T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

E K O N O M İ

Patronlardan 'yeşil' ışık

IMF, TÜSİAD ve TİSK, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanunu'nun değiştirilmesi şartıyla Bahçeli'nin erken seçim çağrısına destek verdiler.

Başbakan Yardımcısı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamasıyla seçimler geri dönülemeyecek noktaya geldi. İş dünyası ve para piyasalarında tek gündem maddesi haline gelen seçime iş dünyası ile IMF'den yeşil ışık geldi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyetle yaklaşık 2 saat süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği'nin (AB) Kopenhag kriterleriyle ilgili maddeler geçtiği, siyasi parti ve seçim sistemiyle ilgili çalışmalar tamamlandığı takdirde, Kasım ayı içinde yapılacak bir seçime bir itirazlarının olmayacağını söyledi.

Öte yandan Türkiye Odalar ve Borsalar birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Başbakan Bülent Ecevit'i ziyaretinden sonra yaptığı açklamada, seçim kanununun çıkarılması halinde bir erken seçime sıcak baktıklarını açıkladı.

IMF umursamıyor

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Temsilcisi Odd Per Brekk ise, erken seçim çağrısı sonrası, "Bizim açımızdan en önemli olan şey, programın tam uygulanmasının sürdürülmesidir" dedi.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Refik Baydur da, "Siyasi partiler ve seçim kanunu değişmeden yapılacak bir seçimde, mevcut Türkiye tablosu tekrarlanır'' diyerek, önce bu değişikliklerin yapılmasını istedi.

Derviş: Belirsizlik aşılırsa hedefler tutar

Devlet Bakanı Kemal Derviş "Belirsizliğin çok uzun sürmemesi halinde hedeflerde önemli bir sapma olması için bir neden yok" diye konuştu. Derviş, "Ekonomide gelinen nokta, piyasalarda bu kadar yüksek volatilite yaşanmasını gerçekten haklı çıkarmıyor" dedi.

Derviş, "Siyasi alanda yaşanan tartışmaların yoğunlaşması, artık belirsizliklerin uzun sürmemesinin sağlanması yolunda olumlu bir işaret olarak yorumlanabilir" dedi. Derviş, yakın geçmişte enflasyon, büyüme gibi makro göstergelerde program hedeflerinin tutacağının hatta aşılacağının bile görüldüğünü anımsattı.

Seçimin maliyeti 35 trilyon lira

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan, bazı ihtiyaçlarının karşılanması durumunda bir erken seçime hazır olduklarını açıkladı. Tufan Algan, seçimin maliyetinin yaklaşık 35 trilyon lira olacağını belirtti.

Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin erken seçim konusundaki sürpriz çıkışından sonra gözler Yüksek Seçim Kurulu'na çevrildi. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan "Personel ve filigranlı kağıt ihtiyacımız giderilirse yüksek seçim kurulu seçime hazırdır" dedi. Algan, ayrıca, personel, altyapı ve oy pusulası gibi ihtiyaçlarının karşılanması durumunda seçime hazır olduklarını belirtti. 2001-2002 bütçesinde seçim için hiçbir ödenek bulunmadığını söyleyen Algan, "seçim kararı alan hükümet bunun gereğini düşünecektir" dedi. Algan seçimin maliyetinin yaklaşık 35 trilyon lira olacağını kaydetti.


 
Borsa ve döviz depreme yetişmedi
Erken seçim kararı şokunu yaşayan piyasalar Derviş'in sözleriyle toparlandı, ancak hükümetteki depremi görmedi.
Göksel: Erken seçim ekonomiyi canlandırır
Siyasi Strateji Uzmanı Dr. Erhan Göksel, seçimle ekonomide canlanma olacağını belirtti.
MÜSİAD: Hükümet artık fiilen bitmiştir
İç borçlar 126,8 katrilyona çıktı
Euro mu dolar mı?
Amerikan finans çevrelerinin dergisi FORBES, Enron, WorldCom gibi dev firmaların yarattığı mali skandalların dolardan kaçışa yol açtığını belirtti. Bunun sonucu olarak, "Euro`nun dolar karşısında bu yılın ocak-temmuz döneminde yüzde 15`lik bir sıçrama yaparak 86 sentten 99 sente yükseldiğini" kaydeden dergi, "bunda mali skandalların yanı sıra ABD`de faiz hadlerinin düşük olması ve cari işlemler dengesinin, GSMH`nin yüzde 4`ü oranına yükselmesinin" de rolü bulunduğunu kaydetti. Dergi, "Doların zayıflığı, yatırımların Euro piyasalarına yönelmesine yol açtı" dedi. Doların bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği sorusuna da cevap arayan FORBES, uzmanların bu konuda ikiye ayrıldıklarını kaydederek şunları yazdı: "RUESCH uzmanlarından Beuzelin, Amerikan piyasasında görülen güven bunalımının sona erdiğinden emin gözüküyor. Beuzelin`e göre Euro yakında dolara karşı yeniden değer kaybetmeye başlayacak. Buna karşılık Deutsche Bank, doların daha yeni değer yitirmeye başladığı görüşünde ve bu düşüşün süreceğine inanıyor." FORBES Euro-dolar rekabetiyle ilgili yorumunu, "ancak her iki halde de kaybeden Avrupalılar olacak. Bu bakımdan çok fazla sevinmelerine gerek yok" diye tamamladı.
9 Temmuz 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED