Artık, Spor Yazarlığımızı üç büyük kulübün, sadece futbol dalına endekslediğimiz için, Amatör branşlardaki başarıları görmüyoruz. Yani, hem kör, hem de sağır olduk.

Aradan sırada, önümüze çıkan başarıları da birkaç cümle ile gündeme getirmeye çalıştıktan sonra, yine asli (!) görevimiz olan üç büyük kulübün futbol branşına hizmete devam ediyoruz. Bunun son örneği, Buz Hokeycilere ait.

Türkiye'de Buz Hokeyi 1991 yılından beri yapılıyormuş.

"Yapılıyormuş" derken, elbette yüzüm kızardı. Zira, meslekteki 40 yıllık Güray Soysal bile, Türkiye'de bu sporun ne zaman yapıldığını bilmiyormuş. Bunu da, sevgili doktorum ve Buz Sporları Federasyonu Başkanı Abdülkadir Dökmeci ile yaptığım sohbetimde öğrendim.

Yukarıda da dediğim gibi, bu gerçeği, yüzüm kızararak öğrendim. Başkan Buz Sporları ve Buz Hokeyi ile ilgili bilgi verirken, bir gerçeği de daha öğrenme fırsatını yakaladım.

Efendim, geçenlerde Lüksemburg'da yapılan turnuvada 18 yaş altı Milli Takımımız İzlanda'yı 5-4 yenerek C grubunda mücadele etme hakkını elde etmiş.

Bu çok büyük bir başarı.

Zira, 2 yıldan bu yana gençlerimiz klasman atlamak için, analarından emdikleri süt burunlarından gelerek, çalışmışlar.

Bilindiği gibi, İzlanda buz ülkesi. Bu spor dalı, özelliği nedeniyle, İzlanda'da çok seviliyor ve sıralamada futbolun arkasından geliyor.

İşte, bizim gençlerimiz bu ülkenin takımını yenip, bir üst klasmanda oynama hakkını elde ediyor.

Başarı, sadece klasman atlamakla kalmıyor.

Emrah Özmen isimli genç sporcumuz "en iyi", takımımız ise "en centilmen" seçiliyor.

Kendi yağları ile kavrulan ve seslerini yeteri kadar duyurmayan bu gençler, Türkiye'de de 18 takıma dağılmış, durumda. Kızlı ve erkekli 18 takım, ligde bir yandan birbirleriyle, diğer taraftan da tesis problemi ile boğuşuyorlar. Ancak, bu sıkıntılarının da en kısa zamanda ortadan kalkacağı iddiasındalar.

Son dönemlerde, bu tip haberlere hasret kalmıştık. Hele hele, başarı gençlerden gelince, işin keyfi daha başka türlü oluyor.

Evet, Buz Hokeyi'nde başarı kar topu gibi büyüyor. Bunun örneklerini, zaman zaman kulağımızı ve gözümüzü kapatsak da, eş ve dosttan öğreniyoruz. Hem de kafamıza balyozla vurulurcasına...

Bu mutluluğu bana tattıran Buz Hokeycilerimize, geç de olsa, teşekkür borçluyum. Bu gururu, okuyucularımızla paylaşmak istedim ve bugünkü gündemime aldım.

Herhalde, son dönemlerdeki en doğru işi, biraz gecikse de, "Bravo Buz Hokeycilerimize" diyerek, şimdi yapıyorum.

GÜRAY SOYSAL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu