemize getirdiği bu tür havalı savaş filmlerinin son yıllarda perdeye yansıyan bir sürü örneğinde olduğu gibi, işletmecilerimiz filmin “Amerikan kimliği”ne daha en başından öylesine bir teslim olmuş durumlarda ki Türkçe isimle hazırlanmış posterler, lobi kartları falan hak getire! Öteden beri beni en üst düzeyde rahatsız eden bir umursamazlık çerçevesinde, Türkçe dilinde birebir çeviri ya da türetme bir isim koymak yerine “Battleship” özgün başlığıyla gösterime sunulan bu yapımı biz de sayfamızda tanıtırken inadına inadına Türkçeleştirmeyi tercih ettik. Gerçi memleketimizde yaşayan 75 milyon insanın tamamı sular seller gibi Amerikan İngilizcesi bilir (!) ya, ola ki bilmeyen üç-beş kişi çıkar da filmin ismini anlayamaz diye…
“Bağımsızlık Günü”nden “Pearl Harbor”a kadar, ister gözünü hırs bürümüş uzaylılara, isterse de saldırgan insan evlatlarına karşı verilen mücadelelerin anlatıldığı bu tür epik savaş filmlerinin şablonu, artık üç aşağı beş yukarı yerli yerine oturmuş durumda… Ön planda dünya dahili ya da haricinden bir düşmana karşı yürütülen, bol özel efektli, patlamalı çatlamalı, finale doğru da kahramanlık katsayısı gitgide artan bir mücadele izlerken, şiddetten arta kalan zaman dilimlerinde de “yancı” olarak söz konusu hikâyeyi besleyen birkaç alt hikâyeyle oyalanıyoruz. Berg'ün gösterisinde de bu destekleyici malzeme, genç ve idealist Teğmen Alex Hopper ile Amiral Shane'in âfet-i devran kızı Samantha arasında yaşanan aşk… Tabiî, Amiral ile Teğmen arasındaki bir yandan Samantha kardeşimiz diğer yandan uzaylı düşman güçlerden kaynaklanan beylik gerilim de olayın bir başka sosu… Yakışıklı bir teğmen, sarı saçlarını salına salına ortalıklarda dolanan bir paşa kızı, insanın kulak zarlarını yırtacak düzeyde güçlü ses efektleri ve geniş perdeden renk cümbüşünü bir an bile eksik etmeyen bol kırmızılı bir aksiyon gösterisi…
Yüzeyinden kayıp gittiği bilim-kurgusal bir hikâyenin hemen alt katmanını ise “Amerikan ordusu”nun (gerek üstün vuruş gücü, gerekse hem nitelik hem de nicelik açısından zirvedeki personeliyle) Amerikan ideallerinin karşısına çıkabilecek kötücül güçler açısından ne denli aşılmaz bir engel olduğuna dair mesajlarla donatmış bu tantanalı temâşâyı haddinden fazla ciddiye almaya elbette ki imkân yok. Öncelikli hedefi kendisine harcanan yaklaşık çeyrek milyar doları gişede çıkartıp kâra geçmek olan filmin ikincil amacı ise -böylesi projelere öteden beri her türlü ekip ve ekipman desteğini bol keseden sunan Pentagon'un da arzusu olduğu üzere- “Amerikan büyüklüğü”nü ilk olarak kendi toplumunun gençlerine, ardından bütün dünya halklarının ortak belleğine silinmez bir şekilde nakşetmek…
Evet, belli bir yere kadar başarabiliyorlar. Ta ki, aynı güçler sahici bir savaşta, canından başka verecek bir şeyi olmayan, emperyalizm karşısında ezilmemek için ölümüne and içmiş bir Vietkonglu ya da Afganistanlı bir mücahid ile karşılaşana kadar… İşte o zaman, bu çeyrek milyar dolarlık beyin yıkama gösterilerinin bütün o parlak boyaları da bir anda sapır sapır dökülüveriyor.
Öldürecek vaktiniz var ise, vakit öldürmek için izlenebilir. Ancak, 131 dakika boyunca sürekli uyanık kalmak kaydıyla
* * *
YENİ ŞAFAK SİNEMA SAYFASI / YILDIZ PUANLAMA TABLOSU
* * * *
(4 Yıldız) Sinemanın sanat kimliğini pekiştiren gerçek bir başyapıt… Kaçırmanız gerçekten de yazık olur.
* * * 1/2
(3,5 Yıldız) Oldukça başarılı bir film. Şartlarınızı zorlamak pahasına mutlaka görmelisiniz.
(3 Yıldız) Çoğu bölümüyle sanatsal bir derinlik ve lezzet yakalayabilen, kayıtsız kalınmayacak bir film. Ömrünüzden bir kaç saati vermeye değer…
* * 1/2
(2,5 Yıldız) Bazı bölümlerinde iyi bir filmin kalite standartlarına erişmeyi başarabiliyor; fakat bir bütün olarak bakıldığında ise sorunlu ve tam olmamış.
* *
(2 Yıldız) Hiç bir sanatsal değeri ve akılda kalıcılığı yok. Yalnızca zaman öldürmek için tüketilebilir. Ki zamanınıza önem verdiğimiz için bunu da pek önermiyoruz.
* 1/2
(1,5 Yıldız) Kötü bir film ve neden çekildiğini anlamak zor… Görmemeniz yararınıza olacaktır.
*
(1 Yıldız) Sinema sanatı adına utanç verici bir gösteri… Arkanıza bakmadan kaçın, sevdiklerinizi de uzak tutun!