2-Diyarbakır Sur Belediyesi, 'Kürtçe ilk işletim sistemi geliştirdik' diye basın toplantısı düzenliyor ve bu iddia hemen hemen tüm gazetelerde hiçbir sorgulamaya tabi tutulmadan aynen yayınlanıyor. Oysa Sur Belediyesi ve Kültür Dil Araştırma ve Geliştirme Derneği tarafından hazırlandığı iddia edilen yazılım, Güney Afrika'da bir sivil toplum örgütü tarafından geliştirilen Ubuntu Linux'un Kürtçe dil desteği eklenmiş hali. Ubuntu'nun adını bile hiç duymadığımız dillerde onlarca sürümü var. Öte yandan bir söz de, Kürtçe işletim sistemine karşı olanlara: Kürtçe Ubuntu'yla devlet yıkılmaz, merak etmeyin. Hatta Türkçe'nin yanısıra Almanca, İtalyanca ve Hollandaca dillerini destekleyen sunan TÜBİTAK'ın Pardus'u da Kürtçe dil desteği vererek, ne kadar kuşatıcı olduğunu göstermelidir.
3-Türk basınının 'süper bilgisayar ligi' haberlerindeki düştüğü durum da 'bilişim yalanları'ndan biri. Geçtiğimiz hafta da değindiğimizi gibi, Türkiye'nin ilk kez İTÜ'deki süper bilgisayarlarla 'Top500' adlı bu lige 353. sıradan girdiğine dair haberler de yalan. Geçen bir hatfa içinde İTÜ'den önce 1994 yılında süper bilgisayar ligine Türkiye'yi 376. sıradan ilk kez sokan ODTÜ'den de ses çıkmadı. Belki de ODTÜ'nün hedefleri o kadar büyük ki, bu yalanlarla uğraşmaya bile zamanı yok. Sevgili okuyucu; içinde 'ilk' geçen her haberden kuşkulan!
4-“Bilişimi siyasete alet etmek” diye bir kavram yaratıyorum. Bunun açılışını da ANKA Ajansı'nın canla başla toparlamaya çalıştığı ve “Google ve Microsoft Prof. Yayla ile aynı fikirde değil” başlığıyla abonelerine geçtiği haberle yapıyorum. “Vurun Yayla”ya devrinde olduğumuz için, ANKA da basının hemen atlayacağı bir 'haber' kotarmış. Google ve Microsoft'u Prof. Yayla ile muhatapmış gibi gösterdikten sonra, 'Google ansiklopedisi' diye bir kavram ortaya atmış. Oysa Google'ın ansiklopedisi yok. Google, bilgi deposu değildir; sadece internetteki sitelerde bulunan bilgileri indeksler ve size gösterir. Google'dan ulaştığınız bilgileri 'Google'ın fikri böyle' diye sunarsanız ya art niyetlisiniz ya da bilgisiz!