AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
|
|
AYŞE OLGUN
Peygamber Efendimiz güzel isme önem verirdi Geçtiğimiz günlerde Timaş Yayınları arasında çıkan kitapta yer alan isimler Anadolu'dan Türk Cumhuriyetleri'ne kadar pekçok yörede en çok tercih edilen Müslüman ve Türk isimleri. Halen Hollanda Rotterdam İslam Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Okumuş ile hazırladığı sözlükten yola çıkarak en çok tercih edilen isimleri, isimlerin anlamları ve hangi isimlerin ne amaçla seçildiğini konuştuk. Çocuklara anne ve babanın isim koyarken çok dikkatli olması gerektiğini belirten Okumuş bu konuda Peygamber Efendimiz (sav)'in anlamı güzel olmayan sadece insan değil yer adlarını bile değiştirdiğini hatırlatıyor: "Çocuğa güzel bir ad vermek önemlidir. O kadar önemlidir ki, çocuğun anne baba üzerindeki üç hakkından biri budur. İnsan, ömrü boyunca o adla anılacaktır. Bazı araştırmacılara göre ad, çocuğun kişiliği üzerinde bir ölçüde etkili olmaktadır." Sözlüğü hazırlarken çocuklara konulan isimlerin yöreden yöreye değiştiğini tespit ettiğini söyleyen Okumuş, "Bir yörede en çok tercih edilen adlar genellikle o yörede medfun bir veli, bir gazi ya da o yöreden çıkmış meşhur bir alim ya da kahramanın adıdır. O kişiye bağlılığın, sevginin, saygının simgesi olarak adı çocuklarda yaşatılır. Mesela Kafkasya'da Enver Paşa ve Nuri Paşa adlarıyla karşılaştığımda çok şaşırmıştım. Türk paşalarının adları, hem de paşa unvanıyla birlikte çocuklara veriliyordu. Bu paşalarımız bir süre o bölgede görev yapmışlar ve halkın sevgisini kazanmışlar. Aradan yüz yıl geçmesine rağmen hâlâ adları çocuklara konmaya devam ediyor" diyor. DEĞİŞİK İSİMLERİ SEVİYORUZ Ebeveynin çocuklara isim koyarken üç farklı akımın etkisinde kaldıklarını dile getiren Okumuş, bunun sebebini ise şöyle açıklıyor: "Çocuklara isim konulurken eski İslami ve Türk adlarının yanında bir de Avrupai isimler tercih ediliyor. Sözlü kültürün yerini yavaş yavaş yazılı kültür aldığı için İslam tarihini okuyanlar, biraz da farklı ad arayışı içerisinde oldukları için İslam tarihindeki az bilinen adlara yöneliyorlar. Aynen İslâmi adlarda olduğu gibi Türk tarih kültürü yaygınlaştıkça tarihi Türk adları da yeniden tedâvüle giriyor. Bunda, demirperdenin yıkılması sonrasında Orta Asya ile ilişkilerin gelişmesinin de belli bir payı var. Çünkü bazı Türk adları bizde neredeyse unutulmuşken Kazakistan'da ya da Türkmenistan'da çok yaygın olabiliyor. Bir de Avrupaî adlar revaç buluyor. Türkiye'nin yaklaşık 300 yıldır Avrupa'ya dönük yüzünün, Avrupa ile sıkı kültürel ve ticâri ilişkilerin bir sonucu olarak Avrupaî adlar da hızla yayılmaktadır. Sinema, müzik, futbol gibi alanların yıldızlarının adları herhangi bir kimlik endişesi duyulmaksızın çocuklara konabiliyor." Az çocuklu çok isimliyiz İsimler Sözlüğü'nü hazırlarken Fatih Okumuş'un tespit ettiği ilginç ayrıntılar var. İşte bu ayrıntılardan birkaçı:
Halen aile büyüklerinin isimleri yeni doğan çocuklara verilerek yaşatılıyor. Kimi zaman bazı ebeveynler aile büyüğünün adının artık eskimiş olduğunu düşünüp, söyleniş ya da anlam bakımından ona yakın bir başka ad seçiyor.
Aileler isim koyarken en çok anlamını merak ediyorlar, ardından aile büyüklerinin adları anne ve babanın mensup olduğu kültürün motifleri, çocuklarına koyacakları adın seçkin ve farklı olmasına dikkat ediliyor.
Bazı anne ve babalar adeta isim vermenin semâvi bir yönü bulunduğunu hissederek, bu işin sorumluluğunu üstlenmeyip, teberrüken bir 'büyüğe' bırakma edebini hâlâ yaşatıyor...
Adı kendisinden önce gelen çocuklar da var. Anne, rüyasında ak sakallı, nur yüzlü bir pîr-i fânî görür ve kendisine bir oğlu ya da kızı olacağı, adını Abdurrahman ya da Fatıma koyması söylenir.
Yurt dışında yaşayan Türkler açısından adın anlamı kadar, fonetiği de önem taşıyor. Hangi ülkede yaşanıyorsa, o ülkenin lisanında kolay yazılabilen ve aslına yakın telaffuz edilebilen adlar tercih ediliyor. İki kültür arasında ortak ya da yakın sayılabilecek adların da çok tercih edildiğini görüyoruz.
Son yıllarda çocuklara iki ad konması çok yaygınlaştı. Bunun bir psikolojik bir de pratik sebebi olduğunu düşünüyorum. Psikolojik sebebi biz çok çocuklu bir kültürden, çok hızlı bir şekilde az çocuklu aile yapısına geçiş yaptık. Eksiği çocuklara ikişer hatta bazen üçer ad vererek kapadığımızı sanıyorum. Birden fazla ad vermenin pratik yararı da zaman zaman olabilecek karışıklıkları önlemek ve çocuğa, büyüdüğünde adlarından birini vurgulama fırsatı tanımak...
Eskiden olmayıp şimdi yaygınlaşan bir gelenek de çocuklara Muhammed adının verilmesi.. Oysa Türkler, eskiden Hz. Peygamber'e duydukları saygıdan bu güzel adı çocuklarına vermezlerdi. Bunun yerine aynı kökten türemiş Ahmet, Mehmet gibi isimler tercih edilirdi. Ancak bu ince edeb zamanla yitirildi.
Cezayir Osmanlı hakimiyetinden çıkalı yüzlerce yıl olmasına rağmen halen Cezayir'de Türk sevgisinin timsâli olarak kız çocuklarına "Türkiya" ve 'İstanbul' adları konuyor...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |