Ahmet dedi ki!

Fener patladı patlayacak, yönetimi aklayacak, Denizli'yi kurtaracak. Lig başlayandan beri beklenti bu. Ama ne Fener patlıyor, ne de Fenerli coşuyor. O kadar ki durarak oynayan futbolcular bazen koşuyor.

Dün akşam Rize karşısında da çok farklı bir görüntü çizmedi Sarı-Lacivevertliler. Koca ilk yarıda neredeyse pozisyon bulamadılar. Bir tek Ogün'ün frikiği tribünleri ayağa kaldırdı, Andersson'un kafası Rize'yi korkuttu o kadar. Halbuki Fener tam bir yıldızlar topluluğu. Ne kadar adam dışlansa, kaç futbolcu kadro dışı kalsa da harca harca tükenmeyen bir hazine mübarek. Dili uzadığı için Moshoeu tribünde, kulüp aradığı için Rapaic yedekte. Bekle Fener'im bekle.

Fener, sanki üç tane Türk futbolcusu oynatan bir yabancı takım gibi. Türk isimleri almış olanlar da, halen adlarını koruyanlar da yabancı. Derken Fener başarıya hâlâ yabancı.

Baliç, böyle giderse O'nu kiralık veren Real Madrid'e değil de ancak bizim Real Mardin'e döner. Hep kendine oynuyor garibim. Arkadaşları için O'ndan top almak, rakipten almaktan daha zor.

Rüştü bugünlerin kurtarıcısı, inşallah takımını yıkan olmaz. Bir Ogün var, kaptanlığın hakkını veriyor doğrusu. Defansı ayakta tutuyor, hücuma katılıyor, gol kovalıyor.

İsrailli Revivo, "Filistin Katliamı"na ne der bilemiyiz ama taraftarlar O'nun hâlâ toparlayıcı olamamasına hiç de iyi gözle bakmıyor. Eğer bu takım başarılı olacaksa mutlaka Revivo'ya, da O'na da, O'na da büyük görevler düşüyor.

Dakika 52 idi, bizim Ahmet Bıyıklı dedi ki; "Kazanılan bu frikiği Rapaic gelir direğe çarptırarak içeri sokar ve golü yapar." Gerçekten de öyle oldu, Fener'in gecesini Hırvat futbolcu aydınlattı. Gerçi bizim Ahmet de biraz yanıldı.

Süleyman, Ömer, Fadıl. Rize'nin transferleri bir de Tetteh olmasa % 95'i Müslüman bir takım olacaktı. Karadeniz takımı, diri, saldırgan ve azimli. Beşiktaş maçı kadar iyi oynamadı ama Fener'i durdurmasını da bildi. Düşmeyecek bir takım görüntüsünü koruyor ve galiba lige de ısınıyor.