Beyazperdenin ünlü oyuncularının birçoğu, yıldızları Hollywood'da parlamadan önce tiyatro sahnelerinin tozunu yutmuş oyuncular. Hollywood'un diğer ünlülerine göre geçmişlerinde daha düzenli bir hayata ve seçkin bir tiyatro kariyerine sahip olan bu isimler ilk başta derin bir aşkla bağlandıkları tiyatroyu, beyazperdenin sihirli karelerinde görünmek uğruna, gözlerini dahi kırpmadan harcadılar.

Beyazperdenin büyüsü

İnce Kırmızı Hat'ta oynayan Jim Caviezel, Altıncı His'sin annesi Toni Collette, Fargo, Armegeddon ve Büyük Lebowski'de oynayan İsveçli oyuncu Peter Stormare tiyatrodan vazgeçip 'sinema' diyenlerden. Judi Dench ise sinema için 40 yıllık tiyatro geçmişini silenlerden.

Ölüm Tarlaları ve Elveda Las Vegas gibi filmlerde rol alan Julian Sands, Miami Vice ve Er gibi televizyon dizilerinin yanısıra Pulp Fiction, Görevimiz Tehlike ve Yaşamın Kıyısında'da ilginç karakterleri canlandıran Ving Rhames, Kapıdaki Düşman, Çalınmış Güzellik filmlerinden tanıdığımız Rachel Weisz, genellikle kanun adamı rollerinde gördüğümüz, Sırlar Oteli ve Kutsanmış Çocuk gibi filmlerle iyi bir çıkış yakalayan Jimmy Smits, sinemaya âşık olan eski tiyatroculardan.

1995'de Desperado filmiyle birden ünlenen İspanyol oyuncu Antonio Banderas'ın bu başarısının arkasında uzun bir tiyatro geçmişi yatıyor. Oyunculuktaki performansıyla İspanya Milli Tiyatrosu'na transfer olmayı başaran ünlü oyuncuya sinemanın kapısını açan İspanyol yönetmen Perdo Almodovar olmuş.

Rambo sahnede

Sinemaya ilginç geçiş yapan tiyatroculardan biri de adı Rocky ve Rambo karakterleriyle özdeşleşen Sylvester Stallone. Beyazperdenin ünlü ve kaslı oyuncusu Stallone, sorunlu bir çocukluğun ardından lisede çıkmış sahneye. Ve Arthur Miller'in 'Satıcının Ölümü'nü oynadıktan sonra karar vermiş sinema eğitimi almaya.