'İZMİR'DEN İSTANBUL'A GÖÇ DEVAM EDİYOR'
Aslan, göçün ikinci ayağı olan kentten başka kentlere göçün, İzmir'den İstanbul'a yaşandığını söyleyerek 'Uygulanan ekonomik ve sosyal politikalar, yerel ve genel yönetimlerin çıkardığı engeller, yatırım yapmak isteyenin önünün kesilmesi gibi nedenlerden dolayı İzmir'den İstanbul'a 'beyin göçü', 'işadamlarının göçü' ve 'sermaye göçü' gerçekleşiyor' diye konuştu. İzmir'in acil ihtiyacının 'kent kimliği' kazanmak ve markalaşarak 'marka kent' olmak olduğunu ifade eden Aslan, bu yolda başarıya ulaşabilmek için İzmir'in kültür ve turizm varlığından, ekonomik ve ticari potansiyelinden, sağlık ve dini inanç olanaklarından birini öne çıkararak ve özverili, geniş, nitelikli bir kadroyla, ön koşulsuz çalışmak gerektiğini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediye Eski Başkanı ve Ege-Koop Onursal Başkanı Dr. Burhan Özfatura da Türkiye'nin şehirleşme konusundaki en büyük engelinin göç olduğunu söyledi.
'BELEDİYE KENDİ ARAZİLERİNE SAHİP ÇIKIYOR'
İzmir'de iki önemli olay olduğunu belirten Dr. Özfatura, "Birincisi; gecekondulaşma. İkincisi seyyar satıcılıktır. Gece kondu ve seyyar satıcılık mafya olayıdır. Sade vatandaş gece kondu yapamaz. Yaparsa önce topuklarına sonra alnına sıkarlar. Bu da bu iki unsurun arkasında mafya güçlerinin olduğunu gösterir. Belediye arazilerinde gecekondu bulamazsınız, çünkü biz arazilerimize sahip çıkıyoruz. Ama devletin arazisine sahip çıkma gücümüz yok, onlara hükümet sahip çıkmalıdır.' diye konuştu.